Catorce

133 23 0
                                    

Iki hafta geçmişti. Jin yoktu ortalıkta. Buna alışık olmayan tek kişi Jimin'di. Taehyung bile onsuz iki yıl geçirebilmişti. Jimin ise bunu ilk kez tecrübe ediyordu. Zordu.

Hep beraber Namjoon ve Amy'nin evinde oturup film izliyorlardı. Zamanlarını böyle geçiriyorlardı.

Bir koltukta birbirlerine sarılmış halde Namjoon ve Amy. Tekli koltukların birinde Yoongi  birinde ise Jimin oturuyordu. Taehyung ise yerde, Jimin'in oturduğu koltuğun önünde oturmuştu. Sırtını koltuğa yaslıyordu. Hepsi filme o kadar odaklanmıştı ki kendi hayatlarının bir  filmden farksız olmadığını unutmuşlardı.

Birden konuşmaya başladı Jimin.

"Sizce Jin hyung ne zaman döner?"

"Umarım en kısa zamanda hafızası yerine gelmiş bir biçimde döner."

"Umarım"

Tekrar sessizlik.

"Yoongi Hyung ben kendimi psikolojik olarak çökmüş hissediyorum. Bana yardım edemez misin?"

"Neyin var Jimin?"

"Kendimi kötü hissediyorum. Anlattım size de. Jin hyung beni affeder mi sizce?"

"Affeder neden etmesin ki?"

"Bilmem?"

"Bak sana bir psikolog tavsiyesi kendini Jin'in yerine koy. Düşün. Sen kendini affeder miydin?"

"Elbette ederdim. Sonuçta bebeklikten beri çok yakınız. "

"O zaman affeder seni"

"Yaa susun da filmi izleyelim. Namjoon şunlara bişey söyle konuşurlarsa biraz daha kovucam şimdi onları"

"Amy haklı sessiz olun ve filmi izleyin"

Yoongi Jimin ve Taehyung'un kulağına yaklaşıp fısıldayarak konuştu.

"Namjoon'u kaybettik arkadaşlar. Başımız sağolsun."

"Pii oysa ki ne kadar severdim onu yazık oldu"

"Öyle deme Taehyung. Jin hyungun yanında seninde nasıl olduğunu biliyoruz"

Flashback

"Taehyung ya birşeyler yap şunlara ağlıcam şimdi."

"Yaa neden öyle diyorsunuz bir kere benim sevgilimin yemekleri çok güzel. Kıskanmayın"

"Ya kesin öyledir"

"Taehyung cidden dövücem ben bunları"

"Sorarım sizlere ömrü hayatınız boyunca kaç kez Jin'in yaptığı yanık bir yemeği yediniz?"

"İlk defa"

" E gerizekalılar neden o zaman boş yapıyorsunuz? Her zaman güzel yapıyor bu seferlik böyle oldu. Ne diye dalga geçiyorsunuz?!"

"Üf Taehyung be"

Flashback end

Burukça gülümsedi Taehyung. Inanıyordu Jin ile beraber mutlu olacaktı. Jin ona geri dönecekti.

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Iki haftadır küçük kasaba da geziniyordu. Rahatlamış ve çok daha sakin düşünebiliyordu. Olaylara farklı açılardan bakmayı deniyordu. Mesela Taehyung'un açısından. Taehyung'un yerinde kendisi olsaydı ve sevdiği kişi ile bu sebeplerden ötürü ayrılmış olsaydı kendisini iki yıl boyunca harap etmezdi. Belki yeni birini bile bulmuş olurdu.  Ama Taehyung  öyle yapmamıştı iki yıl onu beklemişti. Onu hâlâ seviyordu. Bunu bilmek ona güven veriyordu çünkü her ne kadar ayrı kalırlarsa kalsınlar Taehyung onu sevecekti.

Flashback

"Anne bu benim sevgilim Taehyung. Sana bahsetmiştim ya hani"

Annesi gülümsedi. Oğlu sevgilisinden o kadar çok bahsetmişti. Çok seviyordu onu. Çok belliydi. Içeri davet etti hemen.

"Lütfen gel oğlum sende."

"Teşekkürler efendim"

"Jin senden o kadar çok bahsetti ki. Seni çok seviyor."

"Bende onu çok seviyorum efendim."

Flashback end

Gülümsedi. Iki haftadır kaldığı bu evde bir sürü anısını hatırlamıştı. Flashbacklerin çoğunda Taehyung ve kendisi vardı. Jin'in içinde ona karşı duyuları gelişiyordu. Onu görmemesine rağmen ona bu iki haftada çok fazla güvenmeye başlamıştı. Zaten aşkta böyle  değil midir? Göremesen bile yürekten inanmak, güvenmektir.

Üzülüyordu bazen çünkü kimse onu kendisinin bildiği gibi bilemeyecekti.
Kimse onun en iyi kısmını onun gördüğü gibi göremeyecekti.

Aşk karmaşık değil miydi zaten?
Onu göremesezsin ama onu seversin,
Onun için her şeyi yapmayı istersin.
Canını isteseler verirsin. Her şeyi ama her şeyi göze alıp yapabilirsin. Taehyung her şeyi göze alabilirdi. Önceden Jin'de bunu yapabilirdi. Şimdi ise daha karında kelebeklerin uçuştuğu zamandaydı. Yakında o da Taehyung gibi aynı duyguları hissedecekti.

Remember {TAEJIN} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin