Kimden: 10 yıl içinde sahibi olacağım Şirketim❤️
] Bay Kim Taehyung stajyerlik programını başırı ile geçmiş bulunmaktasınız. Yarın sabah 07.00' da şirket binasında olunuz. Orda talimatları aldıktan sonra işinize başlayabilirsiniz. Gerekli bilgiler yarın verilecektir.
Tebrik ederiz...
.
.
.
. Kim Taehyung .
Çalan alarm sesi ile birlikte yatağımdan hızlıca kalktım. Bu gün çok heyecanlıydım. Bana tam olarak ne işi vereceklerdi bilmiyordum fakat muhtemelen masa başı bir iş olacaktı.
İş yerine gittiğimde ise gördüğüm manzara şaşırtıcıydı. Park Jimin oturmuş bekliyordu. Onun yanına gittim ve sessizce yanına oturdum.
"Ah... Bay Kim merhaba." bana bakıp gülümsemişti, ben ise sadece başımla onu selamlamış ve evden çıkmadan önce hazırladığım ufak sandiviçimi yemeğe koyulmuştum. "Lezzetli görünüyor..." Jimine baktım. Ne yani benim sandiviçimden mi istiyordu?
"Evet, öyle" önüme dönüp yemeğe devam ettim. Ama Jimin yerinde hzursuzca kıpırdanıp "Sabahları kahvaltı etmem benim midemi bulandırıyor." dedi.Başımı sandiviçimden kaldırıp ona baktım. Bu muazzam sandiviçe miğde bulandırıcı mı demek istemişti? Belki de sadece benden hoşlanmıyordu ya da yanında yemek yenmesinden rahatsız oluyor da olabilirdi?
Sandiviçimi yarıda bırakıp tekrar çantama koydum. Jimin ise beni dikkatle izliyordu ve yine bir şeylerden rahatsız olmuşa benziyordu. "Şeyy Bay Kim"
Ona baktım. "Evet, Bay Park?"
"Ben sadece konuşma başlatmaya çalışıyordum, benim yüzümden rahatsız olmayın lütfen devam edin." dedi ve başını önüne eğdi. Üzülmüş gibi görünüyordu ama daha çok utanmış gibiydi.
Ahh işte şimdi gerçekten kendimi kötü hissediyordum. Yani evet ondan hoşlanmıyordum çünlü sürekli sorun çıkarıyordu ama bütün stajyerlik dönemi boyunca da yanlız kalmıştı. Bu programa katılan 36 kişi vardı ve Park Jimin 6 aydır toplasanız 10 kelime dahi zor konuşmuştu.
Ona baktım ve elimi omzuna koyup "Sorun değil zaten ben de sabahları sandiviç yemekten pek hoşlanmam." bu bir yalandı. Sabah işe giderken yenilen sandiviçi çok severdim ama bu beyaz bir yalandı çünkü Jimin'in yüzünde 6 aydır hiç görmediğim bir şeyi gördüm gülümsemesini...
.
.
.
Orada yaklaşık 5dk daha oturduktan sonra yanımıza çalışan bir kız geldi ve bize artık birlikte çalışacağımızı söyledi. Şahsen bunu beklemiyordum çünkü stajerlikten yükselmiş maaşlı çalışanlar haline gelmiş olsak bile bizi en alt seviyeden başlatacaklarını düşünmüştüm.
En alt seviyeden kastım yüzlerce çalışanın olduğu toplu alanlardı. Orada telefonlara cevap verir, müşterilerle ilgili sorunları halleder, patronların getir-götürünü yapardınız.
Yani bi nevi bu şirkette -çoğu şirkette de olduğu gibi- kast sistemi vardı.Fakat Park Jimin ve beni doğrudan sistemin bir üst seviyesi olan ve çalışan sayısının çok daha az olduğu, maaşların yüksek olduğu ve tabi ki her çalışanın kendine ait bir odası olduğu bölüme koymuşlardı. Jimin ve benim katta ki diğer çalışanlara kıyasla ortak bir çalışma odamız vardı ki bence burası iki kişi için gayet yeterli büyüklükteydi. Aksine kız kardeşim ve benim yaşadığımız ev bu odadan daha küçüktü.
Karşımda ki masaya eşyalarını çoktan yerleştirip çalışmaya başlamış Jimin'e baktım. Eşya olarak yanında bir defter bir kalem ve küçük bir dosya dışında bir şey getirmemişti. Gerçi benim de çok eşyam yoktu fakat henüz yeni yerleşebilmiştim.
İlk iş günüm için benden hazırlamamı istedikleri dosyalara baktım, bu gün gerçekten uzun sürecekti.
.
.
.
Saatler geçmişti fakat Jimin'e tek bir kelime dahi etmeden sadece çalışmıştık. Bize verilen odada kahve-çay yapabilmemiz için makineler vardı ve ben bir kaç kez kullanmıştım. Ayrıca bize odanızı gösteren kız masalarımızın altında sınırsız olarak tüketebileceğimiz mini bir bar olduğunu söylemişti. Minik dolabı ağzına kadar doldurmuşlardı ve ben orada ki kekleri hepsini çoktan bitirmiştim. Jimin ise bu süre boyunca yalnızca tek bir kez masasından kalktı ve o da fotokopi çektirmek içindi. Arada sırada ona bakıyordum su bile içmeden aralıksız çalışıyordu.
"Gözlerinizi bana dikmiş ne düşünüyorsunuz Bay Kim?" Jimin'den gelen bu ani soru karşısında afallamıştım çünkü kendisi önünde ki bilgisayardan kafasını bile kaldırmadan nasıl ona baktığımı anlamıştı ki?
"Şey ben... rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Park." çok utanmıştım bu yüzden başımı önüme eğdim ve önümde ki kağıtlara bakmaya başladım.
"Peki ne düşünüyordunuz?"
Kafamı kaldırıp ona baktım. O da kafasını masadan kaldırmış dikkatle söyleyeceğim şeyleri bekliyordu.
"Ne kadar çalışkan olduğunuzu düşünüyordum sadece, kötü bir şey değil."Gülümsedi. Bu gün bana ikinci kez gülümsemişti ve yüzünde ki küçük gülümseme büyüdü "Benim hakkımda kötü şeyler düşünmenizi isterdim Bay Kim, bu beni hayal kırıklığına uğrattı."
Odaya küçük bir kıkırdama bıraktı ve kolunda ki saate bakarak ayağa kalktı "Yemek saati gelmiş bile Bay Kim." masasından benim masama doğru yürüdü ve tam önümde durdu "Ben şimdi yemeğe gidiyorum eğer siz de isterseniz gelir ve bana eşlik edersiniz." daha sonra arkasını dönüp odadan çıktı.(ofise oda diyorum evet)
Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Bu da ne demekti şimdi?
"Benim hakkımda kötü şeyler düşünmenizi isterdim Bay Kim, bu beni hayal kırıklığına uğrattı."
Ondan nefret etmemi mi istiyordu?
Bunu bu anlamda mı söylemişti yoksa başka bir anlamı mı vardı?
...eğer siz de isterseniz gelir ve bana eşlik edersiniz."
Ve bu ne küstahlıktı böyle beni düzgünce davet edebilirdi, değil mi?
Sanırım Park Jimin'le biraz işimiz vardı...
.
.
.
Bölüm sonu.
Bu Fic daha fazla okunur İnş 🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYX || vmin
HumorAynı şirkette işe giren iki rekabetçi adam. Kazanan kim olacak? Bu hikaye Vmin ship hikayesidir Yan shipler: Yoonkook - Namjin