FİNAL ~ 1

1.1K 86 198
                                    

Song - Calum Scott = Dancing On My Own
- Love Nwantiti
- Ava Max = Into Your Arms

Song - Calum Scott = Dancing On My Own - Love Nwantiti- Ava Max = Into Your Arms

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zaman acımasızdır. Siz daha fark etmeden günler gelip geçer. Mutlu olduğunuz anlar çok kısa sürer, acı ve üzgünlük anlarınız ise cehennem gibi uzun...

Severus bunu çok iyi biliyordu. Sevdiği insanlarla birlikteyken, zaman hep hızlı geçerdi. Onları tekrar görmeyi beklemek ise bir ömür gibi gelirdi. O hafta, inanılmaz hızlı geçti. Sirius ile ufak bakışmalar ve kısa konuşmalar...
Gideceği vakit, içi yana yana ona sımsıkı sarıldı.

Grilerine bakarken ona veda etti. Duygulu bakışları ve koruyucu kolları ile Sirius her zaman olduğu gibi o an da yanındaydı ama gidiyordu. Severus ilk kez o an onsuz yaşamanın ne denli zor ve can sıkıcı/yakıcı olduğunu anlamıştı.

Onu ilk kez öptüğünde ise aradan üç ay geçmiş, Mısır'dan dönmüştü. Lily ve James'in nişan haberinin duyulduğu sıralardı. Severus bunun haberini ekiple beraber kahvaltı ederken almıştı. Her biri James adına mutlu olurken pek umursamamış görünen Enoch ve Severus mutlu sayılmazdı. Severus, James ve Lily'nin uzun süre birlikte olamayacağını biliyordu. Aşk da olsa, anlaşmazlıklar hep olurdu ve bu ilişkiye zarar verirdi. James başına buyruktu, yaramazdı. Lily ise otoriter. Uyumlu görünebilirlerdi ama zamanla Lily ondan usanacak, James de Lily'den bıkacaktı.

Severus elbette mutlu olmalarını isterdi ama dürüst ve ileri görüşlüydü...

Geri dönmek güzeldi. İçinde barınan tüm kötülüğe rağmen ülkesi, evi, tanıdık sokaklar dünyanın geri kalan her yerinden daha iyiydi. Bir yandan, bir zamanlar kaçmak istediği bu yerin şimdi özlediği bir yer olması ona çok garip geliyordu. Elleri cebinde evinin yolunda ilerledi. Geleceğini bilmiyorlardı. Bu sefer de o sürpriz yapmak istemişti.

Ağaçların arasında ilerleyip koyu renk gözlerini etrafta gezdirdi. Aylardır içinde bulunduğu lüksten uzak, onun için yuva olan eve ilerledi. Tanıdık büyülü kalkanlar bedenini sarıp büyüsü ile iç içe geçerken ağır adımlarla evine yürüdü. Açık olan ışıkları görünce kaşları çatıldı. Asasını eline alıp kapıya yaklaştı ve sessizce açıp içeri girdi. Evin sıcağı onu ısıtırken burnuna dolan yemek ve yanık kokusuyla kaşları çatıldı.

Ne oluyordu be?

Mutfağa girdiğinde gördüğü kişiyle gerilen kasları gevşedi, asasını sıkıca tutan eli aşağı indi. Sirius dehşetle dumanlar çıkan tavayı akan suyun altına tutmuş küfür ederek söndürmeye çalışıyordu. Sevgiyle iç çekti ve arkadan ona yaklaştı. Hâlâ hiçbir şeyden haberi olmayan Sirius'a elini uzattı ve parmak uçlarıyla sırtına dokundu. Aynı anda tiz bir çığlık atan Sirius irkilerek ona döndü.

Alive Again (Snirius)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin