Bir cinayet neden işlenirdi ? Gasp , meşru müdafa yada sadece zevkine
Peki nasıl işlenir ?
Bir katil , bir alet ve bir ölü
Tamam , alet ve ölü var fakat katil neredeydi ?
Kafamın içinde olayların karmaşıklanması gittikçe büyürken yanımızdan geçen pembe-beyaz bulutların güzelliğine bakmadan edemedim . Gün batıyordu aynı zamanda uçağın içinde bir kaç kişiden horultu sesleri gelmeye başlamıştı bile . Kafamı kaldırıp anneme döndüm. Hâlâ şok içerisinde sanki yüzü bir ayda yaşlanmış gibiydi . İçeride ki horlama ve hosteslerin gülüşme seslerinden beynim yorulmuştu artık , çantamdan kulaklığımı ve müzik çalarımı çıkardım ve kulağıma taktım . Önce çalan şarkı klasik bir müzikti , şuan hiç modumda değildim o yüzden 2wei'den bişeyler açtım . Kafamı cama yaslayıp gün batımını izledim , sanırım hayatım boyunca görebileceğim en güzel gün batımıydı bu .
Daha 1 ay öncesine kadar her şey ne kadar da normaldi - yani benim açımdan - şimdi ise bir uçağın içinde annemle onun eski kasabasına gidiyorduk . Biz ne ara bu hâle gelmiştik ?1 AY ÖNCE
" Newt...hadi gel sofra hazır "
Şimdi sırası mı anne ? Tamda Sherlock Holmes serisinin 3. bitirişim olacaktı . Elime aldığım son kitabın son iki sayfasıydı . Yani yemek biraz daha beklesin ." Arel Newt Argun eğer şimdi gelmezsen bir daha asla lazanya yiyemezsin "
Lazanya...son iki sayfa ama offf ... neyse sonra devam ederim . Elimdeki kitabı yatakta bırakıp , tek hamlede yataktan zıpladım . Odamın dağınıklığının farkındaydım fakat ne bir toplama isteği vardı nede öyle bir ihtiyacım vardı . İstemsizce ve böbürlenerek yürürken ev telefonu çalmaya başladı .
" Newt telefona bakarmısın "
Kapıyı açıp karanlık , boğucu ama benim sevdiğim odamdan çıktım . Eminim o kadar dağınık bir odada kimse yaşayamazdı fakat benim odam benim habitatım . Odamdan daha aydınlık olan salona çıktığımda telefon zil sesi kulağımı git gide tırmalamaya başladı . Doğrusunu söylemek gerekirse telefon kapansın diye yavaş yürüyordum .
" lanet... kim bu kadar uzun çaldırır ki ?"
Bıkkın tavırlarımla duvara sabitlenmiş olan telefona ulaştım ve açtım .
" buyrun Argun ailesi , ben Arel Newt Argun "
Sesim ve konuşma tarzım sanki bir şirken çalışanı gibi çıkmıştı .
" Merhaba ben İzmir Cinayet Soruşturmadan Kemal Sarıca ... birkaç soru sorabilirmiyim acaba ?"
Cinayet soruşturma ise büyük ihtimal babamın eskiden üzerine kalan bi cinayetten dolayı olabilir . Olay şu ki annemin eski kasabasında yani Monte Isola'de babam dedektif polislik yaparken bir cinayet işleniyor ve bu cinayet bir şekilde babamın üstüne kalıyor . Bunun üzerine babam annemle tanışıyo evleniyo falan sonra Türkiye'ye taşınıyorlar ve babam burda normal bir polis olarak devam ederken bir yandan da o olayı çözümlemeye ve gerçek suçluyu bulmaya çalışıyordu . Bazen bodrum kattaki odasından hiç çıkmaz ve tüm gün delillere bakardı .
Babam yine polis merkezine delilleri sunmak için savcıya gitmişti . Sanırım arayanda bu görüşme yüzünden olabilir . Hatta babam sonunda savcıyı ikna etmiştir kim bilir ?" ne hakkında soru soracağınıza bağlı ama siz yinede buyrun sorun "
Karşıda ki adamın ses tonu ve konuşma tarzından analaşılacağı üzere 40-50 yaşlarında biriydi . Aslında tam hayalimde ki adam şuydu yüzü geniş , sakalsız , kısa seyrek yarısı beyazlamış saçlar ve olmazsa olmazı göbekli biriydi . Karşıda ki adam bir iç çekerek sözüne başladı .
" babanızı en son ne zaman gördünüz ?"
" neden ? ... ya siz be için aramıştınız açıkça söylermisiniz ?"
Adam elinden geldiğince sakin kalmaya çalışıyordu , içinde taşıdığı büyük bir stres vardı ve büyük ihtimalle o stres bizi ilgilendiriyordu.
" aloo ... ordamısınız "
- dııtt -
Telefon yüzüme kapanmıştı . Adam kim demişti kendini ? Ha evet Kemal Sarıca . IPhonemi çıkarıp önce 6 haneli şifreyi sonra 4 haneli şifreyi sonra yüz kilidini ve son olarak parmak izi şifreyi girdikten sonra googleye girdim .
- İzmir Cinayet soruşturma : Kemal Sarıca
Önüme çıkan web sitelerinden biri İzmir'in resmi sitesiydi . Hemen girip biraz gezindikten sonra adamın fotoğrafını - tam hayal ettiğim gibi - numarasını ve hangi şubede yer aldığını buldum . Numarasını kopyalayıp aradım .
Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor lütfe...
Telefonu kapattım . Sanırım adam iş içinde telefonunu kullanmayanlardan . İçerden annemin sesi yükseldi .
" Newt arayan kimmiş ?"
Mutfakla kısmen birleşik olan oturma odasına doğru daha hızlı adımlarla yürüdüm .
" cinayet soruşturmadan bir adam "
Annem bir heyecanla elindeki bezi fırlatarak yanıma koştu. Yüzünde ki o endişeyi hissedebiliyordum .
" nehh ! ... neden bana haber vermedin ?"
" zaten adam bişey söylemedi ki , babamın en son ne zaman gördüğümü falan sordu , sonrada bende açık konuşmasını isteyince telefonu yüzüme kapadı "
Annem soran gözlerle sandalyeye oturdu ve kolumu tuttu . Hissettiği endişe ve stres gittikçe artıyordu.
" ne yani bu kadar mı ? ... bişey söylemedi mi ? "
Annemin o anda ne ima ettiğini anladım. O da babam kadar bu suçun ortaya çıkmasını istiyordu ve her savcı yanına gitmesinde heyecanla onu evde bekliyordu .
" hayır anne o aklında ki konu hakkında hiçbir şey söylemdi "
Düşünceli gözlerle sandalyeden kalkıp mutfağa doğru yürüdü ve bezi fırlattığı yerden aldı. Eski enerjik halinden eser kalmamıştı . Neden böyle olurdu ki hep ? İnsanlar iyi bişey duyduğunda enerjik , kötü bişey duyduğunda yorgun . Yani bunun bilimsel ve fizyolojik bir açıklaması yokmuydu ? Peki benim sürekli yorgun ve bitkin oluşum fizyolojikmiydi yoksa psikolojikmi ? İşte insanlığı iki tarafa ayıran şeyde bu . Bazılarının psikolojisi iyi fizyolojisi kötü , bazılarının ise psikolojisi kötü fizyolojisi iyi ; ama her ikisinde de sonuç olarak ölüyorsun ve bitiyo. Ya öyle yada böyle sonuç hep aynı değişen bişey yok .
Annem sofraya en son lazanyayı getirirken ev telefonu tekrardan çalmaya başladı . Elinde ki lazanyayı masaya öyle bir hızla bıraktı ki bir an tepsi kırılacak sandım. Koşarak telefona ulaştı ve koyu yeşil hafif eskimiş ev telefonunu açtı." alo ben Alice Argun ... Aktan Argun'un karısıyım , bir gelişmemi var acaba ?"
Diye konuşmaya heyecanlı heyecanlı başladı .
" evet... bugün en son öğle saatleri gibi gördüm sonra savcılığa gitti ve bir daha görmedim — evet... evet tabi geliriz fakat bir sorun yok değil mi ?
Karakola gidicektik sanırım , babamın bize çok önemli bir şey olmadıkça gitmememizin söylediği yere . Babam bu işe çok kızıcak .
"... peki tamam , hemen çıkıyoruz ( telefonu kapadı ) Newt ben karakola gidiyorum sen evde kal ve yemeğini ye ve asla dışarı çıkma "
Gözlerinin içine bakıp -tamam- işareti yaptım.
#### GENÇLER NORMALDE DAHA UZUN YAZICAKTIM HATTA YAZDIKLARIM DEFTERDE DURUYO AMA YAZICAK VAKTİM GERÇEKTEN YOK , DEDİM YAZDIĞIM KADARIYLA ATAYIM GERİ KALANINI BİR GÜN TAMAMLARIM . EN KISA SÜREDE TAMAMLAYACAĞIM #####
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monte ısola
Mystery / Thriller" kusursuz cinayet yoktur "( Sevil Atasoy ) Bir cinayete kurban giden babasının katilini arayan Arel Newt Argun , annesi ile birlikte annesinin eski kasabası olan Monte Isola'ya taşınır . Monte Isola : İtalyan'nın güzel kasabalarından biri . Sessiz...