•
İçinde oluşan o boşlukla Poyraz'ın ardından bakakalmıştı. Onun canını acıtacak bir şey söylemişti. Bu kadarına anlam veremiyordu ama belli ki öyleydi. Onu hiç bu kadar kırgın görmemişti. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi ama Batuhan buna da anlam veremiyordu. Aleyna'nın söyledikleri yeniden aklından geçerken unutmak istedi onları. Neden olduğunun ne önemi vardı? Poyraz az evvel gözleri dolu dolu çıkmıştı bahçeden. Gerisinin hiçbir önemi yoktu.
Farkında bile olmadan ayağa kalkıp Poyraz'ın izinden birkaç adım attı Batuhan. Sonra duraksadı. Ne yapmak istediğini düşündü. Poyraz'ı öyle görmek içini çok huzursuz etmişti. Gidip başını okşamak ve eğer döküldüyse gözyaşlarını silmek istiyordu. İçinden gelen buydu ama düşündü. Bunları nasıl yapacaktı ki? Ne söyleyecekti? Hem belki de yalnız kalmak istiyordu... Ağlayacaksa Batuhan'ın yanında da ağlayabilirdi. Belki rahat hissetmedi kendini ya da öyle görülmek istemedi... Geri dönecek oldu ama sanki ayakları kararına başkaldırıyor ve Poyraz'a götürüyordu onu.
O bahçede iki ileri bir geri gidip dururken az evvel bulaşıkları sıkış tepiş makineye doldurup sonra çalışmadığı için debelenirken sonunda pervanesini kıran Dara ve onun yaptıklarını hiç farketmeden boş boş konuşan Taha, sanki hiçbir şey olmamış gibi bahçeye Poyraz ve Batuhan'ın yanına geçmeye karar vermişlerdi.
"Ben sana o koca tabakları çıkar dedim. O zaman dönecekti pervane."
"İki tane engel çıktı diye tek fonksiyonunu da beceremeyecekse s*kerim öyle pervaneyi!"
"S*kmiş kadar oldun zaten kanka. Bırak bari elinde taşıma suç aletini."
"Sinirlerim bozuldu, ağlayacağım! Makineye bile iyi gelmiyorum artık."
"Ohoo! Sen iyice deprefis boy olmuşsun. Hiç iyi değil."
Dara elindeki pervaneyi bir kenara fırlattı.
"YİĞİİİT! YİİİĞİİİT! BENİ SOKAĞA ATACAKSAN HEMEN AT YOKSA BEN BU EVİ YAKACAĞIM GALİBA"
Poyraz'a sesleniyordu Dara içerden. Uzun ilişki sonrası geçmek bilmeyen o ağlak, çocuksu modlarından birini aktif hale getirmişti yine. Beyza onun için bir ilişki değildi, çok daha fazlasıydı. Onsuz bir gelecek hiç hayal etmediğinden tam manasıyla boşluğa düşmüştü arkasından. 3 aydan fazladır Poyraz da kalıyor ve evden dışarı adım dahi atmıyordu. Bilmem kaçıncı sevgilisinden ayrılmış liseli gençler gibi ergence bir ayrılık acısı çekiyordu. Belki de ilişkilerinin temelinin o kadar geçmişe dayanmasından kaynaklıydı bu.
Dara seri adımlarla bahçeye geçtiğinde Taha da hemen arkasındaydı. Poyraz'ı arayan gözleri hedefine ulaşamamıştı. Ortada öylece dikilen Batuhan'a baktı. Az evvel içeride olduklarına göre Poyraz içeri de girmemişti.
"Batuhan? Ne dikiliyorsun lan orada bostan korkuluğu gibi?"
Taha'nın sesini duyunca irkildi Batuhan. O an farketti bahçenin ortasında öylece durduğunu.
"Burada... Eee... Şey yapıyordum..."
Ne diyeceğini bilemedi. Sanki doğruyu söylememeliymiş gibi hissetmişti ama sonra neden böyle hissettiğini anlayamadı. Suçluluk duyuyordu. Şuan Poyraz bir yerlerde ağlıyorsa o gözyaşlarının sebebi kendisiydi ve bu onu çok rahatsız ediyordu. Fakat o bu durumu pek böyle yorumlamıyordu. Buyüzden yalan uydurmaktan vazgeçti.
"Poyraz..."
Uzun süren sessizliğinin ardından sadece onun ismini söyleyebilmişti. Dara az önceki depresif modunu kapatmıştı. Hafif tedirgin hissediyordu. Batuhan'ın hali pek iç açıcı değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darmaduman | poybat
Teen FictionAradan 1 sene geçmiş... Poyraz istediğini almış, şampiyon olmuş. Batuhan kariyerinde iyi bir basamak atlamış, yeni sezonda reyting rekorları kıran bir dramada başrol oynuyor. Yolları yeniden kesiştiğinde Poyraz'ın arkasına sığınabileceği bir 'rekabe...