Okan olayından sonra iki hafta geçmesine rağmen hiçbir şey olmadı. Ilk günler Çınar bir şey yapacak diye korksam da yavaş yavaş korkmayı bıraktım. İçimde bitmeyen huzursuzluk, geçmeyen endişe var. Okan eve daha az geliyor, sorunca kız meselesi diyor. Bu kızın fotoğrafını bile göstermedi. Eve geç geliyor, endişeli hâlleri oluyor. Bu değişik hâllerini tek fark eden ben değilim. Ali durmadan bana soruyor. Çınar'ın ağzından laf almak istesem de olayları daha fazla karıştırmak istemiyorum.
Şimdi Okan yoktu, Aliyle yemek yiyorduk. İkimiz de Okan konusunu düşünüyor kendimizi bitiriyorduk. Okan'a sorunca umursamaz hâllerini takınıp 'kızı nasıl becerdiğimi mi anlatayım. Attım yatağa, saatlerce siktim' diyor. Düşüncelerimden çalan telefonla çıktım.
Okan arıyor... yazısını görünce içimde ki huzursuzluk hissi daha da arttı. Hemen telefonu açıp kulağıma tuttum.
"Kayra... Gelmeniz gerekiyor, çok kötü şeyler oldu" sesi titriyordu. Hemen ayağa kalkıp telefonu hoparlöre aldım.
"Neredesin, ne oldu?" Nefes sesi geldi.
"Çınar konum atacakmış. Kayra hemen gelmen gerekiyor, Ali de gelsin""Çınar ne alaka? Oğlum neler oluyor anlatsana" yutkunma sesi geldi. Korkutulduğunu titrek nefes alışlarından çok iyi anladım.
"Gel"
"Geleceğim" Ali'ye baktım, kafasını salladı. Telefonuma Çınar'dan konum gelince telefonu kapattım. Ali taksi çağırırken olayları anlamaya çalıştım."Korkuyordu" Ali'ye baktım. O da korkuyordu.
"Çınarla ne ilgisi var? Yine Taha meselesi yüzünden kavga mı ettiler?"
"Inşallah konu kız meseledir"
Telefonumu ve anahtarı alıp evden çıktık. Taksi gelince yeri tarif etmeye başladık. Orman gibi yere geldikçe korkum ve endişem daha da arttı. Büyük bir evin önünde durunca taksiye parasını verip indik. Bu yerde ne işimiz var, Okan iyi mi? Kapının önünde bize bakan Çınar'a hızla yürüdüm.
"Okan nerede?" Evi gösterince yürümeye başladım.
"Beni takip et, kaybolacaksınız" Dediği gibi yaptık. Evin biraz ilerisinde ki yere ilerlemeye başladı. Yer sanki depoydu.
"Okan'ın sizinle ne işi var? Çınar amacın ne?" Konuşmayıp depoya girdi. Peşinden bizde girdik. Büyük masanın başında oturan adam, karşısında titriyen Okan...
Evin önünde ki korumalardan daha çoğu burada vardı. Yaklaşınca masanın üzerinde ki silahı gördüm. Kanım çekilirken dudağının kenarında kan olan Okan gözlerime baktı.
"Burada ne oluyor?" Ali'nin sesi titriyordu. Ali bile gerilmişken ben ne yapabilirim. İkimiz de dik durmaya çalışan mallardık.
"Okan Bey uyuşturumuzu kaybetti"
"NE!"
"NE!"Aynı tepkiyi vermemize normalde gülerdim. Şu durumda verilecek başka tepki yoktu. Okan uyuşturucu mu satıyor?
"Okan neler oluyor?"
"Ben Karan Sancak, Çınar'ın babasıyım. Arkadaşınız Taha ile iddaya girmiş ve kaybetmiş" bakışlarım yüzünde sinsilik akan Kaan'ı buldu."Uyuşturu satacakmış ama gereğinden fazla vermişler. Arkadaşınız baya pahallı olan mallarımızı kaybetti."
"Öderiz" Ali kendinden emin konuşuyordu. Babası zengin olduğu için vermeye hazırdı.
"Zaman vermiştim ama arkadaşınız saklamayı seçti. Borcu 20.000 kendiai sadece 5.000 getirdi."
Çok paraydı. Uyuşturucuların pahallı olduğunu biliyorum. Ama bu para boyumuzu aşıyor.
"Tamam biraz zaman verirseniz buluruz"
"Zaman istedi, verdik. 1 hafta verdik borcu 25.000 oldu." Yutkundum. Adam verdiği zamanı faize bağlamış. Gözlerim Çınar'a kaydı. Oynuyordu, planları vardı.
"Çınar'la konuşmak istiyorum" Babasının bakışına kafasını sallayarak karşılık verdi. Bir şey demeden yürümeye başlayınca takip ettim. Tekin insanlar değildi. Bildiğim şeyler bu gün yeniden yüzüme vuruldu. Küçük bir odaya girince istemesem de peşinden girdim.
"Ne planlıyorsun? Konuşmalarından anlıyorum ki bunların hepsi planlı oluyor. Çınar, Okan'a birşey olursa işin boyutu değişir.
"Değişecek. O parayı cidden bulabilecek misiniz? Ali babasıyla para yüzünden sorunlar yaşarken, senin ailen parayı karşılayamazken" sustum. Doğruları söylüyordu ama borç alırdık. Onlar kadar tehlikeli olmayan insanlardan borç alırdık.
"Zaman verirseniz buluruz."
"Vermem! Arkadaşına zaten fazladan bir hafta verdik. Malı veremediği gibi birde adamla kavga etti. Alt tabaka insanla değil, arkası sağlam biriyle kavga etti." Ah Okan ah..."Zaman vermezsen nasıl olacak, canımızı mı alacaksınız?" Biliyorum amacı başkaydı.
"Gay olduğunu arkadaşlarına ya da ailene söylesem onlar hâlleder. Babanın homofobik olduğunu, hareketlerini anlar diye evden uzaklaştığını biliyorum."
"Saçmalama! Amacın ne anlamıyorum" yüzünde ki sinsi ifadeyle üzerime geldi.
"Seni istiyorum. O kızın dokunduğu ellerini, saçlarını istiyorum. Benimle uyumanı, bedenini sadece bana açmanı istiyorum. Libidonun yüksek olduğunu ama anlayacaklar diye uzak kaldığını biliyorum. Daha fazla uzak kalma, benim ol"
"Hassiktir! Saçmalama Okan'ı bırak gidelim" çırpınıyordum. Çınar'ın her kelimesi beynime çivi gibi çakılırken ezikliyordum. Üstüme geldi, geri adım attım.
"Istiyorum, alacağım."
"Yaptığın saçmalıktan başka bir şey değil. Gay filanda değilim çok yanlış anlamışsın""Al, bak" Telefonunu uzatınca gördüğüm görüntüyle bedenim taş kesildi.
"Bunu yapmış olamazsın. Siktir o çocukla görüşeli neredeyse 1 yıl oluyor. Nereden buldun, neden silmiyorsun?"
Sesim titreyerek soruları saydırıyorum, o ise yüzünde ki gülümsemeyle hâlime bakıyor.
"Bu mesele seni ilgilendirmez. Ali'lere, aileme söylemek istiyorsan söyle! Senin tehditlerinle uğraşamam" Omzumu dikleştirip saydırdım.
"Peki uyuşturucu" üstüme geldikçe geri adım atıyordum. İçeri de silahlı adamları varken, arkadaşlarımla savunmasızken ne yapabilirim ki?
"Üstüme gelme! Sapık mısın nesin?" Belime elini sardı, bedenimi duvara çevirdi.
"İstiyorum, alacağım" kafasını boynuma yaklaştırdı, kokumu içine çekti. Elimi göğsüne koyup ittirmeye çalıştım. Elimin yakınındaki kalbi hızlı hızlı atıyordu.
"Marketten çikolata istemiyorsun. Artık kendine gel!" Islak dudağını boynumda hissedince elimin altında ki tişörtünü kavrayıp sıktım.
"Biliyorum çok yanlış ama kafamın içinde ki o sese karşı gelemiyorum. Çok seviyorum, çok istiyorum. Yalvarırım sende sev, yanımda kalmak için zorluk çıkartma. Gitme diye elimden ne geliyorsa yaparım, bütün yollarını kapatarım. Belki nefret edersin ama yanımda olursun. Zorluk çıkartma ki bende şerefsizlik yapmayayım"
"Öylesin, şerefsizsin" güldü, elini belime koydu. Belimde gezen parmaklarıyla nefes almayı bıraktım.
"Eğer gay olduğumu söyle umurumda olmaz diyorsan tamam! Okan'a eldava demelisin, parayı ödemediği için borcunu kuryecilik yaparak ödeyecek. Çevremiz geniş olduğu için çoğu uyuşturu kullanan elit insanla tanışacak. Sence o insanlar sırlarla dolu birinin işi bırakmalarına izin verirler mi?"
"Yapma!" Islak dudaklarını, dudağımın kenarına bastırırken fısıldadı.
"Yapacağım! Senin için her şeyi yapacağım. Gerekirse can alacağım!"
Bölüm hemen gelmez minnoşlar. Yorum ve oy yapınnn litfenn

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ OL (BXB)
Ficción General"Böyle olsun istemezdim ama başka şans bırakmadın" Suçlu olduğunu biliyor, yine de dimdik karşımda duruyor. "Beni tehdit ediyorsun" Dişlerimi birbirine bastırdım. "Evet, tehdit ediyorum. Yanımda olman, elini tutmam için canının yanması gerekiyordu...