Kapı

183 14 0
                                    

Birkaç gün geçtikten sonra işler normale döndü.  Ölüm yiyenlerin pes ettiğini düşünenler vardı. Ama Ne Harry, ne de Lily öyle düşünüyordu. Lily kimseyi korkutmamak ya da Lily'nin aklını kaçırdığını düşündürmemek için Lily kimseyle bu konu hakkında konuşamıyordu. Sonunda babasıyla konuşmaya karar verdi. Müdürün Odasına çıktı.

"Merhaba Pröfesör McGonagall. Acaba babam nerede biliyor musunuz?"

"Merhaba Lily. Baban ve annen İhtiyaç Odası'ndalar. Orayı biliyorsun heralde değil mi? Bir alt katta. En sol koridordaki üçüncü oda."

"Şu süpürgelik mi?"

"Her zaman karşına aynı şekilde çıkmaz. Genellikle öğrencilere oradan bahsetmem. Kardeşlerin ve Kuzenlerin dışında oradan kimseye bahsetme, hatta kardeşlerine bile bahsetmesen daha iyi olur."

"Peki nasıl babamı orada bulacağım? Madem her zaman karşıma aynı şekilde çıkmıyor?''

"Emin değilim ama muhtemelen "Babamın bulunduğu bir oda" diye düşünerek üç kere önünde tur atarsan ortaya çıkacaktır."

"Teşekkür ederim Profesör McGonagall."

"Görüşürüz Lily. Odayı bulma konusunda iyi şanslar."

McGonagall odasına geri döndü ve Lily de merdivenlere doğru yöneldi. Lily meedivenlere yaklaşmıştı ki merdivenler değişti.

"Doğru ya! Bugün Cuma!" dedi Lily. Gerçi merdivenlerin değişmesi kötü olmuştu.

"Keşke bu merdivenler muggle teknolojisi olsaydı." dedi Lily. "O zaman maslanırlardı. Vaslanmak da olabilirdi gerçi. Muhtemelen pas. Her neyse eğer muggle teknolojisi olsaydılar paslanıp çalışmayı bırakırlardı. Bu da gayet iyi olurdu." diye devam etti. Söylediği de gayet doğruydu. Özellikle o anda. Çünkü merdivenler değiştiğine göre merdivenlerin çıktığı yer de değişmişti. Oraya göre de İhtiyaç odasının nerde olduğu hakkında Lily'nin hiçbir fikri yoktu. Ne yapacağını bilmeden merdivenlerden aşağı indi. Karşısına bir heykel çıktı. Heykelden sola dönerken "Acaba Ölüm Yiyenler ne yapıyor?" diye söylendi kendi kendine. O sırada heykel gıcıtılı bir sesle sağa çekildi. Orda Lily'nin bacağından biraz daha küçük bir kapı vardı. Lily kapıyı büyütmek için "Engorgio!" diye fısıldadı. Kapı anormal bir boyuta geldi. Lily kapı koluna ulaşamaz oldu. Bu sefer "Reducio" diye fısıldadı. Lily bu büyülerin hiçbirini doğru düzgün bilmediği için büyü ters gitti. Kapı bu sefer çok küçük bir hale geldi. Lily'nin merakı giderek artıyordu. Başka büyü denemeden küçücük kapıyı açtı. Anahtar deliğinden bakar gibi içeri baktı. İçeride birtakım Ölüm Yiyenler vardı. Astoria Greengrass yerde yatıyordu. Ölmüştü. Malfoy elindeki asayı salladığı anda kıvılcımlar çıktı. Bir anda heryer bembeyaz oldu. Lily'nin gözleri kamaşmıştı. Lily sonunda düzgün birşeyler görmeye başladığında Astoria Greengrass dimdik; kanlı, canlı ayaktaydı.

-Yazar Notu: Başı çok kötü ama sonu güzel oldu(bence)-

Harry Potter ve İkinci SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin