La lune

551 68 158
                                    

Diğer bölümlere bakmayı unutmayın~

'♡'

"Böyle iyi mi?" Çıplak göğsüne sardığı çarşafı omuzlarına kadar indirip Taehyung'a baktığında esmer kafasını sallamış ve kamerasını çekmek için kaldırmıştı. "Sen çekerken konuşabilir miyiz?" Tekrar kafasını sallayan bedenle Jimin yerinde kıpırdandı. Tuhaf hissediyordu biraz, garip bir atmosfer vardı. "Ailen var mı?"

Kameranın sesi odada yankılanırken Taehyung kamerayı indirmiş ve fotığtafa bakmıştı. "Var ama görüşmüyorum, büyükannem ve büyükbabamla yaşıyorum." Jimin'in kaşları havalandı. "Neden?"

"Büyük bir şey değil, sadece pek anlaşamıyoruz." Jimin bu üstü kapalı cümlelerin daha çok şeyi gizlendiğini biliyordu elbette. Ama üstelemek de istememişti, belki de onun için kötü anılar çağrıştıran insanlardı. Tüm bunları düşünmeden konuşmak düşüncesizlik olurdu.

"Babam öldükten sonra bana bakabilmek için ikinci bir evlilik yaptı." Tekrardan kamerayı kaldırdı ve netledi. "Adam da istemeyince beni büyükannemlere verdi bende orada büyüdüm." Taehyung bu konuda pek bir şey hissetmiyordu aslında. Sonuç olarak alışmadığın bir şeyin yokluğunu çekmezdin öyle değil mi? Küçük yaşta olduğu için o kadar da zorlanmamıştı uyum sağlamada.

"Hiç görüşmediniz mi?"

"Aylık para yollardı sadece, bir de ara sıra nasıl olduğumu sorarmış. Ama yanıma hiç gelmedi." Jimin sessizce kafasını salladıktan sonra kendini yatağa atıp gerindi. Biraz tuhaf bir ortam oluşmuştu ve dağıtmak istemişti. "Hey üstünü giy, üşüteceksin."

Çektiği fotoğraflara bakmak için galeriyi açan Taehyung camın kenarındaki koltuğa oturmuş ve fotoğraflara bakmaya başlamıştı. Jimin de doğrulup birkaç saniye ona baktı, sonrasında yataktan zıplayarak indi ve minik adımlarını yönlendirdi yanına doğru.

Hemen hemen hiç düşünmeden Taehyung'ın kolu altından geçip kucağına yerleşirken Taehyung oturduğu yerde doğrulmuş ve nefesini tutmuştu. "Bende bakmak istiyorum." Jimin dizlerini kendine çekip Taehyung'ın göğsüne yaslanırken kamerayı düşürmek üzere olan parmaklarından almıştı.

"Sen insanlara hep böyle mi davranırsın?" Yani, kucağına oturması Taehyung için sorun değildi ama bunu ondan başkasına da yapıyorsa bu sorun olabilirdi. Jimin'in başkalarına kedi gibi davrandığı düşüncesi hoşuna gitmemişti. "Ne o, etkileniyor musun?"

Jimin dudağında yamuk sırıtış ile konuştuğunda Taehyung bakışlarını boynundan çekmişti. Küçük beden yüzünü görmediği için şanslıydı, kızardığından emindi çünkü.

Yine de evet demek istedi o an ama Jimin'in vereceği tepkiyi kestiremediği için sadece susuyordu. Bazen acaba ona senden hoşlanıyorum desem nasıl tepki verir acaba diye merak ederdi. Bunu birka kere denemişti ama dilinden ileri gidememişti kelimeleri.

Jimin öyle güzeldi ki yanında en ufak bir hatanın bu çocuğu ondan uzaklaşacağından korkuyordu.

'Neyse olan oldu.' Diye içinden geçirip kollarını Jimin'in küçük bedenine sarıp çenesini kafasına yasladı. "Üşüyeceksin diyorum."

Aralarındaki bu tuhaf çekimi ve durumu ikisi de hiçbir zaman dile getirmemişlerdi. Sıradan bir arkadaş olmadıklarını ikisi de pekala biliyordu ama buna ne isim koymak istemişlerdi ne de ilerletmek. Taehyung Jimin'i sıradan birisi olarak görmediğini biliyordu ama yine de bunun böyle kalmasından memnundu. Çevresinde neşeyle dolaşan Jimin'e öylesine alışmıştı ki yokluğunu düşünmek bile istemiyordu.

Sunlight Traces☪︎ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin