1. Kalbin Hızlı Atışı

97 47 29
                                    


*Belli ki aniden aşık olmuştum...*

Ben Ece. On sekiz yaşındayım. Hayatımı İstanbul'da iş hayatlarını eve getiren anne ve babayla yaşıyorum. Annem ve babam bazen hiç yüzüme bakmadıkları oluyor. Babam telefonla ordan oraya koşuştururken annem sürekli bilgisiyarla birşeyler yapıyor ve salondaki koltukta saatlece oturuyor. Bana hiç zaman ayırıp benimle bir sohbet bile etmiyorlar. bunun hiç farkında bile değiler. En son ne zaman beraber sofrada yemek yedimizi bile hatırlayamıyorum. Benim yarın doğum günüm buna sevinemiyorum bile. Annem ve babam bunu hatırladıklarından emin deilim ama Aile ortamım  çok iyi olmasada arkadaş ortamım daha iyidi. Doğum günümüde beş yıldızlı bir otelde arkadaşlarla  kutlamayı düşünüyoruz .

Bir süreden sonra acıktımı fark ettim ve mutfağa inip kendime atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Bir yandan yemek yiyordum bir yandan yarını düşünüyordum. Düşünceli bir şekilde yedikten sonra birinin eve girdiğini duydum ve bakmaya gitimde her zamanki gibi annem elin de telefonla biriyle konuşuyordu. İşin yorgunluğu yüzüne vurmuştu çalışmaktan kızarmış gözleriyle bana bir şey bile söylemeden hemen odasına çekildi. Ben de bunun üzerine mutsuz bir şekilde odama çıktım. Akşam olmuştu artık uykum geliyordu ve halsizdim. Yarın doğum günüm buna bir yandan seviniyorum ve en yakın arkadaşım cansuyu aramam gerektiği aklıma geldi.
"Alo Cansu"

"Efendim Ece"

"şey yarın hangi özel gün olduğunu biliyorsun dimi" dedim meraklı bir şekilde ve bir yandan da unutduğuna korkuyordum.

"Unutumu mu sandın tabiki de yarın doğum günün" dedi gülerek.

"Unutmamışsın, iyiyki senin gibi bir arkadaşım var sonunda hatırlayan biri vardı" dedim.

"Ben asla unutmam , peki yarın nerede Kutlucağız?"

"bir resturant biliyorum orda kutlarız"
"tamam o zaman okulda buluşur ordan beraber gideriz ben öbür arkadaşlara haber veririm"

"ayy tamam yarın görüşürüz öptüm" dedim gülerek.

"görüşürürüz doğum günü kızı"

Benim iyiki cansu gibi bir arkadaşım var. Öbür arkadaşlarımın aksine Cansu farklıydı. Artık uyuma saati gelmişti. Pijamaları mı giydikten sonra gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Yatağıma girdim ve çok derin bir uykuya daldım.

Güneşin ilk ışıkları gözüme vurmaya başlamıştı alarmın sesiyle aniden uyandım ve bu günün  güzel olmasını diledim. Çaresiz bir şekilde hemen elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya inip kahvaltı etim. En sevdiğim elbisemi giydim. Hala ne annem ne babam doğum günümü kutlamıştı. "Öbür doğum günlerim gibi bunuda unuttular" diyerek mırıldandım kendi kendime. saate baktım ve hızlı hareketlerle son hazırlığımı yaptım. Hemen ayakkabımı giyerken karşıda babamı gördüm. kendi holdingine gidiyordu. Büyük ihtimale o beni hiç görmedi bile. Daha sabahtan başlamıştı mutsuzluğum.

Okul servisi gelmişti. Binip okula gittim. Orda Cansu ve öbürleride bekliyordu. Bir yandan mutluydum bir yandanda korkuyordum. Yine tahlilsizliker gelir diye. Yavaş adımlarla servisten indikten hemen sonra Cansu "günaydın" dedi. Bende "günaydın" dedikten sonra Ayşe'nin geldini de fark ettim. O da o an bana bakıp gözlerini devirdi bende sanki onu çok seviyormuşum gibi o an yüzüm düştü ve Cansuyu bir kenara çekip "Ayşe'nin ne işi var burda" kızgın bir şekilde söyledim.

"Ece ben arayıp çağırmadım bir yerden duymuş" o da şaşkındı.

Öbür arkadaşların yanına gittik. Yanlış anlamamaları için resturant geç olmadan gitmemiz için yola çıktık. Ayşe de her iki dakikada bir kötü kötü bakıyordu . Ayşeyle nedenini bir türlü anlamadım bir şey vardı bir türlü kaynaşamıyoduk. Artık ötelin  önüne gelmiştik bize ayrılmış yere oturduk ve doğum günü pastasını getirme zamanı gelmişti sonunda beklediğim an gelmişti. Cansu garsonu çağırdı bende o an telefonumla uğraşıyordum telefondan kafamı kaldırıp karşıya baktığımda; kahve renkli, gözlü düz saçlı, kirli sakalı biri vardı. Sonra kalbimin hızlı hızlı atını farkettim  neden hızlı hızlı atıyordu? hiç hissetmediğim bir his sarmıştı içimi. Bana  ne oluyor böyle? anlaşılan aşk oldum...
hayır hayır ben bir garsona aşık olaman.

Ani AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin