"Leya bu çocuk biraz daha burada kalmaya devam ederse kovulmayı falan dert etmeyip sürükleyerek dükkandan çıkarıcağım ona göre" özgür sinirle elini tezgaha vurmuş sonrasında ise yaptığı hareketin saçmalığını anlayıp acıdan kıvranmaya başlamıştı.
Çoğunlukla böyle düşünmeden hareket ediyordu yani alışmıştım artık.
Gözlerimi devirip arkadaşlarını da buraya çağıran yağız'a baktığımda kaşları çatılmış bir şekilde bizi izlediğini görmüştüm. Saatlerdir burada oturması yetmiyormuş gibi bir de sürekli bana bakıyor , beni yanına çağırıyordu.
Bu durum doğal olarak bir süre sonra özgür'ün de sinirini bozmuş , olmayan abiliğini sergileme çabası içine girişmişti. "Siparişini almak için yanına gidiyorum beni beğenmiyor haspam" özgür sitemle konuştuğunda elimle alnıma vurmuştum gerçekten yağız da özgür de çocuk gibilerdi.
Yağız elini kaldırıp "pardon bir bakar mısın leyacığım" dediğinde ayaklarımı yere sürüye sürüye yanlarına gitmiştim. Masada yağız , çağan ve deniz'in dışında iki tane de kız vardı. "buyrun efendim ne arzu etmiştiniz" diyerek nezaketen gülümsediğimde deniz ayağa kalkarak beni zorla sandalyeye oturtmuş "aa yenge otur şuraya yorulmuşsundur hem ne bu resmiyet" demişti.
Yenge demesi beni çileden çıkartsada hem özgür'ü daha da fazla sinirlendirmemek hem de kovulmamak için sessizliğimi korumuştum. "selam leya , ben tuana vallah açık konuşmak gerekirse ben yağız'ın saplığının sonsuza kadar süreceğini düşünüyordum iyi ki seninle tanıştı da onun için evlilik programlarına başvurmaktan kurtuldum" tam karşımda oturan kız elini bana uzatarak konuştuğunda dedikleri üzerine ağzım açık kalmıştı resmen delilerin arasına düşmüştüm.
Benim bir şey dememe gerek kalmadan özgür oturduğumuz masaya gelerek "pizzacı burası kısmetse olur evi falan değil siparişiniz yoksa hadi başka kapıya" demişti. Kaç yıllık arkadaşı olsamda ondan böyle bir tepki beklemiyordum.
Masadakiler hiçbir tepki vermezken yağız'ın gözlerinden ateş çıkıyor gibiydi. "sana mı soracağız ne zaman kalkacağımızı hem sana ne leya'dan" birazdan burada kavga çıkacak gibi görünüyordu ve benim bir şekilde buna engel olmam gerekirdi.
Hem ben bile kendime hakim olup onlara dalmamışken özgür hiç dalamazdı izin vermezdim.
"Kardeşiyim ben onun hem sen yokken ben vardım yağız o yüzden söylediklerine dikkat et. O gün derdini anlatmak istedin dinledim ama haddini aşıyorsun" ah şapşik şey seni kardeşim falan dedin tekrardan bir yakınlaştık seninle özgür.
Yağız , özgür'e doğru adımladığında kendimi özgür'ün önüne atarak onu arkama almıştım. Yağız ile benim aramda bir adımlık mesafe kalmışken yüzünü bana yaklaştırmıştı. Eğer şu an beni öpmeye falan kalkışırsa buradan cesedi çıkardı.
Nefesini yüzümde hissettiğimde gözlerim otomatik olarak kapanmıştı. Yüzünü kulağıma yaklaştırarak fısıltıyla "endişelenme öpmeme daha var" demiş gözümün önüne gelen saçımı narince kulağımın arkasına yerleştirmişti.
Normalde böyle bir olay yaşasam bağıracak hatta karşımdaki kişiye tokadı basacak ben öylece donmuş kalmıştım.
Yağız'ın arkadaşları eşyalarını alarak dükkandan çıktıklarında yağız duraksamış tekrardan özgür'e doğru yaklaşmıştı. Fakat beklediğimin aksine kolunu özgür'ün omzuna koyup "özür dilerim sen haklıydın leya'yı kıskandım sadece onun için ne kadar özel olduğunun farkındayım beni de bu delirtti zaten , anlarsın ya sana bu kadar çok değer veriyorken bana karşı hep soğuk olması gerçekten kusura bakma"
Özgür , yağız'ın elini alarak onunla tokalaşmış kulağına bir şey söylemişti. Ne söylediğini duyamamıştım ama söylediği şeyin yağız'ın hoşuna gittiği kesindi.
***
Esneyerek kendimi koltuğa attığımda saatin çok geç olduğunu fark etmiştim. Yarın şehir dışından kuzenim defne gelecekti ve bende kalacaktı bu yüzden evi az da olsa toplamam gerekirdi.
Fakat ben üşengeçliğimin esiri olup evi toplamak yerine yatıp yabancı dizi izlemeyi tercih etmiştim. Aslında pişman falan da değildim sonuçta o benim kuzenimdi ve ev ne kadar dağınık olursa olsun beni yargılayamazdı.
Kafamda saatlerdir özgür'ün yağız'a ne dediği düşüncesi dolaşıyordu , ona ne dediğini sormuştum ama bana söylememek konusunda ısrarcı olmuştu. Zaten meraklı bir insandım ne dediğini öğrenemezsem kafayı yerdim.
Ben pepe'deki şuşu'yu görmek için televizyon ekranını çevirmeye çalışan insanım oğlum beni ne meraklandırıyorsunuz siz.
Telefonuma gelen bildirimle söylenmeye başlamış sonrasında ise uzun uğraşlar sonucu koltuktan kalkıp telefonumu almıştım.
0534***:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0534***: pizzacıya aşık olan ben doğru yoldayım
Siz: senin yolun yol değil aslanım hadi yallah
0534***: askerlik arkadaşı gibi sohbeti bıraksak da
0534***: hani diyorum ki
Siz: ne diyorsun ki
0534***: sevgililer gibi mi konuşsak
0534***: 👉❤👈
Siz: yoo hem biz sevgili değiliz ki neden onlar gibi konuşalım
0534***: istersen olabiliz ama ;)
Siz: istemem
Siz: hem oğlum sen deli misin bir rahat bırak artık beni
Siz: bir sipariş götürdüm neler oldu
Siz: her sipariş götürdüğümde böyle olacaksa bittim ben
0534***: olmaz sipariş götürmek yok
0534***: sonuçta kimin sipariş edeceği belli olmuyor ki
0534***: katili var hırsızı var
0534***: yakışıklısı var | silindi |
Siz: ya da senin gibi densiz davar hödük deli kalas odun'u var
0534***: yuh oha çüş
0534***: tek bir güzel kelime söyle desem üşenirsin ama
Siz: yağız hadi sadede gel engelleyeceğim zaten birazdan seni
0534***: şimdi başımda büyük bir bela var
0534***: bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama
0534***: yalandan bir aylığına karım olur musun? sonrasında gerçekten sevgili oluruz artık
0534*** kişisini engellediniz
~ Merhaba
~ Nasılsınız?
~ Yağız , ben artık sana diyecek söz bulamıyorum
~ Sonraki bölüm yağız'dan orada özgür'ün ne dediğini öğreniriz artık
~ Hem esdef hem de pizza savaşına ortam hazırlandı
