-3-Eskiler

63 5 0
                                    

Selam yeni bir bölümle karşınızdayım
İYİ OKUMALAR...
Saat gecenin 4'üydü.Herkes uyuyordu sadece ben uyanıktım ve yatakta dönüp duruyordum.
Evet Antalya'yla ilgili çok kötü anılarım vardı.Ve kimseye anlatamamış olmak ise en kötüsüydü.Sanırım gözlerim dolmuştu ama umursamıyordum.Ne olduysa geçen yıl Antalya'da olmuştu :
"Kuzenimi görmek için Antalya'ya gitmiştim çok güzel bir tatil geçiriyordum yeni arkadaşlıklar kurmuştum.Hayatımda ki en iyi tatildi.Tâki arkadaşlarımla iddaya girene kadar.Arkadaşlarım bana yazın sonuna kadar bu siteden biriyle çıkamayacağımı söylemişlerdi bende altta kalmamak için 'yazın sonunda görüşeceğiz o zaman' dedim ve gittim.O gün akşam tekrar aşağı indiğim de bana bir çocuk gösterdiler.O çocukla yazın sonuna kadar çıkamazmışım.Benimle alay eder gibi konuşmalarına dayanamadım ve onun yanına gittim 'Rüzgar'ın'.O anda ne yaptığımı anlamadan yanağına minik bir öpücük kondurdum ve elimi uzattım.'Ben Bade' dedim.Oda bana şaşkınca bi bakış attı ve 'Ben de Rüzgar' dedi.O an tam ordan uzaklaşıyordum ki Rüzgar denen çocuk kolumu tuttu.'Hem beni ani bir şekilde öpüyorsun hem de kaçıp gidiyorsun' dedi ve ardından devam etti 'Sanırım sitemizin yenisi sitemizin yakışıklı çocuğuna karşı bir şeyler hissediyor ha nerdesiniz?' dedi ve arkadaşlarıyla güldüler.Giderken seslendim 'Yakışıklı olduğun kadar ukalasın da canım ya onu ne yapıcaz' dedim ve oradan uzaklaştım.Şimdiye kadar domates gibi olmam lazımdı ama ilk defa fazla kızarmamıştım.İşte hikayemiz böyle başladı her geçen gün Rüzgar'a idda için değilde sanki onu sevdiğim için bağlanıyordum ama onu gerçketen sevemezdim.Aradan uzun bir süre geçti o sürede bir sürü olay yaşandı Rüzgar bana beni sevdiğini söyledi ve bende ona onu sevdiğini söyledim çıkmaya başladık.Ama o çok masumdu hiç bir şeyden haberi yoktu.Arkadaşlarım onla idda için çıktığımı sanıyordu ama bu yalandı onu gerçekten seviyordum ve onu kaybetmekten korktuğum için ona iddayı söyleyememiştim.Söylememeye karar vermiştim yaptığım yanlıştı ama mecburdum.Bir süre böyle idare ettim ama artık rüyalarıma girmeye başlamıştı ve ben ne yapacağımı bilemedim.Antalya'dan dönecektim annemi aradım ve biletimi aldım.1 gün sonra dönecektim.Rüzgar'ın yanına gittim ve ona 'Her günü son günümüz gibi yaşayalım mı?' dedim.Bana anlamsız bakışlar attı ve konuşmadı.O gün sanki bir şeylerden haberi var gibiydi.1 günde Antalya'daki tüm eğlenceli yerleri gezmiştik.Dönüşte beni eve bırakırken burnuma minik bir öpücük kondurdu ve ayrıldık o evine ben evime geçtim.Yarın gidiyordum ve ona veda edememiştim en çokta bu koyuyordu zaten.Sonra eve döndüm ve onun hiç bir şeyden haberi yoktu"
Ve bizim hikayemizde buydu ben onu bir daha görmek istemiyordum iddamı öğrenmişti.Bana kızgınmıydı , beni hala seviyormuydu.Bunların hepsini kendi kendime soruyordum ve bir cevap alamıyordum.Keşke o aptal iddaya uymasaydım.Keşke onu o idda olmadan sevseydim.'Acaba bana kızgınsa beni affedebilirmiydi?' 'Beni anlayışla karşılarmıydı?' 'Beni hala seviyormudur?' Ben onu unutmamıştım , unutamamıştım hala onu seviyordum ve bu hiç bir zaman değişmeyecek.Ondan son bir şans dilemelimiydim.Aklımda bunlara benzer yüzlerce belki binlerce soru vardı.Tamam.Antalya'ya gidicem.Bu soruların cevabını almalıyım.Pişman olacağım belki ama olsun.Acaba onunda kafasında 'Acaba beni gerçekten seviyormuydu?' diye sorular varmıydı.Kafam çok karışıktı.Ağlıyordum.Çok pişmandım.Bunu yapan ben olamazdım.Bunu yapan ben , ben Bade Arslan olamazdım.

ZORUNLU TATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin