0.8

1K 75 249
                                    

Yağız'dan 

"Her şey hazır di mi hiçbir eksik yok" bir sorun olup olmadığını teyit etmek amacıyla sorduğum soru üzerine tuana ve çağan bana aynı anda yastık attıklarında göz devirmiştim. Bugün leya'm ile defne bize yemeğe geleceklerdi ve ben bu sebepten ötürü oldukça heyecanlıydım. 

Aslında özgür'ü de çağırmak istemiştim ama o bana yardım ettiği için elinden geldiğince leya'nın gözüne görünmemeye çalışıyordu. 

Masada ev yemeklerinden tutun da pizza'ya kadar her şey vardı , acaba bazılarını ben yaptım desem leya inanır mıydı? "heyecanlı olmanı anlıyoruz yağız ama bu bize bugün bunu milyonuncu soruşun hem hala sana kızgınım" diyen tuana trip attığını göstermek amacıyla kollarını kavuşturmuştu.

Çağan da tuana da birbirlerinden uzun zamandır hoşlanıyorlardı ama bir türlü açılamamışlardı bu yüzden dün o yoruma verdiğim cevap ikisini de bir hayli kızdırmıştı. 

"Doğruları söylemek ne zamandan beri suç oldu" aynanın karşısında saçlarımı düzeltirken sorduğum soru karşısında sesler kesilirken "ben de öyle düşünmüştüm" diyerek esat'ı uyandırmaya gitmiştim.

Kendisi buraya geldiği ilk an gidip uyumuştu onu tanıdığım için bunu garipsemesemde leya ve defne yemeğe geldiklerinde de uyuyamazdı. "Esat uyan hadi bak yemek yiyeceğiz" normalde deprem olsa uyanmayacak arkadaşım yemek dediğimi duymasıyla saniyesinde kalkarken onun bu haline gülmüş ülkü ve deniz'e bakmaya gitmiştim.

Ülkü mutfakta yemekleri hazırlarken deniz ise onun hazırladıklarını yiyordu ve gözlerinden de anlaşılacağı üzere ülkü çıldırmak üzereydi. "az yaptıysan benim ne suçum var gelmiş burada bana birkaç lokmanın hesabını soruyorsun" diyen deniz yarısı bitmiş sarmaların hesabını verirken ülkü onun üstüne atlayacak gibi duruyordu.

Şahsen benim burada her şeyin kusursuz olmasını istediğim için deniz'e hesap sormam gerekiyordu ama sonrasında onun çenesini çekecek kişi ben olduğumdan susuyordum.

Çalan  kapı ile elim ayağıma dolaşırken son bir kez gözümle etrafı kontrol etmiş tedirginliğimi üstümden atarak kapıyı açmıştım. 

Leya üstündeki baskılı tişört ve altındaki kot pantolon ile bile oldukça şık görünürken güzelliği karşısında ağzım açık kalmıştı. "hoş geldiniz buyrun geçin" ülkü benim donup kaldığımı fark ettiğinden durumu toparlarken leya içeri geçmemiş tam karşımda durmaya devam etmişti.

"Ç-çok güzel olmuşsun" dememle leya her zamankinin aksine bir davranış sergileyip gülümsediğinde ben de gülümsemiştim ki bir an da bir erkek leya'nın yanında belirmişti. "Yağız çok pardon ya sana haber vermeyi unuttum demir bugün bize geldi de ben de yemeğe onu da davet ettim sorun olmaz di mi" 

Leya cümlesinin sonunda alayla sırıttığında amacının ne olduğunu anlamıştım ama ondan vazgeçmemi bekliyorsa yanılıyordu. "hayır tabi ki senin *arkadaşın* benim de *arkadaşımdır*" diyerek elimle içeriyi işaret ettiğimde ikiside salona doğru yönelmişlerdi.

Umarım bu geceyi kazasız belasız atlatırdık.

***

Herkes masaya geçtiğinde leya'nın bir yanına ben otururken bir diğer yanına da demir denilen mıymıntı oturmuştu , bildiğiniz bu çocuk bana 'gel beni döv' diyordu ama leya'ya istediğini vermemek için tüm bu olanlara katlanıyordum.

Sinirlenmemek için bakışlarımı başka yere çevirdiğimde dikkatimi tuana ile konuşan çağan ve defne ile gülüşen esat çekmişti , sanırım bu yemekteki tek bahtsız bendim.

Demir ukala tavrını koruyarak "ee leyacığım beni arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın" demiş elini leya'nın omzuna koymuştu. Sen o cığım ekini de elini de al .. neyse sakinim

Leya'nın da demir'den hoşlanmadığı oldukça barizdi ama sırf bana pislik olsun diye hepimizi tek tek gösterip adımızı söylemiş yemeğine devam etmişti. Demir "anladım ama bir şey merak ediyorum yağız bunca çiftin arasında tek olmak kötü bir his değil mi" dediğinde nefretimin karşılıksız olmadığını anlamıştım.

Önümdeki bardağı alarak gayet rahat bir tavırla su içtikten sonra bir elimi leya'nın beline dolayarak "yalnız olduğumu nereden çıkardın bilmiyorum ama yanımda güzelim varken kötü hissetmem mümkün değil" demiştim.

Bebeleri pistten alalım lütfen 

Deniz bir an da oturduğu yerden kalkarak "oww kaos en sevdiğim ama bu böyle olmaz ki sizin ya kavga etmeniz ya da kapışmanız falan gerekiyordu olsun artık pizza yeme kapışması ile idare edicez pizza'yı önce bitiren kızı kapar" dediğinde homurdanmıştım deniz bu sefer saçmalamanın da ötesine geçmişti.

Leya sinirle "pardon ama niye onlardan biri pizza'sını daha önce bitirdi diye ben onlardan biriyle oluyorum" dediğinde leya'ya hak vermiştim ama bu demir midir kalas mıdır nedir hemen olayı çarpıtmıştı.

"Ne oldu yağız yoksa kazanamayacağından mı korkuyorsun" diyen demir'e nefret dolu gözlerle baktığımda beni hiç umursamadan saçmasapan söylemlerine devam etmişti ben de en sonunda gaza gelip kabul etmiştim. 

*** 

"Beyler ve bayanlar biricik arkadaşım yağız ve onun manitasına göz koymuş demir'in yarışacağı pizza yarışına hoş geldiniz. Şimdi ben bir sunucu olarak tamamen tarafsız olmakla beraber yağız'ı tutuyorum ama ya da aması yok yağız kazanır neyse hadi o zaman kolay gelsin." diyerek nereden bulduğunu bilmediğim düdüğü çalan deniz yarışı başlatmıştı.

Olabildiğince hızlı olmaya çalışıyordum ama demir de sanki on gündür açmışçasına yediği için neredeyse beraber gidiyorduk.

Gözüm yarışmayla ilgilenmeyip koltukta uzanan leya'ya takıldığında şu an yaşanan olaydan hoşnut olmadığını anlamıştım. 

Onun üzülmesini istemediğim için yarışa bir son verip masadan kalktığım sırada demir'in "leya'm bana kaldı desene" dediğini duymamla kendime hakim olamamış ve masadaki kolayı alıp başından aşağı dökmüştüm.

Bu yaptığımın yanlış olduğunun farkındaydım ama leya'ya olan sevgim bir an tüm bedenimi ele geçirmişti. Deniz bağırarak "yemek savaşı" dediğinde daha ben daha ne olduğunu anlamadan masadaki makarna bana fırlatılmıştı.

Herkese bir şeyler fırlatan deniz , sinirden köpüren bir adet esat , esat'ı durdurmaya çalışan defne , durumu hiç umursamayan ama arada kaynayan tuana ve çağan , yiyecekler yere düşmesin diye uğraşan leya , eline ne geçerse bana atan demir mıymıntısı..

Son akşam yemeği tablosu yeniden çizilse yerine net biz geçerdik.

"Yağız neye sebep olduğunu görüyor musun" diyen leya dolu gözlerle çantasını da alıp koşarak evden çıkmıştı , yaptıklarımdan pişman olmam için çok mu geçti? Leya'yı kaybetmek istemediğimden ben de koşarak peşinden gittiğimde görüş alanıma hızla leya'ya doğru gelen bir araba girmiş , korna sesi tüm sokağı doldurmuştu.

"Leyaaa.." 


Merhaba 

Nasılsınız?

Aslında bugün ölü duygular'a bölüm gelecekti ama hiç mood'a giremediğimden buna attım yarın da ona gelir muhtemelen 

Araba çarptı mı çarptıysa kime çarptı?

Seviliyorsunuz 💙

Teslimat | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin