BÖLÜM 21

1.9K 86 110
                                    

ÖNCELİKLE DUYURU

hesabında kitabım ve ilk bölümü hazır olmak üzere olan kitabım var. Ayrı olarak burada 3. Kurgumu hazırlıyorum. Hayal gücü geniş olan 15+ olursa daha iyi olabilecek ve bana yapacağım kurgularda fikir danışmanlığı ve destek sağlayabilecek olan varsa özelden ulaşabilir mi? Gerçekten fikirlere ihtiyacım var.

Bölüme geçelim:

Arthur: Harry'i bakanlık sorguya almış.

Ron: Ne neden?

Arthur: Ona ruh emici saldırmış o da bir Muggle'ın yanında patronus yapmış.

Ginny: Orada bir ruh emicinin ne işi varmış?

Molly: Bakanlık ölüm yiyenlerler dolmaya başladı. Harry'e inanmamaları çok normal.

Hep beraber kahvaltıya oturmuş yemeğimizi yiyorduk. Bugün okula gidicektik. Yaz tatili olaysız geçmişti ta ki Harry olayına kadar.

Elizabeth: Fred ve George nerede anne?

Molly: Dükkanlarındalarmış. Okuldan önce uğramak istemişler.

Fred ve George şaka dükkanları için hazırlıklara başlamıştı çoktan. Harry söz verdiği gibi turnuvadan kazandığı paranın hepsini vermişti. Zaten o güne ait hiçbir şey istemiyordu. Kim isterdiki? Aklıma Cedric geldikçe yüreğim burkuluyordu. Daha iyi bir sonu hak ediyordu.

Molly: Kahvaltınız bittiyse hadi treni kaçıracaksınız.

Annemin dediğine uyup yukarı eşyalarımızı almaya çıktık. Eşyalarımızla birlikte indiğimizde uçan arabamız ile gara gittik. Bizim peronun duvarından geçip girdiğimizde çoktan bir sürü büyücü toplanmıştı bile.

Benim gözlerim özlemle onu arıyordu. Arada Astoria ile dolaşma bahanesi ile çıkıyorlar o bana Astoria erkek arkadaşına gidiyordu ama çok az oluyordu. Onu o kadar özlemiştimki. Beni ayakta tutan nadir şeylerdendi.

Gözlerim aradığını bulduğunda yanındaki babası ona sadece uzaktan bakmama yol açtı. Yanına gidemezdim. Zaten diken üstündeydiler bir de ben ateşe körükle gidemezdim.

Molly: Olaysız bir yık geçirmeye çalışın.

Ginny: Pek mümkün durmuyor annecim. Üzgünüm.

Annem hepimize sarılıp trene yolcu etti. Tren hareket etmek üzereydi.

Hermione: Ron, Beth!

Karşımızdan koşarak gelip bana sarılan Hermione'ye baktım.

Ron: Herm! Harry geldi mi?

Hermione: Hayır o Dumbledore ile gelecekmiş. Çok olaylı geçmiş mahkeme.

Ginny de kulak misafiri olmuş hemen söze atışmıştı.

Ginny: Sorun var mıymış?

Hermione: Bilmiyorum gidince öğreneceğiz.

Tren hareket etmeye başladığında oturduğumuz yerlere geçmek için hareketlendik ama benim aklıma gelen Draco ile duraksadım.

Elizabeth: Siz gidin ben şeye gidicem.

Hermione: tamam git sen. Diğer aptallara dikkat et ama.

Kafamı sallayarak yanlarından ayrıldım ve slytherinlerin vagonuna giriş yaptım. Draco camın kenarında Arkadaşları ile otururken onu süzdüm. Giydiği takım elbise vücudunu sarıyor hatlarını belli ediyordu. Çenesi kasılmış konuşurken çene hatları insanı büyüleyecek tarzdaydı. Konuşurken hareket ellerinin kemikli yapısı adeta kelebek hissi yaratıyordu. Konuşurken gözleri beni bulduğunda karşısında oturanlara belli etmeden kalktı. Ben de iki vagonun arasındaki bölüme geçip onu bekledim. Etrafındaki insanların çoğunun ölüm yiyenlerle bağlantısı vardı. Benimle gözükemezdi.

Life of Elizabeth WeasleyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin