Işığın Ölümü

4.Bölüm "Tehlikeli İlişkiler - Part 2"

Bölüm Şarkısı: (G)I-DLE - Lion

Önceki Bölümde:

Masanın başına geldiklerinde Jimin ve Giselle'in dikkatini de çekmeyi başardılar.

"Ben IV. Nesil'den Vanessa Viveca," dedi öndeki kız gülümseyerek. "Yanımdaki arkadaşım ise yine aynı Nesil'den Mackie Mackenzie."

İkisini de isim ve yüz olarak sosyete tanıtım partilerinden tanıyordum, genellikle buradaki herkes birbirini bu şekilde tanıyordu. Bir kişi hariç. Şu anda kendilerini tanıtmalarının tek sebebi Jimin olabilirdi.

"Leydi Giselle ile dün beraberdik ve bugünü de birlikte geçirmek için sözleşmiştik fakat yemekhanede yaşanan tatsız olayı duyduğumuzda bir kontrol etmek istedik."

Vanessa'ın yüzünde dünyanın en güzel gülümsemesi vardı.

İyi okumalar~

Violet Moore

Vanessa'nın yüzünde dünyanın en güzel gülümsemesi vardı. Bakışlarım gülüşüne kilitlendiğinde bundan daha güzel, daha sıcak, daha samimi ve daha büyüleyici bir şey ile karşılaşmamın mümkün olmadığına ikna olmuştum.

Yeni çağda çirkinlik kavramı neredeyse yok olmuştu. Hemen hemen herkes mükemmel genlerle bezenmiş mükemmel vücutlara ve mükemmel yüzlere sahipti. Elimizdeki inanılmaz teknoloji ve güçler sayesinde insanlığın evrimi güzelliğe ve zarafete doğru olmuştu.

Fakat bunca güzel insanın içinde bile Vanessa'nın güzelliği eşsizdi.

Tamamen pürüzsüz bir teni, hafif çekik kahverengi gözleri, yumuşak görünüşlü kahverengi saçları, yüzünün ortasındaki minik burnu ve sürekli gülümseyen pembe renkli dudakları güzeldi. Bunlara birçok insan sahipti zaten. Onu güzel kılan tüm bunların mükemmel ve eşsiz birleşimiydi.

İnsanlar Vanessa Viveca'ya, onun güzelliğine, onun güven veren kişiliğine taparlardı. Yaradılışının tüm tanrıların ve tanrıçaların insanlığı kutsaması olduğunu iddia eden magazinciler bile olmuştu.

Tüm bunlar aşırı abartılı gelse de haksız sayılmazlardı. Vanessa ile hiç resmi olmayan bir diyaloğum olmasa da ben bile bunu kabul edebilirdim. Dün Giselle'e yemekhaneyi bulmak konusunda yardım etmişti, şimdi de gelip herkesin böcek dediği Jimin'e kendini tanıtıyordu. Dahası herkesin bulunduğu Nesil'e göre sosyetede değer gördüğü bu toplumda IV. Nesil olmasına rağmen herkesin konuşmak için sıraya girdiği yegâne kişiydi.

Ona gerçekten saygı duyardım. Etrafına insanları toplama yeteneğinden çok o insanlara katlanma yeteneği beni etkiliyordu.

Vanessa'nın hemen yanında onun gibi IV. Nesil olan Mackie duruyordu. Mackie kesinlikle Vanessa'ya benzemiyordu. Kısa boylu ve sıska bir kızdı. Kıvırcık ve dağınık kısa siyah saçları, her an kavga etmeye hazır gibi duran yüzü ve hafif turuncu parıltılara sahip gözleri aslında güzeldi fakat tapılası değildi. Yüzü şu an burada olmaktan memnun olmadığını belli ediyordu. Mackie ve Vanessa çocukluk arkadaşıydı. Hayatları boyunca birbirlerinden ayrılmış değillerdi. Vanessa bir iyilik meleği olduğu için buraya geldiyse Mackie de burada olmak zorundaydı. Vanessa Viveca ve onun yerden bitme şeytanı Mackie Mackenzie. Onlar böyle bir ikiliydi.

Giselle kenara doğru kayarak aramıza yeni katılan ikiliye yer verdi. İkisi de otururken sorularına cevap verdi.

"Burada dedikodular çok hızlı yayılıyor, değil mi?" dedi Giselle gülerek. "Endişelenecek bir şey yok."