0.7

1K 72 216
                                    

Leya'dan

"S-sen Defne senin burada ne işin var"

Hayretler içersinde defne'ye bakan yağız ile şu an burada ne döndüğünü gram anlamazken sadece *ha?* demekle yetinmiştim. Zaten defne'nin sürpriz adı altında bir gün erken gelmesi beni yeterince şaşırtırken bir de üstüne yağız çıkagelmişti

Acayip sıradan (!) olan hayatım biraz kaos arayışına girmişti herhalde yoksa benim kuzenimle bu davar yağız nasıl tanışabilirlerdi ki?

"Siz nereden tanışıyor- bir dakika bir dakika asıl soru sen benim evimi nereden buldun" içimden bir ses bunun özgür'ün işi olduğunu söylüyordu , şahsen umarım yanılırdı çünkü eğer doğruysa özgür kendine mezar bakmaya başlasa iyi ederdi.

Yağız sorumu cevapsız bırakarak gayet rahat bir tavırla içeri girip "güzelim ben geçmesem senin beni davet edeceğin yoktu" dediğinde dişlerimi sıkmıştım. Resmen benimle dalga geçiyordu ama ben hayatta onun bu davranışlarının altında kalmazdım.

Defne de benim yaşadığım şokun aynısını yaşayarak "güzelim mi , asıl siz nereden tanışıyorsunuz" dediğinde bu karmaşadan yorulup kendimi koltuğa atmıştım zaten fazlasıyla uykum vardı.

Sorularımızı umursamayan yağız hiç istifini bozmazken yüzünde her zamanki o gıcık sırıtış belirmiş eliyle önce defne'yi göstererek "defne benim çocukluk arkadaşım" demişti.

İyice yasak elma'ya döndük 

Masada bulunan suyu elime alarak kafama diktiğim sırada yağız'ın beni göstererek "defne senin kafanda da soru işareti kalmasın leya benim sevgilim" demesiyle ağzımdaki suyu püskürtmüştüm. Tabi yağız fırsatçısı da bir saniye beklememiş sanki boğazımda bir şey kalmış gibi yanıma gelip sırtıma vurmaya başlamıştı.

Eğer birileri beni bayıltıp hafızamı silmediyse - ki bu pek mümkünmüş gibi görünmüyor - yağız ile bırakın sevgiliyi arkadaş bile değildik fakat şu an bulunduğum ortamda kimse beni takmadığı için canım kuzenim direkt "ayy öyle mi çok sevindim inşallah düğünü de bir an önce görürüz" demiş kıvırcıkta da hemen "amin" diye atlamıştı.

Benim ise şu an aklımdan önce özgür'ü mü yoksa yağız'ı mı kesmem gerektiği geçiyordu.

"Ne düğünü ne sevgililiği siz benimle dalga mı geçiyorsunuz sap kalmak istiyorum belki ben hem seninle de olmak istemiyo-" sözüm yağız'ın beni kucağına alması ile yarım kalırken ben beni indirmesi için debeleniyordum.

Çocuk bildiğiniz beni kaçırıyordu ve benim biricik (!) kuzenim bırakın engel olmayı ağzını açma zahmetinde bile bulunmuyordu. Yağız durup arkasına döndüğünde ben ne olduğuna anlam veremezken "defne yarın bize yemeğe gelsene" demiş olur cevabını duymasıyla tekrar hareketlenmişti.

"Lan oğlum bıraksana beni sen kafayı mı yedin" sinirle söylediğim sözler üzerine beni sonunda indirdiğinde arabasına kadar geldiğimizi görmüştüm. "ne inat şeysin kızım sen hem seni kaçıracak falan da değilim sadece bana eşlik et istedim" dediğinde alayla gülmüş eve gitmeye yeltenmiştim ama o ani bir refleks ile bileğimden tutarak sırtımı arabaya yaslamış beni araba ile arasına almıştı.

Kalbim delicesine atıyordu ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. "sevgilim olma düşüncesi bu kadar mı kötü" sorusu beni afallatırken ellerim hafiften terlemeye başlamıştı , şu an beynim başka bir şekilde tanışsak birlikte olma ihtimalimizin olup olmadığını sorguluyordu.

"Bu seninle ilgili değil yağız sadece nasıl desem ilişki işleri pek bana göre değil" sesim garip bir şekilde hüzünlü çıkarken kendimi bir film sahnesinin içinde gibi hissetmiştim ama benim içinde olduğum film ya aksiyon ya da polisiye olurdu yani olmalıydı.

Yağız elinin birini saçlarıma götürerek yavaşça okşadığında kendimi oldukça garip hissetmiştim. "bu sözlerini sana hatırlatacağım güzelim ömrün ömrüm olunca anlayacaksın yıkacaksın o aramıza ördüğün duvarları" fazla iddialı konuşuyordu ama ben bu söylediklerine ihtimal vermiyordum.

"Göreceğiz" diyerek kolları arasından sıyrılmayı başarmış eve doğru giderken onun da "göreceğiz" dediğini duymuştum. 

***

"Kendi evime giremiyorum şaka gibi" kapıyı bir kez daha çalarken söylenmeyi de ihmal etmemiştim çünkü defne hanım beni dakikalardır kapının önünde bekletiyordu , oysaki bugün o geldiğinde ben kapıyı saniyesinde açmıştım nankör kuzen işte..

Elinde telefon büyük bir heyecanla kapıyı açan kuzenime göz devirdiğimde bana arkadan sarılmış elindeki telefonu bana çevirerek instagram'a attığı fotoğrafı göstermişti.

Bu fotoğrafı yağız beni kucağına aldığı zaman çekmişti ve aramızdaki yakınlık yanlış anlaşılmaya oldukça müsaitti , ki zaten yorumlarda da bir sürü insan bizi shiplediklerini yazmışlardı. 

Gözüm yağız'ın kullanıcılara verdiği cevaplara takıldığında adeta nutkum tutulmuştu.


@shipmiseveriz: yalnız kız da bayağı güzel ha 

@yağızkılınç: siz bir de yakından görün diyeceğim ama diyemiyorum leya'm bana kalsın ;)


@öylesineyaşıyorum: leya kırşan etiketi hiç güzel durmamış orada ben olmalıydım

@yağızkılınç: haklısın leya kılınç olmalıydı..


@leyyağcıyızaga: ikisinin başka bir fotoğrafını daha atma şansınız var mı

@yağızkılınç: yarınki yemekte çekiliriz 


@çağtuvarbea: çağtu ve leyyağ'ın gerçek olması için nereye başvurmalıyım

@yağızkılınç: bir yere başvurmana gerek yok zaten öyleler ;) 


O yemeğe gideceğimiz belli olmuştu ama ben de leya isem ona istediğini vermeyecek benden vazgeçmesini sağlayacaktım ben değil o pes edecekti...


~ Merhaba 

~ Nasılsınız?

~ Pizza yarışı da savaşı da yemekte yani sonraki bölüm bayağı olaylı 

~ Kim önce pes eder? 

~ Seviliyorsunuz 💙








Teslimat | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin