1.BÖLÜM

1.5K 31 2
                                    

Mardin de yine insanı yakıp kavuracak bir sıcak vardı. Bunalcıtı bir hava bunaltıcı bir güneş. Sabah gözlerime vuran güneşle uyandım, mutlu ve huzurlu bir güne açtım gözlerimi mutluyum huzurluyum çünkü yıllardır hayalini kurduğum sevdiğimle nikahım vardı hayalime sevdiğime kavuşacaktım yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım o sırada annem geldi
-uyandın mı kızım
-uyandım annem
Annem yanıma gelip yüzümü avuçlarının içine alıp yanacıklarım dan öptü ağlıyordu güzeller güzeli annem göz yaşlarını silip
-ağlama annem sen ağlıyınca üzülüyorum, hem bak bugün kızının en mutlu günü destek olman gereken yerde ağlıyorsun hadi sil göz yaşlarını
- nasıl ağlamayayım benim boncuk gözlüm seni bu yaşa kadar büyüttüm şimdi ise büyüdün yuvadan uçup gidiyorsun
-annem evet yuvadan uçup gidiyorum biliyorsunki gideceğim yerde mutlu olacağım bir ömür boyu sevdiğim ile yapacağım mutluyum çünkü hayalini kurduğum evliliğim olacak hadi sil göz yaşlarını yiğit gelir birazdan
-tamam kuzum gel hele sarılayım sana
Annem in kolları arasına girip son bir defa kokusunu içime çekip sarıldım sarılma faslı bittikten sonra mutfağa kahvaltıya indik babam ve abilerim evde yoktular düğün için hazırlık yapıyorlar hepsi benden heyacanlıdılar evin tek kızıydım bu kadar bana düşkün olmaları normaldir araz abim bir kaç gün ortalıkta yoktu bugün evimde son günüm Du abim yoktu araz abime çok düşkündüm. Araz abim, anıl abim ve azat abilerim gibi soğuk kanlı değildir. Araz abim sevgisini Her daim belli eder, anıl ve azat abimde severler beni ama sevgisi belli etmezler onlarıda çok severim ama araz abimi daha başka seviyorum kendimi düşüncelerimle boğuşurken kapı çalmıştı, gelen yiğitti masadan kalkıp koşan adımlarla kapıya yöneldim o sırada da Fatma ablanın da kapıya yöneldiğini görünce
-dur Fatma abla ben açarım kapıyı
Deyip kapıyı açtım karşımda canımdan çok sevdiğim adam vardı masmavi gözleri vardı yanacığın da güzel bir gamzesi vardı gel beni ısır dersecine yine düşüncelerime dalmışım o sırada yiğit
-mavişim beni içeri almayacakmısın
Diyip güldü
-ah pardon dalmışım sana unuttum seniğğ
- Hımm demek unuttun he
Diyip bir adam artıp daha çok yaklaştı ve kendine çekip sarıldı
- napıyosun deli annemler burda bir gören olur
-ne olmuş sanki mavişim, sevdiğim kadına ve bugün karım olacak kadına sarılıyorum
Kıkırdayıp gülmüştüm utanmıştım , ne kadar da sevsemde utanıyorumdum sevdiğimden utandığımı anlayıp yüzümü avuçlarını içen alıp
- bugün eşim olacaksın benden halen utanıyormusun cidden
- off ne var evet utanıyorum ne yapayım elimde değil
Kızgın bakışlarımı yiğitçe yöneltip
- bakma bana öyle
-nasıl bakmayayım
Bana birazda yaklaşıp gözlerimin içine bakarak
- böyle kızgın bakınca daha Bi tatlı oluyorsun deyip göz kırptı deliyi bu utandığımı bile bile daha çok uğraşıyordu kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı, sarıldım sevdiğime kokusunu içime çektim o sırada annem geldi
-hoş gelmişsen oğul
Yiğit kollarını benden ayırıp anneme yönelip
- hoş bulmuşem anam
Diyip elini öptü
- Zehrayı almaya mı geldin oğul
-evet ana
- hadi kızım hazırlan gel yiğiti daha fazla bekletme
- tamam annem
Diyip odama çıktım üstümü değişip aşağı indim
-annem ben hazırım akşma görüşürüz
- tamam kuzum dikkat edin kendinize
, yiğit le evden çıktık tam arabaya doğru gidecekken yiğit önümü kesti
Ellerimden tutup gözlerini gözlerime kitleyip
-hazırmısın ruhemin, benimle bir mutluluğa, huzura, en güzel günlere, yeni bir hayata ayak uydurmaya, benimle bir ömür yaşlanmaya, evimin eşi, ailemin gelini, çocuklarımın annesi olmaya hazırmısın
- seninle herşeye hazırım SEVDİĞİM.

3SAAT SONRA

3 saat geçmişti aradan hazırım ve hazırdık annem odaya gelip
- çok güzel olmuşsun benim nur yüzlüm
-sağol annem bak sakın ağlama, yoksa bende ağlarım makyajım falan bozulur elemanları daha fazla uğraştırmayalım
-tamam kızım
- kızım biz çıkıyoruz Azat abin gelecek kuşağını bağlayacak
-araz abim gelmedi mi
-yok kızım aradım az önce işi varmış akşama burda olurmuş
Suratım düşmüştü araz abim yoktu kulağımın onun bağlamısını istiyordum
-asma suratını nur yüzlüm abim akşama burda olur
-Düğün günü ne işi olabilir ana
- gelince kendisine sorarsın kızım, hadi biz çıkıyoruz azat abin gelir şimdi
Annem odadan çıktıktan sonra azat abim geldi
-kuşkemın (kız kardeşim) çok güzel olmuşsun
Diyip sarıldı abim sözüne devam etti
-seni ne kadar çok sevdiğimi bilirsin sevgimi belli etmesem de soğuk olsam da bilirsin seni nasıl sevdiğimi bugün yuvadan uçup gidiyorsun yeni bir hayata adım atacaksın kendine çok dikkat et olurmu, sıkıntın olduğun zaman ara beni abi al gel de gelip alırım seni. Güçlü dur başın daima dik olsun ezdirme kendini, bir ömür boyu mutlu olursunuz inşallah.
Tam azımı açıp bir şey diyecekken azat abim
-hayır kuşkemın konuşursan gözlerim dolar ağlarım abini bu yaşta ağlarken görmek istemezsin değilmi.
Sımsıkı sarıldım abime, oda kollarını bana dolayıp sımsıkı sarıldı
-yeter bu kadar duygusallık koskaoca adamı ağlatacaksın
Kuşağımı bağlayıp anlımı öptükten sonra odadan çıktı o sırada yiğit geldi
-hazırsan inelim mi mavişim
-inelim sevdiğim
Tam kapıdan çıkacakken yiğit
-dur mavişim
-noldu yiğit
-bir dakika beklermisin
Cebinden küçük bir kutu çıkardı içinde ikimizin de küçük bir karede fotoğraf larımızın bulunduğu bir kolye vardı ama bir tanesi boştu
-neden bir tanesi boş sevdiğim
-o bol olan yeri çocuklarımızın fotoğrafı dolduracak
Diyip kolyeyi boynuma taktı
-hadi ruhemin inelim aşağıya
Yiğit in koluna girip merdivene yöneldik sonra basamığa geldiğimizde yiğit kulağıma yaklaşıp fısıltıyla
-bu dünyada iki renk gül olsun
Biri kırmızı biri beyaz
Sen benden vaz geçersen
Kırmızılar solsun
Beyazlar kefenin olsun...

1 SAAT SONRA

nikah memuru gelmişti. Yiğitle yerimizi aldık nikah şahitleride masaya oturmuştu sevdiğim ile göz göze geldik güldük öylece baktık birbirimize seviyoduk birbirimizi öylesine değil ölesiye seviyoduk kavuşmuştuk sonunda yiğit ellerimi tuttu, sımsıkı tutum sevdiğim adamın ellerini ikimizinde bakışları nikah memuruna döndü nikah memuru yiğite dönüp
- evet delikanlı, iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta Ahmetin kızı Zehra soylu yu eş olarak kabul ediyorumusun
Yiğit gözlerimin içine bakıp bağırarak
-evettttttt
Demişti nikah memuru bana dönüp
-hanım kızım, iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta hazarın oğlu yiğit solmazı eş olarak kabul ediyormusun
Yiğitin gözlerinin içine bakıp
-evett kabul ediyorum
Nikah memuru şahitlere dönüp
-sizde şahitlik ediyormusunuz
-şaitlik ediyoruz
Nikah memuru bize dönüp
-sizce ricam şu defteri imzalayın
Yiğit defteri alıp imzayı attıktan sonra gözlerimin içine bakıp defteri bana uzattı defteri elime alıp ismimin yazdığı yere elimi getirdim imzayı atmadan önce Yiğitin gözlerine baktım sonra elime kalemi aldım tam imzayı atacakken konağın kapısı gürültüyle açıldı sonra silah batladı korkudan yiğite baktım elimi tutup
-korkma güzelim sakin ol bişe olmayacak
Bize silah doğrultana baktım kimdi bu adam görmemiştim gözlerin baktım kin öfke hırs kızgınlık vardı neydi bu öfke kızgınlık, gözlerimiz buluştu silahi sonbirkez havaya sıkıp bize doğru yönelip yanımıza geldi önümüze geçip
-BU NİKAH İPTAL EDİLMİŞTİR BU GÜĞÜN OLMAYACAK...


SESSİZ ÇIĞLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin