13 Nisan 2021 / Kıyamet
Dünya'daki hayatın bitmesinin ardından tam 1 yıl 12 gün sonra.
Five Hargreeves elindeki kitabın bir sonraki sayfasını çizik dolu elleriyle çevirirken hâlâ üvey kız kardeşi Vanya'nın bütün Dünya'ya Şemsiye Akademisi'nin sırlarını bir kitap üzerinden en detaylı şekilde sunma cesaretini anlamaya çalışıyordu. Yüzündeki sorgulayıcı ifade ile oturduğu betonun yanındaki taşın üstüne koyduğu viski şişesini gözlerini kitabın satırlarından ayırmadan dudaklarına götürdü. Ilık sıvı boğazından yavaşca midesindeki yerine doğru ilerlerken onun aklı ne okuduğu mânâsız satırlarda, ne de ağzındaki tozlu tattaydı. Sadece körkütük sarhoş olmak istiyordu. En azından bir süre boyunca olduğu durumu, kardeşinin ihanetini ve yaşamak zorunda olduğu kötü hayat koşullarını unutana kadar.
'Kıyamette sıkışmanın en kötü yanı da bu' diye düşündü beş numara. Yalnız kalmak değil, düşünceleriyle yalnız kalmak iç dünyasında verdiği koskoca bir savaştı. Dışarıdan net, sert ve soğukkanlı gözükse de her zaman kendiyle çelişki içerisinde ve her durum hakkında karamsar davranan ya da düşünen bir kişiliği vardı. Bunu ne etrafındaki kişiler fark ederdi, ne de o itiraf etmeye cesaret ederdi. Five Hargreeves'in kişiliği buydu, ve bu kalıplaşmış bir gerçekti.
Yaklaşık 40 geçmek bilmeyen dakika kadar daha kafasında 'Vanya'nın ihaneti' olarak adlandırdığı kitabı okuduktan sonra tek bir cümle onu durdurmaya yetmişti.
'Babam, Reginald Hargreeves.'
O adam hakkında tek lanet kelime bile duymak istemiyordu.
Elinden bırakmadığı içki şişesinden son birkaç yudum aldıktan sonra ayağa kalktı ve elindeki kitabı okuduğu diğer kitapların yanına koymaya yetendi, ancak gelip giden bilinci elindeki kitabı koymaya gücünün olmadığını fark edince kitabı yere bıraktı ve oturduğu koltuğa yavaşça sindi. Gözlerine inen hafif sis onu tedirgin ederken omuzlarının gevşediğini, kafasındaki problemlerin yavaş yavaş aklından silindiğini hissediyordu. Kıyametin tozlu havasının artık boğazını yakmadığını farkına varmasıyla beraber içine dolan 'her şeyi başarabilirim, kimse beni durduramaz' cesareti ona birşeyleri çağrıştırıyor gibiydi.
İlk defa sarhoş oluyordu.
15 yaşında, Dünya üzerindeki tek canlı olarak.
Bu düşünceler zaten alkol yüzünden duygusal olmaya çok müsait beynini daha çok üzerken içkinin getirdiği uyuşma hissine bağımlıymışçasına bir şişe daha viski açtı.
O bir yerlerde kafayı bulurken, Amara ise görevinin ilk adımını başarıyla gerçekleştirmişti. Saati kullanmıştı, ve sonunda 1 yıl boyunca nasıl hayatta kalacağı hakkına yüzlerce saat eğitim aldığı kıyametteydi. Tam da hayal ettiği gibiydi kıyamet; tozlu, karanlık ve yıkık. Dünya tam olarak bir sona ermişti ve o da bu hazin sonu engellemek için oluşturulan programda yer alan bir piyondu.
Amara elbisesinin sert kumaşlı yakasını dikleştirdi ve maskesini yüzünü tamamen kapattığından emin oldu. Onunla çalıştığı 1 yıl boyunca Reginald'ın ne kadar katı kurallı biri olduğunu defalarca kendi gözleriyle görüp şahit olsa da yüzünü beş numara'dan saklamasını istemesi Amara'ya biraz abartılı gelmişti. Ama kural kuraldı, ve itiraz ederse büyük tehlikede olacağını adı gibi biliyordu. Derin bir iç çekişin ardından beton parçalarının arasında olabildiğince hızlı ve en güvenli şekilde yürümeye başladı. İşini bir an önce halledip 2004'e, ait olduğu zamana geri dönmeliydi, böylece bu kirli işten kârını alıp tekrar eski hayatına geri dönebilirdi. Kırık dökük bina parçalarının üstünden geçerken aklındaki düşüncelerse beynini kemiren bir parazit gibiydi. Gerçekten işini bitirip eski hayatına geri mi dönmek istiyordu? 1 yıldır Reginald Hargreeves'in 5 süper kahramanı yetiştirdiği büyük bir akademinin en alt katında eğitim alıyordu, ve her ne kadar inkar etse de bu düzene oldukça alışmıştı, ve bu düzen olmadan eski hayatına geri dönmesinin zor olacağından emindi. Ama ne yapabilirdi ki? Görevi bitince gidecekti, o kadar.
Aradan saatler geçmişti. Zaman yolculuğunu gerçekleştirdiģi saatin onu Five'ın yakınlarında bir yere ışınladığını biliyordu, ama yine de koskoca Dünya'da tek bir kişiyi bulmak zor oluyordu. Bu yüzden Reginald'ın saçma icatlarından birini cebinden çıkardı ve çorak toprağa sapladı. Bu cihazı her ne kadar küçümsese ve gereksiz olduğunu düşünse de şu an gerçekten işine yarayabilir tek makine olması ön yargısını kırıyor gibiydi. Makinenin işlevi ise bulunduğu yerden 30 kilometre karelik alana kadar uzağa kadar vücut ısısını algılayıp üstünde bulunan pusulayla ısıya yönlendirmesiydi. 'Biraz da olsa işime yarayabilir,' diye düşündü. Hâlâ Reginald'a ve onun elinden çıkan eşyalara karşı yıkamadığı çocuksu bir ön yargısı vardı. Makineyi yere sapladı ve biraz bekledi. Birkaç dakikanın ardından makinenin pusulası sabit bir yöne doğru işaret ediyor, ufak 'bip'lemeler çıkarıyordu. Nazikçe yere çöküp makineyi sabitlediği yerden çıkardı ve pusulanın işaret ettiği yöne doğru baktı. Çok uzak sayılmazdı, ama birkaç saat süreceği belliydi.
A/N: Merhabalaaarrrh
Duyuru; Viktor'u Vanya olarak belirtmem dizinin de akışında Viktor adının 3. sezonda kullanılmaya başlanması. Homofobik değilim yanlış anlamayın yani woxblwbdke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE DON'T HAVE TIME FOR THIS / Five Hargreeves X OC
FanfictionFive Hargreeves'in gelecekten kurtarılması için 1 yıl boyunca bizzat Reginald Hargreeves tarafından profesyonelce olarak yetiştirilmiş Amara Everence, özel bir saat ile Five'ı kıyametten kurtarmak için daha ne olduğunu anlamadan kendini 2019'da, kıy...