-5-ANTALYA

20 1 0
                                    

  Parayı uzatıp taksiden indim ve tüm hayatımı mahfettiğim siteye adımımı attım.

   Korkuyordum.Olması gerkenden daha fazla korkuyordum.Rüzgar beni nasıl karşılayacaktı.Affedecekmiydi.Affetmese bile arkadaş kalabilirmiydik.

   Kafamdaki sorulardan kurtulup apartmana doğru yürüdüm.Anılarım aklıma geldi.Gülümsedim.Apartmanın kapısında belki 5 dakika zili aradım.En sonuda bulmuştum ve zile bastım.
"Kim o?"
"Badeeeeee"
"Bade?"
"Ya hadi kızım aç artık kapıyı ağaç oldum şurda" dedim ve kapının önünde karşımda duran Melis'in boynuna atladım.Belki 10 dakika sarıldıktan sonra Eda Teyze ve Melis'in abisi Bora bize tip tip baktılar.Melis'i bırakıp hemen Eda Teyze'ye sarıldım.Çok değişmişti.Güzelleşmişti.Ardından Bora abiye de sarıldım.Asansöre bindik ve yukarı çıktık.Kapıda bize bakan Can'ı fark ettim ve hemen koşup sarıldım.Can da Melis'in kardeşiydi.5 yaşındaydı yanlış hatırlamıyorsam.Ardından içeri geçtim ve Melis bana kalacağım yeri gösterdi.Her Antalya'ya geldiğimde kaldığım gibi onu odasında kalacaktım.Odasına girdik ve Melis bana sırıtarak "Sürprizzz!" diye bağırdı.Anlamamıştım açıkçası."Ne sürprizi?" dedim başka bir şey bulamayarak.Bana karşımda duran yatağı gösterdi ve "Sen 3 ay burada kalacaksın diye sana yatak aldık."dedi.O an onikigen jetonum düşmüştü.Ne diyeceğimi bilemiyordum."Ben çok teşekkür ederim ne gerek vardı."dedim kibarca ve Melis'e sarıldım.Ardından Melis "Eğer bu yöntemlerle kibar oluyorsan sana hep sürpriz yaprız canıııım benim"dedi.Evet I'ları uzatmıştı.Arkamda duran Eda Teyze'yi gördüm."Ben çok teşekkür ederim."dedim doğal olarak.O da "Önemli değil canım benim sen iste daha iyilerini de alırız." dedi ve bana sarıldı.Melis , Bora-abi- ve Can çok şanslılardı.Melek gibi anneleri vardı.Ardından Eda Teyze odadan çıktı.Çıkarken seslendi "Yarım saate yemek hazır aşağıda olun." dedi.Bizde "Tamam!" diye seslendik.

   Eşyalarımı dolaba yerleştirirken -fırlatırken- Melis heycanlı heycanlı oturdu ve bana dedi ki "Rüzgar'ı görmek ister misin?".Kısa olarak "Hayır!" dedim.
Bana dönüp "Sen bilirsin ama istediğin zaman bana söyle.Ben her zaman yanındayım." dedi.

***
   "Badeee" diye bağıran -anıran- Melis'in kafasına yastığı fırlatınca bağırmayı -anırmayı- kesti.Ona dönüp 'insan bu saatte mi uyandırılır yavrum' bakışımı attım ve yatakta doğruldum.
"Sanırım senin saatten haberin yok"
"Saat kaç?" dedim hızlıca.
Ve işte o beklenmeyen cevap :
"Saat kaçmaz kiii"
"Allah belanı vermesin Melis.Allah seni 11 çocugunla sokakta bırakmasın Melis.Anladın sen Melis" dedim.
"Ya şey ben şurada takıldım da birincisi 'Vermesin' 'Bırakmasın' beni mi düşünüyosun sen yoksa haa.İkincisi de neden 11 tane futbol takımı mı kuaracam ben?"
"Ya of Melis ya"
"Tamam tamam saat 12.36"
"12.36?"
"Evet 12.36 ama artık 12.37 oldu"
"Tamam Melis.Sen insan uyandırmayı çok iyi biliyorsun tamam ama artık kes lütfen.Bi espiri yapar bi saçmalar!"
"Tamam hadi kahvaltı hazır gel"
"Geldiim"

   "Günaydınn!" dedim tüm ev halkına.Bir tek eniştem yoktu.O da yarın sabah gelecekti.Arabası arızalandığı için beni karşılayamamıştı.Karşılayamdıgmğı için geldiği günün akşamı bizi özür yemeğine götürecekti.

   Hızlıca kahvaltı ettik ardından teyzem Canı parka götürmemizi istedi.İtiraz etmeden tamam dedik.Aslında ben istemiyordum ama teyzemi kıramazdım.Melis'te ısrar etmişti hem.

   Asansöre bindiğimiz de Can Melis'le bana dönüp
"Sizce bu gün yakışıklımıyım?" dedi ve beni o an bi anırma tuttu.Gülmekten konuşamıyordum.
"Hahahha ev... Hahahah et... Hahahah çook hahahah yakısıklısın hahahhah" dedik Melis'le aynı anda.Can bize tip tip bakarken asansör durmuştu bile.Tam asansörün kapısını açıp çıkıyordum ki birine çarptığımı fark ettim.Kafamı kaldırdığım da tabi ki de bir yaşlı teyzeyle karşılaşmayı beklemiyordum ama.Benim kaderimde bu işte.Teyze bana tip tip bakıp beni süzdükten sonra.
"Kızım tişörtün ve şortun yırtılmış" dedi.
"Çık bi bize ben onlara güzel bir kumaş alıp dikiyim"
"Yok teyzecim kalsın ben halimden memnunum."
"Bu halden memnun mu olunurmuş yavrum"
Arkadan gelen Melis'in Can'ın gülme seslerini duyuyordum.En son Can olaya atladı
"Hadi ya kız arkadaşım beni bekliyor" dedi ve beni kolumdan çekiştirdi.Teyze arkadan bağırdı "Bu yaşta ne bu?" dedi ve ekledi "Terbiyesizleeer".Neden E'leri uzatmıştı.Neden?

Dışarı adımımızı attığımız an hâla gülüyorduk-anırıyorduk-.

   En sonun da parka gelmiştik.Biz Melis'le bi banka oturduk ve Can'ın kız arkadaşının gelmesini bekledik.2 dakika geçmeden Can'ın koşarak "Meleeek" diye bağırmasını duyduk.Can Melek denen o kızın yanına koştu ve sarıldı.Biz de yanlarına giderken konuştum "Bu yaşta sevgili ha?" dedim ve güldüm.Ama sadece ben güldüm.Neden Melis gülmedi.Melis  gülsene.Melis'e döndüm "Kızım gülsene yaa" dedim.Sesim hafif mızmızlanarak çıkmıştı."Melisssss" diye bağırınca bana "Arkana bak!" dedi."Yada bakma!".

Arkama baktığımda Melek onun yanına "Abiii!" diye bağırarak koşuyordu.Evet o Rüzgar'dı...

Evet kısa bir bölüm oldu ama elimden bu kadarı geldi.Zaten sınav haftasındayız ve aldığım bir düşük notta telefonumu alacaklar.Umarım beğenirsiniz.Sınavlar bitsin uzun uzun 2-3 bölüm yayınlıycam.Ondan sonra TEOG'a çalışacağım için hafta sonları kısa kısa bölümler paylaşırım.Hoşcakalın...
  

ZORUNLU TATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin