16|Son gün

1.3K 112 49
                                    

🐾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐾

Yolculuk günü gece
Naruto

Başını omzuma yaslamış uyuyan adamın saçını okşadım. Yanağımı siyah saçlarına dayayıp camdan dışarıyı izlemeye başladım. Yarın gece tam bu saatlerde on sekiz oluyordum. Bundan sonra bu kadar hızlı büyümeyecektim. Olduğum gibi kalmaya alışmak zor epey zor olacaktı. İlk defa uçağa biliyordum. Hatta ilk defa şehrin dışına çıkıyordum. Heyecandan uyuyamamıştım bile. Şehrin ışıkları tepeden bu kadar güzel gözükürken insanlar nasıl uyuyordu?

Sasuke biner binmez dışarı bile bakmadan uyumuştu. Hayretler içerisinde kalmıştım... Gerçi onun için bu normaldi. İş gereği sürekli oradan oraya gidiyordu. Uçağa binmek için heyecanlı olsa garip olurdu. Yinede ben çocuk gibiydim. Her anı değerlendirmek istiyordum...

Aklıma düşen fikirle telefonumu açıp notlara girdim. Her anı değerlendirmek istiyorsam bunları unutmamam gerekiyordu. Zihnimden geçen her bir cümleyi yazmaya başladım. Mektubu yazarken ara ara gülümsüyordum. Bazense gözlerim doluyordu. Dakikalarca yazmaya devam ettim. Bunun gibi destelerce mektup hazırlayıp ilerde Sasukeye vermek istiyordum.

Beni ne kadar mutlu ettiğini bilmesi için yazacaktım. Hatıralarımızın ufacık bir hikayesi olacaktı bu mektuplar.

Yazıyı bitirdiğimde memnunca gülümseyip telefonu kapattım. Eve gittiğimizde bunları kağıda geçirecektim.

🐾

Uçaktan indiğimizde otelden bizi almaya araba gelmişti. Çok geçmeden büyük otelin önünde durduk. Arabadan indiğimde gözlerim koca binada geziniyordu. Bina demek yanlış bile olabilirdi. Sasuke bagajdan valizleri çıkarttığı sırada birkaç görevli yanımıza gelip Sasukeye selam verdiler. Sasukeden yaşça büyük insanların onun önünde saygıyla eğiliyor olması garipti. Adamlar eşyalarımızı alıp içeri geçmeye başladıklarında arkamdan belime dolanan ellerle kendime geldim.

Boynumu öpüp çenesini omzuma yasladı.

"Çocuk olarak son gününüz... Ne yapmak istersiniz efendim?"

Kıkırdayıp kollarında dönerek ona önümü çevirdim. Siyahları yüzümde gezerken hayranca ona bakıyordum. Doğan güneşin yavaşça vurduğu kusursuz çene hatlarını izledim. İnce kıvrımlı dudaklarına, uzun siyah kirpiklerine tek tek her detaya göz gezdirdim.

Gülümseyip başını eğdi.

"Niye öyle inceliyorsun be ?"

Sırıtıp yanağını öptüm.

"Çok yakışıklısın adil değil"

Tek kaşını kaldırıp belimdeki tutuşunu sıkılaştırdı.

"Hmm yeni mi fark ediyorsun ?"

Söylediği şeye gülüp bedenine sarıldım.

"Havalanma hemen... Hadi içeri gidelim odayı aşırı merak ediyorum!"

Ellerimizi kenetlediğinde otele doğru yürüdük. İçimdeki heyecandan kıpır kıpır olan kuyruğumu durduramıyordum. Lobiye uğrayıp anahtarımızı aldıktan sonra Sasuke asansöre yöneldi. Elimi asla bırakmadan beni de ardından götürüyordu. Etraftaki insanlar bize kısa bakışlar atsada kimse ilginç bir şeymişim gibi davranmıyordu.

Bunun nedeni sanırım buranın zengin insanların geldiği bir otel olmasıydı. Zengin iş adamlarının çoğunun melezi vardı. Hatta melezleri... Kötü bir durum olsada artık herkes özgürdü. En azından bu otelde kimse beni hor görmeyecekti. İlk defa insan içinde rahat hissetmiştim.

Asansöre bindiğimizde içeride bir kişi daha vardı. Uzun saçlı yakışıklı bir yüze sahipti. Alnında çarpı şeklinde dövmeye sahipti. Sasuke gideceğimiz kata bastığında gözlerimi yanımızdaki adamdan çektim. Asansör beşinci katta durduğunda indik. Uzun siyah halılı koridorda ilerlerken gözlerimi etrafta gezdiriyordum. Sasuke bana yetişip elimi tuttu.

"Odayı sevmezsen söyle tamam mı?"

Bakışlarım ona döndüğünde omzuna hafifçe vurdum.

"Görende prensesim sanacak... Oda odadır"

Bir kapının önünde durduğumuzda sırıttı. Kartı okuttuktan sonra kapıyı aralayarak geçmem için yer açtı. Önden içeri girdiğimde yutkundum.

Burası oda falan değildi.

Koca yatak odasının bitişiğindeki cam banyoya baktım. Öncelikle tamamen cam oluşu korkunçtu... Ardından biraz ilerideki oturma lobisi gibi görünen yere kaydı gözlerim. Ufak bir bara bile sahipti. Odanın ilerisinde iki kapalı kapı daha vardı. Sasuke normal bir şekilde içeri geçip üstündeki gömleği çıkarttığında kendini sırt üstü yatağa attı. Bense hâlâ şok içinde odayı süzüyordum.

"Bide beğenmezsen söyle diyor... Nasıl bi zenginsin ulan sen böyle otel odası mı olur?"

Yataktaki bedeni güldüğünde elimdeki sırt çantasını yere koyup yanına oturdum.

Eli sırtıma çıkıp okşadığında onun gibi yatağa uzandım. Kafalarımızı birbirimize çevirmiştik. Öylece siyahlarına bakıyordum. Gözleri tüm yüzümde gezdikten sonra yutkundu.

"Çok güzelsin... Bu kadar hızlı büyümeni sevmedim"

Kalbim hızlanırken gülümsedim. Kısık bakışları her bir detayımda geziyordu. Beni sevdiğini söylesine ihtiyaç duymuyordum. O kadar ince bakıyordu ki... Aşkını anlamamak için kör olmak gerekiyordu.

"Son günüm bu... Yarın bir çocuk olmayacağım. Ne yapsak?"

Düşünür gibi biraz gözlerini kapattı. Bu sırada fırsattan istifade yakışıklı yüzünü izledim. Tekrar siyahları mavilerimi bulunca sakince konuştu.

"Gece yarısına kadar lunaparkta eğlenelim?"

Devam edecek.

Geçiş bölümüydü... Yazmakta zorlandım kötü olduysa kusura bakmayın... Yarına toparlarım

 Yarına toparlarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HYBRID | SasunaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin