Song - Sam Smith = Diamonds
/////---/////
Remus bile pes etmek üzereydi... O lanet kelime hakkında hiçbir şey, hiç ama hiçbir şey yoktu! Sirius artık pes etmiş, hatta yılmış bir şekilde başını masaya koymuş, önündeki kitaplığın üçüncü rafına dizilmiş kitapları sayıyordu.
Üçten sıkılıp dörde geçti ve mükemmel bir mor renginde olan bir kitaba gözleri takıldı. Resmen diğer kitapların arasında parlıyordu.
Ne olduğunu merak ederek ayağa kalktı ve kitabı hızlı hızlı okuyan arkadaşına baktı. Elinde İskandinav Mitolojisindeki önemli terimlerin yazdığı bir kitap vardı.
Bir an sonra Aylak, bıkkınlıkla kitabı kapattı ve hemen yanlarında duran kitap yığınının üzerine bırakıverdi.Sirius yavaşça kitaplığa yürürken başka bir kitabı alıyordu. Sirius iç çekerek uzandı ve resmen elini üzerine doğru çeken, o mükemmel renkteki kitabı aldı. Dokusu bile mükemmeldi.
Yavaşça yerine oturup ilk sayfayı açtı. Değişik semboller, bir çeşit yıldız haritası ve en üstte iç içe geçmiş gibi görünen 3 ay vardı.
Hafifçe eskimiş sayfayı çevirdi ve sonraki sayfayı okumaya başladı.Kitap, büyünün annesi Tanrıça Hekate hakkındaydı. Yaptığı bazı şeyler, nasıl saygı duyulan, Zeus'un bile saygı duyduğu bir tanrıça olduğundan bahsediyordu. Yıkım ile özdeşleşen bir titan olan Perses ve bir Nymph olan Asteria'dan doğan bir Tanrıça olmasına rağmen Titan'lara karşı olan savaşta Tanrılara yardım etmiş ve Titan kökenini reddederek kendine Tanrılar arasında bir yer bulmuştu.
Aynı zamanda Hades ve Persephone olayında Demeter'e elinde bir meşale ile yardım etmiş ve o zamandan sonra da Hekate'e "karanlığı aydınlatan", "bilgeliği getiren" gibi sıfatlarla hitap edilmiş ve kendisine Hades'in krallığına sınırsız defa inme hakkı tanınmış.Tanrıça Hekate adına yüzlerce tapınak kurulmuş, insanlar Hekate'e saygılarını ve bağlılıklarını sunmuşlardı.
21. sayfaya geçtiğinde Hekate'e kurban verilmesinden bahsediyordu. İnsanlar bu Tanrıça'ya pek çok kurban vermişti. Basit bitkiler, kendi yedikleri yemekler veya belirli dönemlerde bir topluluğun toplanarak hasta bir hayvanı ona kurban etmesi bir zamanlar alışılagelmiş bir şeymiş.Sirius merakla diğer sayfalarda kurban verme ritüellerini okudu. Sayfası biraz daha koyu renkli yazılarla işlenmiş, sembollerle süslenmiş 30. sayfaya geçtiğinde bir insanın Tanrıça'ya kendisini kurban etmesinden bahsettiğini gördü.
Sirius asla böyle bir şey yapmazdı. Kendini kurban etmek!
Gözleri ritüelin adımlarını takip etti. Öncelikle beden temiz olmalıydı. Kişinin bedenine, daha çok karnına, omuzlarına ve dirseklerinin dört parmak kadar altına çizmesi gereken semboller vardı. Siyah bir şey kullanılmasının daha iyi olacağını da not düşmüşlerdi.
Sirius iç çekerek sandalyesini geri çekti ve ayaklarını masanın üzerine koydu.
Ritüelin devamında semboller çizildikten hemen sonra tamamen beyaz giyilmesi yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alive Again (Snirius)
Fiksi Penggemar[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı] Sirius sadece dışarı çıkıp biraz hava almak istemişti. Karagöl'ün yakınında küçük, tatlı, siyah saçlı bir çocukla karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Tatlı çocuk adının 'Sev'us' olduğunu söylediğinde ise tam anlamıyla şok oldu. En...