-ÖNSÖZ-

273 19 1
                                    

Reginald Hargreeves'in üvey oğlunun 'Zaman yolculuğu' için olan isteğini reddetmesi, ve sonrasında Five'ın sinirle akademiden çıkıp 2019'daki kıyamette sıkışmasının ardından 10 ay 1 hafta ve 2 gün geçmişti. Bay Reginald evin -okul boyutundan daha büyük bir malikane olsa da- beş numarasının zamanda yolculuk gücünü her ne kadar zor olsa da bir saate aktarmayı başarmıştı. Planı ise bu saati gelecekte -yaptığı uzun araştımalar sonucu oğlunun gelecekte olduğunu tespit etmişti- sağ kalabilecek yaşam potansiyeli yüksek birinin üstünde kullanıp onu Five'ın yanına göndermek, ve onu eve tekrar getirmekti. Çünkü o da biliyordu ki beş numara olmadan Şemsiye Akademisi'nin potansiyeli görevler esnasında çok düşmüştü ve ne olursa olsun ona ihtiyaçları vardı. Pogo her ne kadar kullanıldığında kullanıcıya olan etkilerinden bahsetse de, Reginald Hargreeves dik bağlılığını korumuş ve kararından vazgeçmeyeceğini sertçe belirtmişti. Şimdi ise tek sorun; bu görevi yerine getirebilecek birisiydi. Bunun için Pogo'yu gönderemezdi, insanlar insan bilincine sahip bir maymun görse aklını yitirdiğini düşünürdü. Kendi gitseydi paparazziler ve haber bültenleri ne yaptığını eninde sonunda öğrenirdi. Sonuçta, onların bir sınırı yoktu. Ama bu onun gibi aklını kaçırmış bir milyarder için sorun değildi. Bir kaç kuruş para için ölümü bile göze alan adamlarından birine emretmesi yeterdi, ki öyle de yapmıştı.

Amara Everence.

Reginald'ın tam olarak aradığı denek.

Henüz 11 yaşında bile değilken ailesinin ona yaptığı baskıya dayanamayıp evden kaçmıştı, ki bu beklenmeyen bir şey değildi.  Amara gibi büyütülen her insan o evden çıkmak ve özgürlüğüne kavuşmak için her şeyini verirdi.

Amara son derece güzel, gerektiğinde âsi, genellikle saldırgan, ama bir o kadar da  korumacı biriydi. Fakat onu tüm bu özelliklerinden ayrı kılan şey ise zekâsıydı. Söylediğim gibi, evden kaçtığı için son bir kaç yılını dışarıda geçiriyordu. Öyle düşündüğünüz gibi savunmasız, suratı asık biri de değildi. Kendini asla, ama asla savunmasız bırakmamıştı. Güzelliğinden etkilenen fazlaca insan olmuştu -ki bazıları yaşının iki ile çarpımından daha büyük yaştaydı- onu evlerine çekmeye çalışmış, ya da kendilerince etkileri altına almayı denemişlerdi. Amara her ne kadar umursamamaya çalışsa da ona rahat bir nefes bile aldırmayan, her an kıçının dibinde biten Christian Lowker denilen adama dayanamamış, en sonunda onu dar bir sokakta öfkesini dindirene kadar -belki de öldürene kadar-  yumruklamıştı . O günden sonra bu yeteneğini farkına varmıştı Amara, her ne kadar uzun kahverengi saçları ve güzel yüzü ile savunmasız birine benzese de o bir çok ispanyol kızından daha çevikti. Buranın yerlisi değildi bu sebepten şehir aksanına sahip değildi ama yine de dili iyi kavrayabilmişti.





WE DON'T HAVE TIME FOR THIS / Five Hargreeves X OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin