🐾Yorgundum. Tüm sorumlulukların bir gecede üstüme yıkılmasıyla hayatım alt üst olmuştu. Sadece on sekizine yeni basmış ergenin tekiydim. Ama üzerime yıkılan bütün o unvanlar beni çok daha fazlası olmaya zorluyordu. Üniversiteyi yeni kazanmıştım. Ardından bu senenin başında ailemi kaybetmemizle şirket abimle benim üzerime kalmıştı. Abim her ne kadar bu işlerde bilinçli olsada ikimizde toyduk. Özellikle de ben. Şirket benlik değildi. Hiçbir zaman başına geçmek istememiştim. Ve şu an ne yapacağını bilemeyen iki kardeş olarak tüm hisseler elimizdeydi. Öğrencilik hayatım hızlı bir şekilde son buldu. Dışardan bitirebileceğimi söylüyorlardı ancak bunun olması oldukça zordu. Ülkenin en büyük şirketlerinden birini yönetirken okumaya vakit bulmak imkansızdı.
Liseden beridir ailemle tartışıp durduğum için ayrı evde yaşıyordum. Maddi olarak rahat olduğumuzdan bu problem edilmiyordu. Her zaman ailenin asi oğluydum. Abimden farklıydım. O kusursuzdu. Notları iyiydi. Ailemizle arası harikaydı. En sevilen oğul kendimi bildim bileli İtachiydi. Umrumda da değildi.
Şu an tek derdim hergün çalışmak zorunda olmaktı. İstediğim hayatı yaşamak varken abime yardım etmem gerekiyordu. En azından o işin tamamen başına geçecek güce erişene kadar. Anlaşmamız bu şekildeydi.
Okuldaki kaydımı dondurmak için gittiğim üniversiteden eve dönüyordum. Hava gittikçe soğumuştu. Üzerimdeki cekete rağmen üşüdüğümü hissettim. Adımlarımı hızlandırarak oturduğum evin sokağına girdim. Rüzgar gittikçe sertleşmiş kuru yapraklar etrafta uçuşuyordu. Sonunda kapımın önüne yaklaştığımda gözüme birisi ilişti.
Hızımı yavaşlatıp uzaktan ona baktım. Kapının önüne koyduğum kedi maması tasının yanında öylece oturmuş kollarını kendine sarmıştı. Ufacık bedeni en fazla altı yaşında gibi duruyordu. Sarı saçlarının arasından kendini belli eden turuncu kulaklarını gördüm. Ardından bacaklarını ısıtmak ister gibi kendine doladığı kabarık turuncu kuyruğunu fark ettim.
Bir melezdi.
Yutkundum. Melezler dünya nüfusunun yüzde ikisini oluşturan yapay bir ırktı. Günümüzde genelde sapkın zenginler tarafından objeleştirilip satılıyorlardı. Bu ırkın üretilmesindeki amaçta aslında buydu. Doğurganlık özellikleri ve doğuştan gelen yetenekleriyle bu iş için kusursuzlardı. Ancak kimsenin önemsemediği bir gerçek vardı ki onlar birer canlıydı...
İnsanlara karşı hiçbir zaman olmayan sempatim her daim hayvanlara olmuştu. Bu yüzden melezleri de severdim. Birkaç sefer uzaktan melez görme şansım olmuştu ancak hiç sokakta rastlamamıştım.
Onu korkutmaktan çekinerek sakince nefesimi topladım. Parlak mavileri beni bulduğunda kısa kollu kirlenmiş tişörtüne sindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HYBRID | Sasunaru
FanfictionTilki melezler ülkede inanılmaz nadirdi... Ve bir tanesi Sasuke'nin kapısında bekliyordu... (Askıya alındı)