2.9

590 33 337
                                    

Leya'dan 

Yağız'dan aldığım cevap beni büyük bir hayal kırıklığına uğratırken üzüldüğümü gizleme çabası içersine girmemiş yine de yağız'ın yüzünü görmek istemediğimden başımı eğmiştim , böyle bir konunun şakası bile kötüydü.

Bu zamana kadar hep ona güvenmeyi seçmiş bir kez olsun onu dinlemeden yargılamamıştım ama şimdi bana kendi ağzıyla 'karım' demişti , benden başkasına demişti ve itiraf etmeliydim ki bu kelimeyi onun ağzından duymak ilk kez canımı yakmıştı. 

Başka birine dediği için kırılmıştım.

Az önce olanları düşündükçe dolan gözlerim yanmaya başlamıştı şimdi de  , beni gerçekten sevmemiş miydi bana bu denli güzel sarılırken? oysa ben bakışlarında sevgiye rastladığıma emindim.

Nefesimi sertçe dışarı verip kapıya doğru bir adım atmıştım şu an kavga etmeye ya da bol ağlamalı bir ayrılık sahnesi yaşamaya gücüm yoktu. Sadece biraz hava almak ve kendim için en doğrusunu düşünmek istiyordum.

" Leya dinler misin beni , lütfen " 

Adımı onun ağzından duymamla beraber giymeye çalıştığım mont ellerimin arasından kayıp giderken öylece durmuş saçmasapan triplere girmenin anlamsız olduğuna karar vermiştim. Onu dinledikten sonra hala haksız olduğunu düşünüyorsam giderdim zaten öyle değil mi?

Başımı anlat dercesine salladığımda doğru kelimeleri seçmek için birkaç saniye düşünmüş ardından yutkunup " o benim karım dedim ama eski karım aslında eski karım bile değil karım olmayan karım yalnızca bir yabancı benim için " demişti.

Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu çünkü şu an saçmalamaktan başka bir şey yapmıyordu.

Söyledikleri karşısında göz devirdiğimi görmesiyle kendini toparlayıp oldukça düz bir ses tonuyla " her şey bir yanlış anlaşılmadan ibaret " dediğinde beni kızdırmamak adına açıklama da yapmıştı.

" Bundan bir yıl falan önce bir gün cüzdanımı kaybettim tabi kimliğim falan her şeyim de içindeydi. Belki sadece maddi bir kayıpmış gibi görünebilir ama cüzdanımı bulan kişi benim bilgilerimi kullanarak hiç tanımadığım biri ile evlenmiş " 

Gözlerim şokla açıldığında kırgınlığımı atlatmış salondaki koltuklardan birine oturarak yağız'ı da yanıma oturtmuştum , bu olayın devamını fazlasıyla merak ediyordum.

Amacımı anlayan yağız kahkaha attıktan sonra elimi tutarak " neyse işte bu ortaya çıktıktan sonra kadın ile sürekli iletişim halinde olmam gerekti ben de kaydetmek yerine adını deftere yazmayı tercih ettim başta adını bilmediğim için de yanına yıldız koydum " demişti. 

Böyle bir olay herhalde milyonda bir yaşanırdı ve oda gelmiş benim kocamı bulmuştu gerçi yaşadıklarımıza bakınca bu o kadar da şaşırtıcı değildi. 

" Senden başkasını gözüm görmüyor ki benim leya herkesi gözümle seni gönlümle görüyorum ben böyle bir şeyi düşünmen bile hata " 

Haklıydı bana olan sevgisi gerçekten de bir başkaydı ve bunun değişmeyeceğinin de farkındaydım. Beni dizlerine yatırıp saçlarımla oynamaya başlaması ile mayışırken işaret parmağımı çenesine götürerek gülümsemiş " iyi ki aptalca davranmadım yoksa böyle bir an yaşıyor olmazdık " demiştim.

Fakat her daim içimde romantik anları bozan bir tarafım vardı.

" Hem neden baştan düzgünce anlatmıyorsun ki ya o an öfke ile sana zarar verseydim mesela şu vazo tam kafanda kırmalıktı " 

Cümlemi bitirmemle birlikte dudaklarıma yapışması bir olurken herhangi bir şey yapmama müsaade etmemiş birkaç saniyenin sonunda benden ayrılarak " dudakların da tam öpmelikti " demişti.

Her konuyu nasıl kendi lehine çevirebildiğini anlamıyordum ama beni öpmek için binlerce neden üretebileceği kesindi. 

Elimle odamızı işaret ederek " uyusak mı artık hem yarın çok işimiz var " dediğimde ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına almış odaya götürdükten sonra yatağa yatırmıştı sanırım bu evet demenin daha da kısa bir yoluydu.

***

" Kızlar bize de göstersenize ya gelinlikleri hayır yani madem bize göstermeyecektiniz biz neden buraya kadar geldik " çağan'ın sitemkar sözleri karşısında tuana çağan'ı yanağından öperek onu susturmuş torbalara göz gezdirerek sevinçle el çırpmıştı.

Ben onun kadar heyecanlı değildim sonuçta yağız ile daha önce de düğünümüz olmuştu ama yine de neşesi beni mutlu ediyordu.

Poşetleri taşımaktan yorulduğumuz ve acıktığımız için bir kafeye oturduğumuzda yorulduğumu yeni yeni idrak etmeye başlamıştım.

Tam tamına dört saattir mağazaları dolaşıyorduk ve bu benim için fazlasıyla uzun bir süreydi. " siz düğün listesini hazırladınız mı " tuanalara yönelttiğim soru karşısında çağan başını sallayıp cebindeki kağıdı yağız'a verdiğinde ben de kenardan bakmıştım.

Fakat yazan sayı çok fazlaydı hatta bayağı bayağı fazlaydı.

" 368 kişi ne oğlum zaten salon 400 kişilik biz kimseyi davet etmeyelim mi yani " yağız'ın içimden geçenleri dile getirmesi ile oturduğum yerde dikleşirken , nasıl o kadar kalabalık bir liste yapmayı başardıklarını sorguluyordum.

Çağan , yağız'ın söylediğine yönelik " ne yapabilirim hem benim hem de tuana'nın ailesi çok kalabalık arkadaşları da çağırmasak olmaz " dediğinde listeyi tekrar gözden geçirmeye başlamışlardı.

Bizim de birilerini çağırabilmemiz için hiç değilse bir otuz kişiyi silmeleri gerekiyordu.

Telefonuma bildirim gelmesi ile birlikte gözüm masanın üzerine bıraktığım telefonuma kayarken gelen mesaj karşısında çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum.


~ Selam 

~ Nasılsınız?

~ Leya'ya kimden mesaj gelmiş olabilir?

~ Düğün muhtemelen iki bölüm sonra falan olur 

~ Seviliyorsunuz 💙

Teslimat | LeyyağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin