1.Bölüm "Yolculuğun Başlangıcı"

536 49 191
                                    

Bölüm Şarkısı: Juniper Vale - Fractions

İyi okumalar~

Violet Moore

Uzun, çok uzun bir yolculuğa çıkmadan önce nasıl hissederdik? Yalnız? Hüzünlü? Heyecanlı? Gergin? Belki de hepsinden biraz. Ben şu an sadece gergin hissediyordum. Ayak tabanlarımdan saç diplerime kadar vücudumu işgal eden bu gerginlikten kurtulmak için birkaç dakika önce lavaboya gitmiş, ellerimi ve yüzümü soğuk suyla ıslatmıştım. Fakat soğuk su sadece kısa bir süreliğine yardımcı olmuştu. İstasyonun lavabosundan çıkıp peronda bavullarımızla birlikte treni bekleyen kız kardeşimi gördüğümde ayaklarım kapının önüne çivilenip kalmıştı.

Bu sefer gerçekti. Her şeyin ters gittiği o aptal kâbuslardan birisinde değildim. Gerçekten bir Gökyüzü İstasyonunda bizi alacak olan treni bekliyorduk. Derin bir nefes alırken menekşe rengi elbisemin üzerindeki olmayan kırışıklıkları düzelttim ve Giselle'in yanına doğru ilerlemeye başladım.

Normal zamanların aksine bomboş olan istasyonda yankılanan ayak seslerim Giselle'in yumuşak bir sesle mırıldandığı bahar şarkısına karışıyordu. Yanına ulaşıp durduğumda bana doğru dönüp hafifçe gülümsedi ve şarkı söylemeyi bıraktı. İçimden bir ses benim yüzümden şarkı söylemeyi bıraktığını söylüyordu.

"Babam nerede?" diye sordum.

"Acil bir işi çıkmış. Veda edemediği için senden özür diledi." Omuzlarımı silktim.

"Önemli değil. Senin için önemli mi?" O da omuz silkti.

"Pek sayılmaz. Ben zaten veda edebildim."

Cidden önemseyip önemsemediğini anlamak için yüzüne dikkatlice baktım. Güzel yüzü gergin ya da üzgün gözükmüyordu. Aksine huzurlu ve biraz da heyecanlıydı. Belli belirsiz gülümsüyor, trenin ufukta görünmesini bekliyordu.

İçten içe onun bu haline şaşırmadan edemiyordum. Babamızın erken ayrılması benim de hiç umurumda değildi fakat ayaklarımın altında uzanan şehre baktığımda, orada yaşayan insanlara karşı taşıdığım sorumluluk hissi omuzlarımda büyük bir baskı yapıyordu.

Hayatım boyunca bunun için çalışmıştım. Ailemin sahip olduğu gücü ve prestiji korumak hatta daha da güçlenerek daha geniş bir bölgeyi yönetme hakkı kazanmak zorundaydım. Son zamanlarda ailemiz mevcut sistemde gücünü ve topraklarını kaybediyordu. Emekleri gittikçe değer kaybeden insanlarımızın refahı için eski gücümüze kavuşmak zorundaydık ve eski gücümüze kavuşmak, benim için asla yeterli değildi. Daha fazlasını istiyordum.

Kız kardeşim Giselle için sınavı geçmenin ve şu anki gücümüzü korumanın yeterli olduğunu biliyordum fakat ben sınava girecek olan herkesin içinde ilk onda bulunan azınlığa dahil olmak istiyordum. Bu bizim rütbemizi yükseltecekti. Şu anda da bunları düşünmeden duramıyordum.

Giselle asla sorumsuz birisi değildi. Aksine insanlara yardım etme konusunda benden çok daha iyiydi. Sınava girmeye henüz hakkımızın olmadığı geçmiş senelerde ben bu gelecek için çalışırken o şehrin ücra köşelerine iner ve ulaşabildiği herkesin elinden tutmaya çalışırdı. O çevresine mutluluk dağıtmaya bayılırdı.

Gergin yüz hatlarımı yumuşatmaya çalışarak, "Hey," dedim.

Gözlerini ufuktan ayırmadan, "Hmm," diye cevap verdi.

"Ben geldiğim için mi şarkı söylemeyi bıraktın?" Yine omuz silkti.

"Şu an pek sabır timsali sayılmazsın, değil mi? Ne zaman neyin seni öfkelendireceği belli olmaz."

Işığın ÖlümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin