"Nasıl istersen." dedi ve belime ellerini daha da sıkı doladı, karnımda dolaşan kelebekleri hissedebiliyordum, slow müzik bittiği için oturduğumuz masaya geri döndük.
"Güzel dans ediyorsun Levi." dedim aslında daha fazlasını söyleyecektim ama karnımda ki kelebekler daha gitmemişlerdi.
"Biliyorum, sende fena değilsin." dedi yani biliyorum iyi dans ediyorum sonuçta Eren'i izleyerek dans öğrenmiştim eskiden.
"Teşekkür ederim." dedim
"Yazar köşesi."
Ab şmd ben Teşekkür mü edersin yazıp karantina fanlığımı mı konuştursam.
"Yazar gider."
"Rica ederim, ne zaman gideceksin." dedi gece yarısına kadar durmayı planlıyorum aslında.
"Gece yarısına kadar durmak istiyordum, Marina'yı mutlu etmek ve Akira'nın yanında durmak için." dedim iyi bir açıklama yapmıştım, Akira ile yeni tanışmıştık ama ona gerçekten güveniyordum nedenini bilmiyorum.
"Tch, benim yakında kafam patlayacak, nasıl gece yarısına kadar durmayı planlıyorsun?" dedi.
"Bilmem, ama başın kötüyse gidebiliriz?" dedim ve başını sallayarak cevap verdi.
"Pekâlâ, ben gidip Akira'ya haber vereceğim sonra hemen çıkarız." dedim, Marina'nın yanına yöneldim Akira onun yanındaydı.
"Hey, Akira! Selam Marina!" dedim ve ekledim,
"Biz Levi ile gidiyoruz, bu arada eğer gerçekten birbirinizden hoşlanıyorsanız itiraf edin çünkü her an ne olacağı belli değil, kaybettikten sonra pişman olursunuz." dedim gözlerim doldu ama belli etmedim göz yaşımın düşmesine izin vermedim.
"Nasıl anladınız efendim?" dedi Marina ve kızarmıştı.
"Anlamak o kadar zor değil emin ol Marina, ama eğer birbirinizi üzerseniz sizi üzerim." dedim ve güldüm Marina karşımda utanıyordu, Akira ise itiraf etmek için kendini ruhsal hazırlıyordu.
"Tamam.. ilk itiraf benden.. Marina senden uzun süredir hoşlanıyorum.." dedi Akira'yı ilk kez kızarırken görmüştüm.
"Duygularımız karşılıklı.. keşke daha önce cesaret edip söyleyebilseydik.." dedi ve güldü.
"İki aşığı da kavuşturdum, ne kadar iyi bir insanım Tanrı beni başımdan eksik etmesin." dedim ve egomu döktürdüm.
"Tch, velet kafam şişti hadi gidelim." dedi ve Levi kolumdan tutup dışarı çıkardı.
"Başım şişmiş gerçekten." dedim dışarı çıktığımda başımın ağrısını sonradan fark ettim.
"Gece yarısına kadar duracaktın bir de." dedi.
"Hadi gel ofisime gidelim, sana her şeyi anlatacağım." dedim ve at arabasına bindik yaklaşık 10-15 dakika sonra yatakhanelerin oradaydık, ofise doğru yöneldim girişe yakın bir yerdeydi.
"Dökül bakalım." dedi ve meraklı gözlerle bana baktı.
"Tamam, başlıyorum.." dedim, başlamak çok zordu..
"Flashback"
*Yazarın anlatımı*
"Eren, sence surların dışına çıkabilecek miyiz?" diye sordu küçük kız, mavi gözlü çocukta yanıt verdi.
"Elbette, özgür olacağız." dedi ve gülümsedi, yeşil gözlü kıza.
Yeşil gözlü kız ve Mavi gözlü çocuk ağacın altındaydı ve kızın kafası çocuğun omuzundaydı, kısa süre sonra Maggie yanlarına gelmişti,
"Selam, Eren!" dedi Maggie, Yeşil gözlü kız göstermese de alınmıştı, neden ona da selam vermediğini düşünmüştü.
"Selam.. Maggie." dedi adı Eren olan çocuk, Kız üzülmüştü belli etmek istememişti ama yüzüne yansıyordu, Maggie ise kızın yüz ifadesiyle mutlu olmuştu.
"Ee Eren bana çarşıya giderken katılmak ister misin?" dedi ve Eren Linda'ya sorar bakışlar attı, aslında Linda şaşırmıştı Maggie çok popüler olsa bile Eren'in onunla takılmak isteyeceğini düşünmemişti kısa sürede bu düşüncelerden arındı ve Eren'e onaylar bakışlar attı, Linda ailesinin bugün eve geleceğini bildiği için heyecanla antrenman alanlarına gidip antrenman yapmaya başlamıştı, bu sırada Maggie Eren'i Linda'ya karşı doldurmakla meşguldü.
