MULTİ: MERT
Elif'in ağzından
Düşünmek için evden çıkmıştım çıkmaz olaydım. Sahilde dolaşırken kafama gerizekalının biri taş atmıştı. Bende hemen bağırdım. Kafama taş fırlatan kişi yavaş yavaş yanıma geldi.
''Dikkat etsene hayvan'' diye bağırdım hiç oralı olmayıp nefesini bıkkınlıkla dışarı verdi ''Ya kızım kafana bir şey olmamış ne abartıyorsun'' dedi hem suçlu hem güçlü. Ona 'Ciddi misin?' bakışımı attım. Kafasını yana doğru çevirip yaraya tekrar baktı. Tam anladı özür dileyecek sanarken ''Lan bir şey yok işte ne abartıyorsun çattık ya'' diyerek gitmeye başladı.
Bir süre şaşkınca kalakaldım sonra ona doğru döndüm. İyi çok uzaklaşmış sayılmazdı ''Hayvan hem suçlusun hem güçlü ne bu özgüven ayrıca sen mi çattın ben mi? Bir düşün gerizekalı'' diye bağırıyordum ama nafile oralı bile olmadı yürüdü gitti.
1HAFTA SONRA
Bu gün annemin evleneceği adamla tanışmaya gidecektik. İstemiyordum evlenmelerini biz kendi başımızın çaresine bakabiliriz ama annem anlamamakta direniyordu.
Yatakta sakince nefesimi tavana doğru üflerken annem içeri girdi. ''Kızım sen niye hala hazırlanmadın bak birazdan taksi gelecek'' dedi. Sızlanarak yataktan kalktım ''Tamam anne sen çık ben hemen geliyorum''dedim. Annem bana sıcacık bir gülümseme yollayıp odadan çıktı. Dolabın önüne geçip kot tişört çıkarttım. Hemen üstümü değiştirip saçlarımı atkuyruğu yaptım. Sonra da aşağıya indim annem konuma girdi ve gülerek evden çıktık.
Taksi biz inmemizden kısa süre sonra gelmişti. Yaklaşık 10 15 dakika sonra taksi durmuştu. Geldiğimizi anlamıştım. Annem parayı ödedi ve taksiden çıktık. İndiğimiz anda gözlerim hayretle açıldı bembeyaz kocaman bir villa bizim kendi evimizin 5 katı büyüklüğündeydi ayrıca kocaman bahçesi , havuzu vardı. Ama anneciğim bunların egolarından geçilmez ki.
Annemle beraber yürüdük güvenlik herhalde annemi tanıyordu ki bir şey demedi. Ters bir bakış attım.Kendimi sevgilimle beraber arkadaşımın evine ilk defa gittiğimizde sevgilimin telefonunun wifiye otomatik bağlandığı anı fark etmiş gibi hissetmiştim. Annemle ilerlemeye devam ettik ve kapıya geldiğimizde annem derin bir nefes alıp zile bastı. Kapıyı 36-37 yaşlarında bir adam açtı. Yüzünde bir tebessüm vardı ama heyecanını ve korkusunu gizleyemiyordu.
''Ece, Elif ikinizde hoş geldiniz'' dedi. Yapmacık bir gülümsemeyle ''Hoş bulduk'' dedim. Annem ''Mehmet içeri girsek mi?'' deyince ''Ha?'' diyerek karşılık verdi karşımdaki adam. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. '' Ay çok pardon gelin tabi'' diyerek kapıdan geriye çekildi.
Aradan bir 5 dakika sonra falan her şey tamamdı herkes oturmuştu, ama annem sessizliği bozarak ''Mert oğlum nerede?'' diye sordu. Oğlum demişti ya! Kırıldığımı ve sinirlendiğimi belli etmemeye çalıştım. O kadar bozulmuştum ki. Oğlum dedi ya oğlum! Gözlerim dolsa da saklamaya çalıştım. Galiba başarmıştım çünkü kimse bir şey fark etmemişti.
''Bir işi çıktı gelir birazdan''diye cevap verdi babam (!). Aradan bir 15-20 dakika geçtikten sonra zil çaldı. Ben hiç takmayarak telefonuma bakıyordum. Adam ''Hoşgeldin oğlum'' deyince kafamı telefondan kaldırdım ve 'Yok artık' diye mırıldandım.