DARK KING, Rosekook

0.3

"Ragako köyü için verdiğin belgeleri inceledim. Bir sıkıntı yok. Görevlerini layıkıyla yerine getirmişsin jungkook."

"Majesteleri izin verirseniz bir de son kontrollerimi kendi gözlerimle yapmak isterim, ayrıca ticaret kısmında gözümden kaçan ufak tefek hatalar olabilir. İzninizle yönetimimdeki ragako köyüne 1 hafta kalmak üzere gitmek istiyorum."

"Tabiki, orası senin emirlerine bırakılmış bir kasaba. Git kontrollerini yap. Fakat saraya dönmeyi geciktirme."

"Emredersiniz, izninizle."

"İzin senin."

Baş selamı vererek odadan ayrıldım.
Bugün avdan sonraki gündü. Jimin ve taehyung burgonya krallığında yaptıklarını anlattıktan sonra o gece güşünmüştüm.

Prenses chaehyung benim için ideal kraliçe adayıydı.

Kısacası evlenmem gereken kişiyi bulmuştum fakat reddedilmiştim.

Bu yüzden ilk önce onunla yüz yüze tanışmalı sonra da bu işi halletmeliydim.

...

"Bizi çağırmışsın"

Jimin ve taehyung'un odaya girmesiyle onlara döndüm.

"Ragako'ya gideceğim. Hazırlıklarınızı yapın."

"Halletmiştik."

"Gözümle de kontrol etmeliyim. O yüzden hazırlanın. Yarın sabah kahvaltıdan sonra yola çıkarız."

"Peki hazırlanırız da sen prens seokjin ile konuştun mu?"

İşte o tamamen aklımdan çıkmıştı.

"Hayır unuttum bugün akşam yemekten sonra onunla konuşacağım. Taehyung ordu kontrolü yaptıktan sonra ağabeyime benim odamda konuşabileceğimi söylersin  jisoo yengem rahatsız olmasın."

"Tamam hallederiz."

"Hadi o zaman. Sabaha saray kapısında hazır olun."

...

Ailecek akşam yemeği yenmişti. Ne kadar kafama göre takılıp odamda benim ikili ile yemek istesem de krallık bunları kabul etmiyordu.

Odama geçtikten sonra birkaç iyisinden içki istedim ve ağabeyimi beklemeye başladım.

Açıkçası ne konuşacak merak etmiştim.

"Prens'im, prens seokjin geldi."

"İçeri alın."

Ağabeyimin girmesiyle ona döndüm.
Prens seokjin gerçek bir prens asaleti taşıyordu cidden. Davranışları, sözleri ve duruşu olsun mükemmel bir prensti.

Ayağa kalkıp selam verdim.

"Hoşgeldin prens'im."

Elini kaldırdı ve hafifçe gülümsedi.

"Resmi olmana gerek yok jungkook. Ağabey kardeşiz burda."

Ayrıca gerçek bir ağabeydi.

"Bu arada yengem rahatsız olmasın diye çağırdım. Sorun değildir umarım senin için."

"İnce düşünmüşsün, sağ ol fakat jisoo pek seninki gibi düşünmüyor. Uzun zamandır gitmemişsin yanına. Kızmamı söyledi bana."

Sözleriyle gülümsedim. Yengem gerçekten çok canayakındı. Ağabeyimin bu dünyadaki en büyük şansıydı bence.

"Tamam söz geleceğim."

Ağabeyim karşıma otururken içkileri aldım ve bardaklara koymaya başladım.