[ 26 ]

585 36 86
                                    

Ender konuşmasını yaptıktan sonra makyajını tazelemek için lavaboya gitti
Tam lavabodan çıkarken kapı açıldı ve Halit içeriye girdi
Ender Halit'i görünce kahkaha attı : Halit bey ne işiniz var burda ? yan lavaboya gitmelisiniz , ama herhalde yaşlanmanın etkilerindendir olur öyle şeyler

Halit iki adım kadına doğru ilerledi : sen ne yapmaya çalışıyorsun hı ? önce şirkete girmeye başardın şimdi benim rakibimle iş birliği mi yapıyorsun ? amacın ne Ender ?

Ender : bir dakika bir dakika .. dur sana bir şey söyleyim.. sen benim ne kadar senden daha iyi olabileceğimi gördün ve bundan korkuyorsun değil mi ?

Halit oldukça Ender'e yaklaşmıştı : bana bak Ender benimle uğraşmaya kalkarsan eğer—

Ender dimdik yerinde durmuştu : o kadar kendini önemseme istersen hı ? Ben sadece işimi yapıyorum

Bir anda Halit elini kadının boğazına götürdü ve bu hareket kadının sırtı sertçe duvara çarpmasına neden oldu ..
Halit bütün öfkesini bu an için saklanmıştı sanki : sen kendini ne zannediyorsun Ender ..

Ender ne kadar nefes almak için çabalırsa Halit'in bir eli boynunda onu boğmak için hazırken diğer elini de kadının bacağına götürdü ..
Halit'in yaptığı bu hareket ile Ender hep unutmak istediği duygularla karşılaştı ..
çaresizlik ve güçsüzlük ..
adamın her el hareketi ile Ender daha da güçsüzleşiyordu ..
duygularına engel olamıyordu ..
en korkunç kabusunu yaşarken bütün cesaretini toplayıp elini tezgahın üstünde olan vazoya götürdü ..
gözyaşları korku ve acı ile yavaşça aşağıya süzülüyordu ..
dişlerini sıkarak adamın gözlerinin içine baktı Ender ve vazoyu sertçe Halit'in kafasına vurdu : ben artık o çaresiz kız değilim

Sonra bütün gücüyle adamı itti ve hızlı adımlarla lavabodan çıktı ..
Ne kadar ayakta durmaya çalışsa da koridorda sarhoşlar gibi bir sağa bir sola yürüyordu başı dönmeye başlanmıştı .. Midesi bulanıyordu ..
Sesler kafasında yankılayıp duruyordu : kardeşinin üzülmesini istemezsin değil mi .. ne yapacaksın annene mı söyleyeceksin .. kardeşine düşün güzelim.. ona bir şey yapmamı istemiyorsun değil mi .. söylediklerimi yapmazsan kardeşin bunları yapmak zorunda kalır ..

öksürmesi ve baş dönmesi nedeniyle daha fazla yürüyemediğini öğrenince yerinde durup bir elini duvara yasladı Ender ..
Bunun da bir kabus olmasını diledi ..
Gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak fısıldadı : keşke kabus olsaydı ..
Omzunda bir el sıcaklığını hissedince Ender bağırarak o eli itmeye çalıştı : dokunma bana .. artık dokunma ..

Kaya kadını iki omzundan tutarak salladı : Ender ? Ender gözlerini aç .. benim .. ben .. Kaya .. kendine gel ..

Ender gözlerini açtığında Kaya'yı görünce sımsıkı boynuna sarıldı ..
Kaya da ayni şekilde ona sarılıp onu sakinleştirmeye çalıştı fakat pek başarılı olduğu söylenemezdi ..
Ender hâlâ tir, tir titriyordu ..
Kaya sıcak avucunu kadının sırtına koydu ..
hissettiği sıcaklık Ender'i biraz da olsa sakinleştirdi ..
avucuyla bir süre kadının sırtını ovdu : geçti .. geçti .. yanındayım ben ..

Garsonların şaşkın bakışlarını umursamadan ikisi de birbirine sıkıca sarılmıştılar ..
Biri sakinleşme umuduyla ..
diğeri sakinleştirme umuduyla..
Ender geri çekildiğinde Kaya onun yanağını okşayıp baş parmağı ile yaşlarını sildi : gel otur şöyle .. anlat bana ne olduğunu ?
Kaya garson koza baktı : bir bardak su getir hemen

Ender boğuk bir sesle konuşmaya çalıştı : iyiyim ben

Kaya Ender'in yüzünü avuçların arasında aldı : iyi değilsin.. buna itiraf etmek kötü bir şey ya da utanç verici bir şey değil Ender

Yâr mı ? Yara mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin