Fairy Tail loncasında sessizlik hakimdi. Natsu ve Happy, Lucy'nin peşinden gideli 3 gün olmuştu. Gray sessizliği bozdu:
- O Odun, Lucy'i bulamamıştır kesin.
- Gray!
- Ne?
Erza:
- Gray, Wendy! Benimle gelin! Aramaya gidiyoruz!
Wendy:
- Erza-san. Ya bizim de başımıza bir şey gelirse?
- Gelmeyecek. Kendinizi koruyun.
Gray:
- Ben neden geliyorum ki? O dangalak beni hiç ilgilendirnirmiyor.
- Sus Gray! O dangalak ve kız kaç kez kurtardı seni?!
Gözlerini Erza'dan ayırıp yere dikti Gray. Tekrar sessizlik. Erza:
- Tamam!! Hadi gidelim o zaman!!
- H-HAİ!!!
Lisanna tam gideceklerken Gray'in kolundan tuttu. Juvia'nın "Aşk düşmanı" bakışlarından kurtulup onu bir kenara götürdü:
- Gray... Şey... Natsu'yu bulduğunda ona özür dilediğimi söylermisin?
- Tam olarak için?
- Lütfen daha fazla soru sorma. Özür dilediğimi söyle.
- P-Peki.
Lisanna'nın yanından ayrılıp Erza'ların yanına gitti. Tekrardan tam gideceklerken birisi tuttu Gray'in kolundan yine:
- Gene ne var? Juvia?
- Juvia da sizinle gelmek istiyor.
- Erza! Bir şey de!
Erza:
- Bence gelmesinde sorun yok.
Gajeel:
- Gihih... Biz de gelelim o zaman.
- Olur. Nasılsa biz bir aileyiz öyle değil mi? Hep yoldaşlarımızın arkasındayız. Hadi gidelim!
Loncadan ayrılıp, şehrin çıkış kapılarına yöneldiler:
- Erza, nereden başlayacağız?
- Ş-Şey... Ben de tam olarak bilmiyorum... Tek yol insanlara sormak. Sanırım...
- Sanırım?! Of, Of!!••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
- Merhaba! Kimse yok mu?!
Natsu ağır adımlarla Love and Lucky loncasının, gıcırdayan parkelerinin üzerinde yürüyordu. Happy yanı başında uçuyordu:
- Natsu... Sanırım kimse yok. Biz yokken lonca dağılmış olabilir.
- Olmaz! Dağılamaz! Lucy'i bulmamız gerek!
- ....
BAMMMMMMMM !!
- O DA NEYDİ!
- HAPPY ARKAMA GEÇ!
- AYE!
- KİMSİN?! ÇIK ORTAYA!
- Çok kabalaşmışsınız Natsu-san...
- !!!??? Michelle ???!!!
- Tekrar merhaba Natsu-san.
- Sen burada ne arıyorsun?
- One-sama'yı arıyorum. *gülmeye başlar* Mphmph! AHH AHA HAHAHAHAHAHSHAAHAHAHA!!
- Noldu birden bire??
- Aklıma one-sama'nın yaptığı bir espri geldi ZUHAHAHAHHA! Senin elinde kitap vardı o da demişti ki: "Natsu ve Kitap mı? Natsu kitap okuyorsa neyim ben alim falan mı?" GAHAHAHAHAHAHAHAHAHA!
- Komik değil! Dur bir saniye! Sen bebek olmamışmıydın tekrar? NAsıl biliyorsun bunları?
- Şey... Bebek olsam bile görüyor, duyabiliyor ve anlayabiliyorum sizi.
- Hah. Anladım.
- Natsu-san?
- ???
- Neden uyurgezer olmadığın, halsiz olduğun ve kanepede yattığın halde, Ablamın yanına yatıyorsun?
Happy:
- ÖYLE Mİ YAPIYOR!!!!!
Michelle:
- Evet kendi gözlerimle gördüm. Sonra başını okşayıp uzun uzun seyrediyor onu. Bir şeyler diyor ama sessiz. Duyamıyorum.
- BİLİYORDUM !! ONDAN HOŞLANIYORRRRRRRRSUNNNN!!
- KAPA ÇENENİ KEDİ!!!!!
- Her şey bir yana, hadi gidelim Natsu-san. Twkrar sizi böyle izleyebilmem için One-sama'yı bulalım.
- SUS LAN! YANLIŞ GÖRMÜŞÜN! BAŞKA BİRİSİDİR O?
- Öyle olsaydı seni kızdırırdı değil mi? *pis pis sırıtır*
- MİCHELLE !!!!!!