Severus Tobias Snape

Gizli Aşık

Severus gözlerini hastanede açtı, etrafına bakındı. Sedyeye uzanmış ve koluna serum takılmış bir haldeydi. Biraz doğruldu ve yan tarafında yatan Sofia yı gördü, oksijen tüpüne bağlıydı yada her neyse.

Odaya hemşire girdi, Severus'un uyandığını görünce "Çocuklar o uyandı." diye seslendi.

Kapının ardından Lily ve Regulus çıktı. Hemen Severus'un yanına geldiler, ikisi aynı anda "SEVERUS İYİ MİSİN?"

"Yani sayılır, başım ağrıyor sadece."
"Senin için çok endişelendim Sev.."

Regulus hiçbir şey söylemedi..

Severus, Sofiaya döndü ve "O yaşıyor mu?" dedi.

Lily yutkundu.
"Kendini iyi hissedince sana anlatmamız gereken birkaç şey var."

Severus sorusunu tekrarladı. Lily sessizce "Evet" dedi.

Severus derince bir nefes aldı ve geri yattı. Gözleri dolmuştu, onun öldüğünü zannediyordu.

Severus'un gözleri karardı ve tekrar uykuya daldı.

**

Severus Tobias Snape
Nefes alamıyorum.. birşey boğazımı sıkıyor.

Severus nefes nefese uyandı. Doğrulup etrafına baktı, kapının önünde Lucius'u gördü. Lucius onun uyandığını görünce yanına geldi ve ellerini tuttu.
"Severus, Snape iyi misin?!"

Severus Tobias Snape

Başıma gelenlerden haberi yok mu? Benim için endişelenmiş mi?

"Biraz daha iyiyim."

Lucius gülümseyerek akan göz yaşını sildi "Merlin, çok korktum."

Severus kafasını Sofiaya çevirdi. Hâlâ uyuyordu ve ağzına oksijen tüpü bağlıydı.

"Lucius, o yaşıyor." diye mırıldadı. Lucius "Evet, evet o esrarengiz bir şekilde yaşıyor."

Mucizevi!

Birkaç dakika sonra Lucius gitti.

**

Sabah oldu, bugün tatildi. Severus dün akşam uyandığımdan beri hiç uyuyamamıştı.

Sabah saat dokuz olduğunda Sofia uyandı. Hemşireler hemen müdahale ettiler, onu alıp başka bir yere götürdüler. Özel bakım odasına.

Saat 10.00
Dumbledore, Severus'un yanına geldi. "Günaydın Severus." "Bilmediğin birkaç gerçek var." "Kendini iyi hissediyorsan, yürütebileceksen gelmeni istiyorum."

Severus merakla ayağa kalktı ve "Geliyorum." dedi.

Dumbledore'un peşinden zindana indi.

Severus Tobias Snape
Neden buraya iniyoruz? Burası korkunç.

Birkaç koridor geçtikten sonra elleri arkadan bağlanmış, ellerini bağlayan zincir de başka bir zincirle duvara sabitlenmiş, dizleri üzerindeki Lucius'u gördü.

Dumbledore zindanın kilitli kapısını açtı ve Severus'u içeri soktu. Zindanın içerisinde profesör Mcgonagall ve zindanın görevlisi de vardı.

Lucius yere bakıyordu. Severus "Noluyor?!" dedi. Profesör Mcgonagall açıkladı "Lucius çok özlü iksir kullanarak Sofia'nın yerine geçti. Sahte kan kullandı ve onu ölmüş olarak gösterdi. Başka bir suç ortağının da Sofia yı kaçırıp gölün dibine bağlayıp ölüme terk ettiği anlaşıyor. Bu sonuca varmamızın nedeni Sofia'nın cesedinin bir anda yok olması."

Severus şaşkınlıkla dinledi. Kekeleyerek "Sofia'nın cesedi gittikten beş dakika sonra Lucius yanıma geldi, bunu o yapmış olamaz."

Profesör Mcgonagall ve Profesör Dumbledore birbirlerine baktılar. Dumbledore "Sofia ne zaman senin yanından ayrıldı Severus?" dedi.

Severus sessizce "Hiç... sadece astronomi Slytherin ortak salonuna giderken arkamda kaldı daha sonrasında birşeyler söyledi ve gitti. Daha sonrasında astronomi kulesinde cesedi vardı." dedi.

Profesör Mcgonagall "Sofia arkanda kaldığı sırada birisi onu kaçırdı ve göle götürdü daha sonrasında da aynı kişi yada üçüncü bir kişi çok özlü iksir içip Sofia'nın yerine geçti." dedi.

"Peki bu hikayede Lucius nerede??"

Profesör Dumbledore gür bir sesle "Lucius kendisi itiraf etti." dedi.

Severus şoka girmiş bir şekilde Lucius'a bakıyordu.

Severus Tobias Snape
Lucius Malfoy. Neden bunu yaptın?
Bir yanlış olmalı.

Dumbledore ve Mcgonagall zindanın kapısına yöneldi. Mcgonagall gitmeden önce "Lucius suç ortaklarının kimler olduğunu söyleyeseye kadar burda kalıcak. Onunla tek başına konuşmak istediğin birşey varsa konuşabilirsin Severus." dedi ve gitti.

Dumbledore da zindan görevlisini yanına alıp gitti.

Severus, Lucius'un karşısına eğildi. Saçından tutup kafasını kaldırdı. Lucius ağlıyordu. Severus'un sinirden gözleri dolmuştu "NEDEN BUNU YAPTIN!" diye haykırdı. Lucius cevap vermedi. Severus ayağa kalktı ve Lucius'un yüzüne tekme attı. Ve tekrar "NEDEN BUNU YAPTIN?" diye haykırdı. Lucius'un burnu kanamaya başladı, kısık bir sesle "Sevdiğin herkesi elinden almaya çalıştım." "ÇÜNKÜ O ZAMAN BENİMLE YAKINLAŞIRDIN VE BELKİ BENDEN HOŞLANIRDIN!"

Ne demek benden hoşlanırdın...
Severus "Ne demek senden hoşlanırdım?"

"YAZ TATİLİNDE SİKTİĞİMİN MUGGLE ŞEHRİNE GELDİM, ÖNCESİNDEN YAPTIĞIM ÇOK ÖZLÜ İKSİRİ VE BİR TEL LİLY'NİN SAÇINI YUTTUM. SONRASINDA EVİNE GELİP APTAL APTAL KONUŞTUM. LİLY DEN UZAKLAŞ DİYE!!" Bir saniye durdu ve nefes nefese "Lilyle aran düzelmeye başlamıştı ve engellemem gerekiyordu." diye ekledi.

Severus'un gözleri fal taşı gibi açıldı. Birçok şeyin neden Luciustu. Sinirle Lucius'un yüzüne ve karına tekmeler sallamaya başladı.

Tekme atarken "SENİ ADİ, ŞEREFSİZ, BENCİL ADAM!" diyordu.

Birkaç adım geriye çekildi. Lucius'un feryatlarını birileri duymuş olmalıydı. İki zindan görevlisi geldi, Lucius'un yüzündeki ve yerlerdeki kanları gördüler. Severus'u kollarından tutup zorla yukarıya çıkardılar.

Ortak salon'a getirdiler. Ortak salondaki herkes Severus'a bakıyordu. Bakanların arasında James, Sirius, Regulus, Lily ve Remus da vardı. Dumbledore yerinden kalktı ve "NOLUYOR!" dedi.

Bir zindan görevlisi "Bu çocuk zindandaki öğrenciye şiddet uyguluyordu." dedi. Salonda bir uğultu koptu. Herkes Severus'a ayıplar şekilde bakıyordu. Dumbledore açıklık getirdi "O zindandaki kişi yani Lucius Malfoy artık bir öğrenci değildir, kendisi adam yaralama ve birkaç nedenden dolayısıyla okuldan atılmıştır, birkaç şey daha söylemesi için orda tutulmaktadır. Severus'a gelince okul içinde şiddete izin verilmemektedir ve cezalandırılıcaktır!!"