Je vous

411 62 64
                                    

Diğer bölümlere bakmayı unutmayın~

'♡'

Odasının camından sessizce batmaya hazırlanan güneşi izlerken kapısının açılıp da bağırışmaları içeri aldığını duyduğunda yan tarafa dönmüş ve ona doğru koşan minik kıza gülümsemişti.

"Oppa! Ben geydim!" Ufak çocuk yatağın kenarına gelip Taehyung'a ellerini kaldırdığında esmer gülümsemiş ve kızı tek hamlede kucağına almıştı. "Dahyun sana abini rahat bırakmanı söylemiştim." İçeri giren annesi kapıyı arkasından kapatırken söylenmeye devam etse de bu küçük kızın umrunda değildi pek.

Abisinin yüzüne minik ellerini koydu. "Oppa bugün nasıl? Eğer yoygunsa ona maşal okuyabiliyim. Böyyece kolayca dinleniysin."

Dahyun annesinin yeni evlendiği adamdan kızıydı. Henüz üç yaşında olmasına rağmen fazlaca zeki ve anlayışlı biri olması Taehyung'ı öylesine etkilemişti ki annesinden onu her gün getirmesini istemişti.

"Dahyun-ah bana kocaman sarılırsa eğer iyi olurum." Kıkırdayan bebek kısacık kollarını sıkıca Taehyung'ın boynuna doladığında esmer gülümseyerek saçlarını okşamıştı usulca. Çok güzel ve sevimli bir kızdı.

Bir gün onu Jiminle tanıştıracaktı.

Aklına gene Jimin geldiğinde yüzündeki gülüş soldu. Bir gündür Jimin'in kendisini görmesine izin vermiyordu. Son derece kızgın ve kırılmış hissederken onunla konuşmak istemiyordu.

"Efendim tatlım?" Annesi çalan telefonunu açtığında Taehyung'ın sesleri onlara döndü. "Nerdesiniz siz?!" Kadın saniyelik bir şekilde Taehyung'a bakmış ve arkasını dönmüştü. "Dedim ya Dahyun'la Taehyung'ın yanına geldik."

"Sen her gün o çocuğun yanına gidip duracak mısın Hye? Evde her yer dağınık işler birikti ayrıca akşam oluyor. Üstüne bir de küçücük kızı mı götürüyorsun oraya?!"

"Dahyun burayı ve Taehyung'ı seviyor. Geldiğimde de işleri hallediyorum zaten." Kadın fısıltıyla konuşsa da pek işe yaramıyordu sanki. "Ben anlamam, eve gelin."

Adam telefonu suratına kapatmış olacak ki annesi telefonu kulağından çekip erkana bakakalmıştı. Bir saniye saniye sonra boğazını temizleyip olanlara doğru dönmüştü gülümseyerek.

Yüzündeki gülücük Taehyung'ın ifadesi ile yüzünde dondu.

Annesi her ne kadar engellemeye çalışsa da Taehyung bütün her şeyi duymuştu. Dudaklarını birbirine bastırıp Dahyun'u kucağından yere indirdi. "Belki de gitseniz iyi olacak."

Kadın elindeki telefonu cebine atıp gülümsedi. "Olur mu öyle şey canım? Sen keyfine bak buradayız biz."

Annesi öyle konuşsa da Taehyung yüzündeki gerginliği ve korkuyu çok net bir şekilde görebiliyordu. "Anne." Kadının yerdeki bakışları ona döndüğünde hafifçe gülümsedi Taehyung. "Sorun değil."

Kadın birkaç saniye tedirgince oğlunun yüzüne baktıktan sonra nefesini vererek kafasını sallamıştı. Dahyuna montunu giydirip de oğlunun yatağına geldi. Yüzüne düşen saçlarını geriye atıp minik bir öpücük kondurdu anlına. "Çok özür dilerim Taehyung, bunu telafi edeceğim sana söz."

Ona el sallayan Dahyuna karşılık verdiğinde odada yalnız kalmıştı sonunda. Derin bir nefes verip sırt üstü uzandı yatağına.

Bazı şeyler hiç değişmiyordu.

Bir süre öylece boş boş tavanını izlemiş ve kafasındaki düşünceleri toparlamaya çalışmıştı. Gerçi sadece çalışmıştı çünkü odasının kapısı açılana kadar tek yapabildiği başını ağrıtmaktı.

Sunlight Traces☪︎ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin