Holding Out for a Hero | stevetony.

bir | bir çeşit büyü ya da eşek şakası

EARTH-3490 [Anthony Edward Stark]

Tony Stark kendini nitelemek için seçeceği beş sözcüğün içine paranoyak koymazdı ama onu yakından tanıyan insanlar bilirdi ki boş vakitlerinde kötü durum seneryoları tasarlamayı kendine hobi edinmişti. Bu sevimsiz eğilimi onu karşılaştığı sorunlara karşı hazırlıklı kılıyordu, böylelikle şaşırmak için harcayacağı süreyi ben haklıydım demeye ayırabiliyordu.

Steve Rogers, Sibirya'da ona saldırdığında ise savunmasızdı. Kendinden daha çok güvendiği bir avuç kişiden biri olan Steve, göğsünün ortasını kalkanıyla yarıp zırhını çalışamaz hale getirdiğinde hiçbir ikinci planı yoktu. Soğuktu, terk edilmişti ve kalbi kırılmıştı (hem gerçek hem mecazi anlamda).

Yeni İntikamcılar Yerleşkesi'nde olmanın ona iyi geleceğine inanmıştı. Ülkenin öbür ucunda, sıcak bir köşesinde üşümeyecekti; New York'un aksine şehirden oldukça uzakta olacağından her şey daha sessiz olacaktı, yalnız kalabilecekti hak ettiği gibi.

İçine gömüldüğü yumuşak yatakta, sarıldığı yastıklarlardan biriyle ters dönmeye kalkıştığında bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. İlki çocukluğunda edindiği fazladan yastıkla uyuma alışkanlığını yatılı okulda mecburen bırakmış olmasıydı, ikincisi ve daha somut olanıysa ensesinde güçlü, sıcak bir nefes hissediyordu.

Pepper'la olan ayrılığını pek iyi geçirdiği söylenemezdi, üstüne üstlük arkadaşı olarak seslendiği insanlar tarafından ihanet uğramayı da düzgün atlatamamıştı; gençliğindeki gibi zil zurna sarhoş olup tanımadığı biriyle eve gelmek kesinlikle yapabileceği aptallıklardan biriydi. Alkolün ağzında bırakacağı o acı, cehennem gibi tat yoktu ki bu durumun son derece kötü olduğunu gösteriyordu.

Gözlerini siyah elektronik saate dikmişken güçlü bir kol tarafından sarmalandı. Küçük kaşık olma eğilimini bilen tek kişi Pepper olduğundan rahatlamak için derin bir nefes aldı -güvendeydi, Pepper yanındaydı. Fakat kol beklentilerinin tam tersini gösteriyordu; yara izleriyle doluydu, bir kadına ait olamayacak kadar iriydi ve el yapısı oldukça tanıdıktı. Eğer beyni makine olsaydı Tony'nin zihninde dönen çark seslerinin tıkırtısı duyulabilirdi. "Siktir."

Yaptığı kötü durum senaryolarının hiçbirinde Steve Rogers'la yattığı bir durum yoktu. Sarhoş olduğunda hemen hemen herkesle flört edebilirdi ve belki grubundaki birini tavlayabilirdi -Thor ya da Banner, iki gizli ajan onun liginin dışındaydı- ama Steve'in çelik gibi iradesi ve alkolden asla etkilenmeyen bünyesine karşı hiç şansı yoktu.

"Tasha?" Uykulu, mırıldanan ses Tony'nin hemen arkasından geldiğinde kalp atış sesi heyecandan kafatasının içinde yankılanıyordu. Anlaşılan onu Natasha Romanoff sanıyordu, ikisi arasında hep bir çeşit ilişkinin olduğundan şüphelenmişti ama bunu bu şekilde öğrenmeyi beklemiyordu.

Üzerindeki çarşafı hızlı bir tekmeyle savurup Steve'in kollarının arasından kaçarken arkasında bıraktığı manzaraya bakmak için hızla sırtını döndü -şükürler olsun kendisi pijamalarıylaydı, bu Steve'in kendinde olmadığı bir seçenekte buraya geldiğini gösteriyordu. "Buraya nasıl girdin, Rogers?" dedi dişlerini gıcırdatarak, Sibirya'nın hayali soğuğu kemiklerini dondurup onu kaskatı kesmişti.

Steve şaşkın gözüküyordu ve korkmuş. Vücudundaki bariz değişiklikle nefes alış verişindeki belirgin hızlanış, gözbebeklerindeki büyüme onun paniklediğini gösteriyordu. "Tasha nerede?"

"Senin uçakla Sibirya'ya kaçmanı sağladıktan sonra kayboldu, bilemiyorum Steve bu senin cevap verebileceğin bir şey." Öfkeden sesi titrerken ne kadar acınası göründüğünü düşündü. "Buraya nasıl girdin?" diye tekrarladı. Wakanda'ya kaçtıkları halk arasında bir dedikodu olsa da Tony bunun gerçekleştiğini biliyordu. Tony'nin aracını çaldıklarında mental açıdan bunalımdaki bir süper asker ve günümüzün teknolojisini anlamada hâlâ sıkıntıları olan bir İkinci Dünya Savaşı gazisinin takip cihazını çıkaramaması o kadar da şaşırtıcı değildi -Steve bunu düşünmüş olacak ki birkaç şeyi kırmıştı (Friday'in kayıt cihazı ve duman dedektörü -Tony ikisinin köpükle kaplandığı videoyu oldukça kısa süreliğine izleyebilmişti).