0.7

628 13 9
                                    

Enis: Geldim.

Aden: Annemin mesaj atmasını bekliyorum.

Enis: Tamam.

Aden: Çok teşekkür ederim.

Enis: Ne demek, her zaman.

Telefonu cebime koyup beklemeye başladım. Zamanın geçmiyceğini anlayıp bir sigara yaktığım zaman odanın içinde volta atıyordum.

Telefonum titreyince telefonu çıkarıp hemen mesaja baktım.

Queen👸: Yavrum çık, ama sessiz ol.

Aden: Tamam anne.

Hemen sigaramı söndürüp kapıyı açtım, hızlı ve sessiz adımlarla bahçeden çıktıktan sonra telefonu çıkartıp Enis'e mesaj attım.

Aden: Nerdesin?

Enis: Bir alt sokakta.

Görünmemeye dikkat ederek koştum ve alt sokağa ulaştım. Bir arabanın beni görünce farları parladı ve Enis mi değil mi diye anlamak için telefon çıkartıp mesaj atıcağım sırada mesaj geldi.

Enis: Karşıdaki siyah araba benim.

Hemen hızlı adımlarla arabaya doğru ilerlerken arkamdan bir ses duyuldu.

"Nereye güzel kızım?"

"Baba." dedim hafif bir sesle.

"Gel sarılayım, öpeyim." bilmiyormuş gibi davranmaya kadar verdim.

"Baba, arkadaşımla buluşmam gerekiyor da..." dedim ve ona döndüm.

Bana doğru yürüyemeye başladı.

"Bana sarılmadan mı?" neden böyle davrandığını anlayamamıştım.

"Sen bana sarılmazsın ki." diye mırıldandım.

"Aa, olur mu öyle şey gel bir sarılayım."

İçimden bir sen eksiktin diye mırıldandım ve ona doğru yürüdüm ve sarıldım.

"Nereye böyle kaçar gibi?" diye fısıldadı kulağıma.

"Arkadaşımla birlikteydik, şimdi de eve geçiceğim."

"Ama abin rahatsız."

"Annem önemsiz bir şey olduğunu söyledi, gitme gereği duymadım."

"Hadi ama Adeen, ne saklıyorsun?" ben mi? Saklayan sensin ve adam.

"Ne saklıycam baba, hadi ben gideyim artık."

"Gel, gel annene geçelim, ayak üstü konuşmayalım."

"Baba, sonra konuşsak olur mu?"

"Önemli kızım." kızım mı? Yalakalık modu açık.

"Ama arkadaşım bekliyor." diye mırıldandım.

"Hadi amaa, biraz babana ayıracak vaktin yok mu?"

"Babacım, staja gitmem gerekiyor, mahkemede bir sürü dosya birikmiştir."

"Ohoo, sen hala okuyor muydun ya?"

"Baba 21 yaşındayım, sadece 1 sene mezuna kaldım. Hatırlarsan Ankara Hukuk Üniversitesinde dereceyle okuyorum."

"Amaan okuyup napcan, sanki bir halta yarıycak!" ben bu adamı sikerim.

"Sana göre öyle olabilir."

"Hadi gel annene geçelim konuşalım."

Arkamı dönüp siyah arabaya baktığım zaman içimden küfür edip babamla yürüdüm. Telefonumu çıkartıp hemen Enis'e mesaj attım.

Aden: Babam... Dikkat etmeme rağmen çıktı yine bir yerden.

Enis: Yapabileceğim bir şey var mı?

Aden: Ben bu adamı öldürdükten sonra ceseti saklamaya yardım edebilirsin.

Enis: Zevkle, ceset başında bir fantazimiz yok mu?

Aden: Of Eniis!

Enis: Tamam be!

Telefonun ekranını kapatıp yürüdüm ve sonunda annemin evinin önüne geldik.

Babam kapıyı çaldı ve açılınca içeri geçtik.

Salona geçip oturduk ve annem bana özür dileyen gözlerle baktı.

"Geç otur kızım, seninle bir konu konuşucam."

"Konuş dinliyorum."

"Enes Çağlar'la evlenmenin istiyorum."

(Adar'dan vazgeçtim Enes yaptım.)

"Baba iyi misin? Saçma sapan konuşma!"

"Dinlemeden etmeden kızma hemen!"

"Ya bir git ya. Kimse istemiyor seni burda."

"Aman be, kal öyle evde kalmış kız kuruları gibi." dedi ve yerinden kalktı. Tam kapıdan çıkıcakken bağırdım.

"SİKTİR GİT! ÇOK MERAKLIYSAN O METRESLERİNDEN BİRİYLE SEN EVLENSEYDİN!"

Bana döndü ve derin bir nefes alıp evden çıktı. Telefon titreyince telefonumu çıkardım ve mesaja baktım.

Enis: İyi misin?

Aden: İyiyim.

Enis: Ne dedi?

Aden: Saçmaladı işte ya, aman boşver.

Enis: Tamam, eğer bir şey olursa yazarsın bana.

Aden: Yazarım:)

Şu aralar morelim biraz bozuk olduğu için içimden hiç ne kitap yazasım ne okuyasım geliyor. Yangınlar için herkese geçmiş olsun umarım okuyanlardan kimsenin maddi, manevi bir kaybı yoktur🙏

Bu arada çok sövmeyin pls eğer bu kadar erken yüz yüze getirseydi texting olmasının bir manası kalmazdı, ayrıca umarım şu halim bir an önce düzelir ve daha uzun, daha güzel bölümler ararım çünkü şu ara içimden hiçbir şey gelmiyor.

TUTKU +18 (texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin