02

2.6K 284 115
                                    

misafir,eski sevgili,kahve

"sikeceğim artık bu müdürü. bıktım piçten." dedi tek arkadaşı yeonjun. beomgyu ise onu dinlemiyor sınıfın öbür köşesinde etrafını kuşatmış kız ve erkekleri izliyordu.

"şu çocukta da ne buldular anlamıyorum. misafir öğrenci hem. onlara neymiş?" dedi siyah saçlı çocuk. beomgyu ona hafifçe gülümsedi.

"üstelik ben daha yakışlıyım." dedi yeonjun saçlarını savurup.

"tabikide öylesin ama seninle konuşmama sebeplerinin ben olduğumu biliyorsun." dedi beomgyu. kendinden nefret eden onca insan varken arkadaşını da yanında yakıyor gibi hissetmeye engel olamıyordu.

"senin baban bir piç veya okul müdürü olduğu için seni sevmeyen aptal sürüsüne kendimi sevdirmek için senden mi vazgeçeceğim. rüyanda görürsün choi beomgyu." dedi yeonjun arkadaşına dirsek atıp. "hem ne o aptal soobin ne de onun misafir arkadaşı sikimde değil. ne bok yerlerse yesinler."

arkadaşı böyle desede içinde bir yerlerde hala soobin'i sevdiğinin farkındaydı.

yeonjun ve soobin lisenin ilk 2 yılında hatta 3. yılında yarısında çıkıyorlardı. onların arasını bozan şey ise beomgyu sayılırdı. 3.dönemlerinde okulun müdürünün beomgyu'nun babası olduğu ortaya çıkmıştı. nasıl veya ne şekilde olduğunu asla öğrenememişti beomgyu. çokta umrunda sayılmazdı. zaten notları yüksek olan çocuğa babasının sorularını verdiği düşünülüyordu. soobinde bunların arasında idi. ve ayrıldılar soobin ve yeonjun.

"hala seviyorsun bence."

"hadi ordan beomgyu. hiçte sevmiyorum. sadece beraber geçirdiğimiz zamanları özlüyorum." sonlara doğru sesi kısılan arkadaşının sırtını sıvazlamıştı. hafif dolu gözlerini görünce sarıldı dostuna. beomgyu'nun aksine yeonjun daha ağlak biriydi. üzülürse saklayamazdı gözyaşlarını. şimdide öyle olmuştu. gözünden akan bir damla yaşın ardından boğazından bir hıçkırık koptu. kendini beomgyu'nun kollarından çekip koşarak sınıftan çıktı.

böyle anlarda onu yalnız bırakırdı beomgyu. yanında arkadaşı varken kendini daha zor durdururdu çünkü. ama soobin öyle düşünmüyordu anlaşılan. gözleri dolu çocuğun arkasından gitmişti.

"salak." diye mırıldandı.

"hey, dikkatsiz çocuk." dedi sırasına oturan beden.

"ah, tekrar kusura bakma." dedi beomgyu başını misafir öğrenci olan dün çamura düşürdüğü çocuğa çevirirken. dün pek dikkat edemediği yüzünü bugün inceliyordu.

parlak gri saçlar, iri gözler, normal boyda pembe dudaklar, kaydırak gibi bir burun... çocuk yakışıklıydı. onu geren herkeste bilirdi bunu zaten.

"bir kahveye özürünü kabul ederim."








alooo noluyooo size

seviyor musunuz bu kitabı soyleyin plz

sunki'm 🥺🥺🥺🥺

little gyu•taegyu•✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin