Jungkook
"Biraz daha hızlı taehyung"
Kılıcımı son bir kes öne doğru hızlı bir şekilde savurduğumda bu çekişmeyi de almıştım fakat taehyung pes edecek gibi görünmüyordü. Çevik bir harektle kılıcı almaya çalışırken,
"Tamam dostum kaybettin işte daha zorlama, sonuçta karşındaki krallık orduları komutanı"
Bunu duyan taehyung sonunda derin bir nefes verip,
"Jimin bence bir hilesi var her defasında da kaybedemem ama"
"Ne yapmamı istiyorsun kardeşim? Sen 18inde kızlarla fingirdeşirken adam gece gündüz çalışıyordu"
Taehyung ve jimin kendi aralarında tartışırken kenara geçip oturdum. Bi yandan havluyla terlerimi silerken bir yandan babamın dediklerini düşünüyordum.
"Veliaht seçmem için vakit yaklaşıyor oğullarım kendinizi göstermenin vakti geldi. Gidin ve görevlerinizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışın."
Bu sözlerden sonra abilerim ile büyük salondan çıkarken babamın bana seslenmesiyle durdum,
"Jungkook, sen bekle"
Yanına gidip saygıyla eğildim,
"Jungkook, krallığın ordusuyla bu genç yaşta getirdiğin zaferler, düşman olsun dost olsun bütün krallıklarda yankı uyandırdı. Zaferlerin dilden dile dolaşıyor bu yüzden askerlerin de krallığa olan sadakatları arttı. Kuşkuşuz seçebileceğim en iyi veliaht sensin."
Bu sözleri duymak gülümsetmişti beni çünkü kral olmak şu anki en büyük idealimdi.
"Fakat sana bir şartım var, evlenmen"
Aslında bu beklemediğim bir şey değildi. Bir abim evli diğeri de nişanlıyken benim hiç bir icraatte bulunmam krallığın kabul edebileceği bir şey değildi elbette. Şimdiye kadar söyleyememelerinin tek nedeni arkamda krallık ordusunun olmasıydı.
Bu da krala denk güç demekti.
"Kralım, bana bir müddet süre verin kendime uygun bir eş adayı bulayım."
"Bu süreyi fazla uzatma jungkook zaten benim de senin için uygun gördüğüm prensesler var onlarla görüşmeni isterim ve bir an önce evlenmeni. "
"Hey! Ne düşünüyorsun bakalım şaşkın prens"
"Bana çocuk gibi seslenmeyi kes jimin"
"Değil misin ama? Bi kadınla yattığını bile duymadık"
Bu sözlerden sonra jimin ve taehyung gülmeye başladı.
"Ben komutanım, sizin gibi boş vaktim yok. Ayrıca şu sohbetleri de kesin. Sizin zevkli vakitlerinizi duymaktan yoruldum"
"Tabi tabi, kıskanıyorum deme de"
"Kes taehyung"
Tabi ki bu çok uzun sürmedi. Ağzına hayali bir fermuar çekip kılıcını kınına koyduktan sonra konuşmaya başladı.
"Hayır anlamıyorum, bu krallığın en yakışıklısı benken nasıl hiç bi kız beni istemez ayrıca iyi huyluyum da.
Bence bu kadınlarda bir sorun var"Aslında haklıydı. Taehyung cidden yakışıklıydı. Ona yaklaşan kadınlar da doğal olarak çoktu ama tipinin tersi olarak kalp kıran bir adam da değildi işte. Kendisi tam bir romantizm adamıydı ve her türlü şaklabanlık ondaydı. Ama ona yaklaşanlar tipine bakarak yaklaştığı için geri çeviriyordu. Bu da bize 'kadınlar beni istemiyor' diye mızmızlanmasına yol açıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK KING, Rosekook
Fanfictionpark chaeyoung, büyük aragon krallığının genç prensinin isteği üzerine evlilik için bambaşka topraklara sürüklenir. ... 'Ben o topraklara geri dönerim, O tahta oturur, Tacımı da takarım, Fakat sen yoksan chaeyoung hiçbir şeyin anlamı kalmaz.' ... 19...