Dora o gece Sirius'un arkadaşlarıyla durdu. İçlerinde kendini en çok Millie'ye yakın hissetmişti. Bir çok ortak noktaları vardı ve bazen bakışarak bile anlaşabiliyorlardı.
Dora o gece her zamankinden daha dik durmaya özen gösterdi. Ellerini önünde birleştirmişti.
"Koluna girsem sorun olur mu?"
"Yok olmaz"
Millie Dora'nın koluna girdi. Köydeki kızlar Millie'nin yanındaki yabancıyı merak etmekten yakında çatlayacaklardı. Kimdi bu kız köyün yakışıklılarının yanında takılan, Blackler ve Salvatorelar ile takılan, Evans, McKinnon ve Macdonald hemen yakınlaşabilen?
"Dora Instagramın var mı?"
Dora Marlene'e döndü. Remus'a kaçamak bir bakış atıp, "evet" diye cevapladı.
"missdora" diye hesabının adını söyledi.
"Takip ettim, geri takip yapsana"
Dora internetini açıp Instagrama girdi ve 'marlsxb' hesabına geri takip yaptı.
"Bana da bana da"
"Kullanıcı adın ne?"
"millie.salvatore"
Dora kızların hepsine istek attı. Yeni takip ettiği kişilerin storylerini izledi. Mary Remus ile story atmıştı ve emoji koymak yerine '<3' sembolünü atmıştı.
Dora telefonunu kapatıp düğünü izlemeye devam etti.
Saat on bire doğru Dora, Millie, Regulus ve Sirius eve doğru yola koyuldu. Blacklerin -ve Salvatorelara- eve doğru giden yolda sağa sapan bir yol vardı.
"Annemler evdeymiş, sen Millie ile git olur mu?"
"Tamam, olur"
Regulus Dora ve Sirius'a baktı.
"Ne bakıyorsun?"
"Öhöm"
Dora 'ne' anlamında kafa salladı.
"Iy Reg öf tamam bakmıyoruz. Dön arkanı Dora"
Dora kıkırdayarak Sirius ile konuşmaya başladı.
"Iyi geceler kuzen"
"Iyi geceler yarın geleceksiniz değil mi?"
"Gün doğumuyla geleceğiz" diye göz devirdi Sirius.
"Neden o kadar erken?"
"Bebeğim hayvanlar kendini sağmayacak herhalde"
"Sirius ve hayvan sağmak?"
"Cümle bile saçma olurken annem anlamak istemiyor"
"Ah yazık"
"Sabah göreceğim seni Pericik" dedi Sirius ve Dora'nın burnunu sıkıp Regulus ile ara yola girdiler.
"Pericik mi, bir anısı falan mı var yoksa öylesine mi?"
"Nympha peri anlamına geldiği için küçüklüğümden beri pericik diyorlar"
"Güzelmiş"
Bir an sessizlik oldu.
"Kaç yaşındasın?"
"15, sen?"
"15"
"Babamın işi yüzünden geziyoruz demiştin, okul zor olmuyor mu?"
"Kışın çok sık yer değiştirmiyoruz. Liseyi Los Angeles da okumaya başladım, okul bittiktem sonra Las Vegas'a geçtik. Bir ay falan oradaydık. Sonra da buraya geldik işte."
"Hoşgeldiniz" dedi Millie gülümseyerek.
"Umarım burasını seversin"
"Sevecekmişim gibi duruyor" dedi Dora da gülerek.
Yol ayrımına geldiler. "Gelmemi ister misin?"
"Yok giderim. Yani umarım."
Millie kıkırdadı. "Gidersin, gidersin. Numaramı vereyim, eve varana kadar konuşuruz."
"Iyi olur"
Millie numarasını Dora'ya verdi. Dora onu çaldırınca Millie de onun numarasını kaydetti.
"Yarın paketim bitiyor, ben arayım dakikam çok."
"Tamam olur."
Millie Dora'yı aradı ve patika yolda konuşarak ilerlediler. Dora ona yaşadığı maceraları anlattı, Millie ise ona köyde yaptıklarını, nasıl bir ineğin doğumunu izlediğini anlattı.
"Kapının önüne geldim ben,"
"Aynen bende bahçe kapısındayım."
"Iyi geceler öyleyse"
"Iyi geceler"
Dora telefonu kapattı. Yirmi dakika konuşmuşlardı. Dora yüzünde şapşal bir sırıtış ile evin önüne geldi.
"Hoşgeldin"
"Selam"
Ayakkabılarını çıkarıp balkona girdi.
"Neler yaptınız?"
"Hiç. Düğünü izledik, Sirius'un arkadaşları ile tanıştım işte."
"Düğün kalabalık mıydı?"
"Pek değil, sadece herkes bana bakıp durdu."
"Demişlerdir kim bu yabancı ve güzel kız"
Dora güldü ve büyükannesinin dizine uzandı.
