Song - Taylor Swift = Wildest Dreams
Severus, Sirius'un kucağında, avucuna doldurduğu Limon Damlalarını tek tek yerken dikkatle okulu izliyor ve güzel bir şey gördüğünde yerinde doğrulup heyecanla ayaklarını sallıyordu.Sirius onun heyecanlandığında ayaklarını sallama huyuna içten içe ölüyordu. Bir insan bu kadar mı sevimli olurdu be?
Kucağındaki bebe- yani çocuk başını çevirip Sirius'un yanında yürüyen Remus'a bakıp gülümsedi. Remus da uzanıp işret parmağıyla hafifçe burnuna vurdu. Ufaklık kıkırdayarak Sirius'un boynuna gömülürken Sirius sevgiyle kocaman sırıtıyordu. Kalbi fazla sevimliliğe maruz kalmaktan patlayacaktı, az kalmıştı!Gryffindor ortak salonunun önüne geldiklerinde Severus'u, Remus'a verdi. "Ben gidip James'i uyarayım."
Remus endişeyle kucağındaki çocuğa baktı. James'in ne tepki vereceği belli olmazdı ve küçücük çocuğa aptalca bir kin tutup kalbini kırmasını istemiyordu. Sirius onu anladı çünkü o da öyle hissediyordu.Sıkıntıyla içeri girdi...
"Neden burada kalıyor? Velet bir Sümsükus'u çekmek istemiyorum!"
Sirius öfkeyle parlayan gri gözlerini James'e dikti ve yoğun öfke karşısında duraksamasına sebep oldu. Sonra da bir anda ayağa fırladı.
"Bu kadar yeter! 15 dakikadır mızmızlanmanı çekiyorum! Ne Gryffindor ortak salonu ne de yatakhaneler sana ait değil! Ben şimdi gidip Severus'u buraya getiriyorum ve sende çeneni kapatıp onunla konuşmuyorsun! Bıktım artık!" dedi öfkeyle ve kapıya ilerledi.James'in saçma sapan inadından da nefretinden de bıkmıştı!
Kapıyı açıp içeri girmeleri için açık tuttu ve Remus girer girmez kucağındaki çocuğu alıp alnından öptü. Siniri yavaşça dinerken onu yere bıraktı. "Hadi Sev, gez etrafı. Sonra da uyumaya gideriz."
Ortak salonda bulunan birkaç kişi merakla çocuğa bakarken James de şöminenin önündeki koltukta somurtarak başka tarafa bakıyordu.
İnatçı keçi...Sirius onun karşısına oturup Severus'un ürkekçe etrafta gezinmesini izledi. Bazen bir şey görüyor ve gözleri kocaman açılıyordu. Ama yaramaz bir çocuk gibi her şeye elini atmak yerine uzaktan uzaktan incelemekle yetiniyordu.
Sonra Severus döndü ve yanlarına yaklaştı. Sirius onun, James'e yakın olmasından huzursuz olarak ayağa kalkacaktı ki siyah gözlü çocuk, Çatalak'a yanaştı. Her zamanki sevimli, çekingen gülümsemesiyle hala ateşe bakan James'e seslendi."Merhaba," dedi ve ellerini arkadan birleştirerek yerinde kıpırdandı.
"Ben Sev'us Snape! Sen kimsin?"Birkaç saniye ateşe bakan arkadaşının gözlerindeki kararsızlığı fark etti, sonra yavaşça Severus'a döndü ve şaşkınlıkla baktı.
"Be-bende James Potter," dedi ve gözlerini küçük çocuğun üzerinde gezdirdi.
"Çok küçüksün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alive Again (Snirius)
Fanfiction[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı] Sirius sadece dışarı çıkıp biraz hava almak istemişti. Karagöl'ün yakınında küçük, tatlı, siyah saçlı bir çocukla karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Tatlı çocuk adının 'Sev'us' olduğunu söylediğinde ise tam anlamıyla şok oldu. En...