"Eren, Linda neden senin arkandan konuşuyor.." dedi sahte üzüntüsünü takınarak, Eren ise neye uğradığını şaşırmıştı.
"Arkamdan konuşmak?" dedi çocuk, Maggie'ye inanmıştı, Maggie ise çocuğun bu kadar kolay av olmasıyla şaşırmıştı.
"Ow, üzgünüm.. bildiğini düşünüyordum.." dedi ve sahte üzülme ifadesini ekledi, yandan kızın arkadaşları geçiyordu ve Maggie'nin onlara söylediği gibi "Linda'nın Eren hakkında söylediklerini duydunuz mu?" diyordu ve gülüyordu, her şey Maggie'nin planına uygun ilerliyordu, Eren ise neye uğradığını şaşırmış bir şekilde Maggie'den uzaklaşıp arkadaşlarının yanına gitti.
"Selam Eren!" dedi sarışın çocuk, Eren ise hâlâ şaşkınlık yaşıyordu.
"Hey, Eren sen iyi değilsin." dedi sarışın çocuk.
"Linda.. arkamdan kötü kötü şeyler söylemiş.." dedi çocuk çok gerizekalı olduğu için direkt o kızlara inanmıştı, Armin Erene güvenip kızdan uzaklaşmıştı.
"Siz aptalsınız, ciddiyim." dedi Mikasa, Mikasa daima Linda'ya inanırdı ve ona güvenirdi öyle bir şey yapmayacağını biliyordu.
"Ne?" dedi Armin ve Eren aynı anda.
"Siz Linda'nın böyle bir şey yapabileceğine nasıl inanırsınız?" diye ekledi ve Eren ile Armin'den uzaklaşıp Linda'nın yanına gitti.
"Linda sana suç atılıyor." dedi Linda neye uğradığını şaşırmıştı.
"Ne?" diyebildi sadece küçük kız elleri titremeye başlamıştı.
"Kim olduğuna dair bir şüphen var mı?" dedi Kırmızı atkılı kız, ama Linda donup kalmıştı resmen.
"Maggie.. en son Eren ile o vardı.." dedi ve Mikasa direkt Linda'nın yanından ayrılıp Maggie'nin yanına ilerledi, Linda'nın tahmini doğruydu.
"Oo Mikasa!'" dedi Maggie, ama Mikasa Maggie'ye sağlam bir tekmeyle cevap verdi.
"Bu kadar yeter, Linda'ya bulaşırsanız daha fazlasını alırsınız." dedi ve yanlarından ayrıldı, kızlar öfkeden morarmıştı, ama her şey için çok geçti.. kısa süre sonra Eren'in Linda'yla kavga ettiğini gördü, aslında Linda yerinde duruyordu bacakları titriyordu.
"Linda işte tam bir gerizekalı!" dedi Eren ve rahatsız edici bir şekilde güldü.
"Yeter, asıl gerizekalı olanın kendin olduğunu asla göremedin çünkü gerizekalı olman dışında körsün de!" dedi Linda patlamanın eşiğindeydi, en son patladığında 4 çocuk komaya girmişti.
"Tamam, öyle olsun Linda, yine birilerini komaya sokmadan önce gidelim biz." dedi ve aptal ve rahatsız edici bir şekilde güldü, Linda'nın gözleri resmen kırmızıya dönmüştü.
"Elbette, bana inanmak yerine ona inanmayı seçtin, tam senden beklendiği gibi Eren Jeager, işte sen bu kadar acınasısın." dedi Linda ve yanlarından ayrıldı eve döndüğünde ailesinin geleceğini düşündüğünde içeri girdi gülümseyerek ve orada ki Levi'ı gördü, zaten devamını biliyorsunuz.
Kız resmen boşluğa düştüğünü hissetmişti o gün, kimse ona elini uzatmadı ama bir dala tutundu düşerken, ve düşmemek için bağlandı o kız Levi'a, Levi onun kurtarıcısı olmuştu.
*Flashback end*
"İşte.. her şey buydu.." dedim ve artık karşı koymaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimi saldım ve ağlamaya başladım, Levi bana bir anda sarıldı ve,
"Şş sakin ol.. istediğin gibi ağlayabilirsin, daima tutunduğun kişi olmak istiyorum." dedi ve kızın saçlarını okşadı.
860 kelime kendime acayip şaşırıyorum yalnız vote atmadan okuyan arkadaşlar gerçekten hayalet gibi hissediyorum, emeklerim boşa gidiyor gibi hissediyorum o yüzden vote atarsanız sevinirim teşekkürler bye <3
