3.Bölüm "Tehlikeli İlişkiler - Part 1"

181 26 64
                                    

Bölüm Şarkısı: Aviva - GRRRLS

İyi okumalar~

Violet Moore

"Beni gerçekten şaşırttın," dedi Giselle, Jimin'e gülerek. "Sınava girmemek konusunda kararlı olduğunu sanıyordum."

Ben de öyle sanıyordum, diye düşündüm içimden. Yeni uyanmıştım fakat daha uyandığımı belli etmemiştim. Giselle benim yatağımda oturuyordu ve gülüşleri yatağı hafifçe sallıyordu. Jimin ise sanırım çalışma masalarının olduğu duvarın önünde bir yerlerdeydi. Uyanır uyanmaz benden uzaklaşabileceği kadar uzaklaşmış olmalıydı.

"Şaka yapmıyorum, Gigi. Baban beni resmen kaçırdı," diye anlatmaya başladı. "Çalıştığım yerden yeni çıkmıştım ve daireme doğru gidiyordum. Sonra o çam yarması koruma Bennett omzumu yakaladı ve 'Bay Park yetişmeniz gereken bir tren var.' dedi. Tutuşu bir ayı kadar güçlüydü. Tanrı şahidimdir ki Gigi, itiraz etmeye kalksam omzumu bile kırabilirdi. Bennett'in pamuk gibi bir adam olduğunu sanırdım. Yaka paça buraya getirildim ve benim bile olmayan bir çanta ile kondüktöre teslim edildim. İnanılmaz bir olaydı."

Jimin hikâyesini anlatırken Giselle kendini tutmaya çalışsa da kahkahalara boğulmuştu. Gülüşlerinin arasında uyanıp uyanmadığımı kontrol etmeyi de ihmal etmemişti. Gözlerimiz buluştuğunda ona gülümsedim. Genel olarak huysuz birisi olsam da bugün her şeye rağmen mutlu uyanmıştım.

"Günaydınn~" diye şakıdı, üzerime doğru atlarken. Ben de ona sarıldım. Giselle sarılmayı severdi. "Jimin'in hikâyesini duymalısın. Babam onu kaçırmış," dedi heyecanla. "Sen haklıymışsın. Babamın cidden bize bir sürprizi varmış."

"Duydum," dedim boğuk bir sesle. Yeni uyanmış olduğum için sesim tam düzgün değildi bu yüzden konuşmaya devam etmedim fakat haklı olduğumu hep biliyordum.

Yatakta doğruldum ve Giselle gibi dizlerimin üzerinde oturdum. Jimin ile göz göze geldiğimizde oturduğu çalışma masasından atladı. Bu sırada Giselle'in ilgisi tekrar Jimin'e dönmüştü.

"Burada olmana gerçekten sevindim," dedi neşeli bir sesle.

"Burada olmama sevinen tek kişi sensin, Gigi," dedi Jimin, eğilip mini buzdolabını açarken. İçinden bir su alıp kapağı kapattı ve suyu bana doğru fırlattı. İlk başta söylediklerinin bana bir gönderme olduğunu düşünsem de sonra aslında kendisinin de bu durumdan memnun olmadığını anlatmaya çalıştığını fark ettim. Attığı suyu alıp birkaç yudum içtikten sonra yatağımın başına bıraktım.

"Hadi ama," dedi Giselle onu neşelendirmek için. "Eğlenceli olabilir. Sınava girmek, birlikte yolculuk etmek... hem sınavı geçersen bir yetenekli olacaksın. Yükselenin sayesinde çok daha iyi bir iş bulabilirsin."

"Evet, eğlenceli olabilir," dedi Jimin. "Buraya kadar gelmişken bir şansımı deneyebilirim. Babam için."

Sohbete dâhil değildim fakat istemsizce onu başımla onayladığımı fark ettim.

Giselle de, "Evet, kesinlikle," diyerek onayını belli etti. Sonra yataktan kalktı ve "Kahvaltıya gidelim mi?" diye sordu.

Normalde bu soruya cevabım hayır olurdu fakat Jimin asla kahvaltı etmezdi ve ben onunla kompartımanda yalnız kalmak istemiyordum. Giselle ortamı yumuşatmazsa bir şekilde kavga etmeye başlamamız muhtemeldi. Bu yüzden Giselle'in sorusuna olumlu yanıt vermeye karar vermiştim.

Jimin ile aynı anda, "Gidelim," derken bakışlarımız birbirine şaşkınlıkla çarptı. Muhtemelen o da benim reddedeceğimi düşünerek olumlu yanıt vermişti.

Işığın ÖlümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin