- Natsu... Natsu. Natsu!
Happy Natsu'yu uyandırmaya çalışıyordu. Zindandalardı. Ama bir terslik vardı. Birinin onları gizlice izlediğini hissetti exceed. Demirlerin arkasından karanlığa baktı. Ama kimseler yoktu. Natsu ise yavaş yavaş uyanmaya başladı:
- Ah! Başım! Happy, nerdeyiz?
- Bilmiyorum.
- Lucy! Hemen bıradan çıkıp onu kurtarmalıyız!
- Aye!
- Bu arada Michelle nerede? Arkamızdan geldiğini zannediyordum. Neyse. Önemli olan Lucy'i kurtarıp ona bu kolyeyi ver- ... !! *ceblerini karıştırır* O-ONU DÜŞÜRMÜŞÜM !
- Nani?!
- LANNNN! ATEŞ EJDERİNİN PENÇESİ!
Hiç bir şey olmadı.
- ATEŞ EJDERİNİN YUMRUĞU!! TEKMESİ!
- Natsu dur olmuyor işte!
- Ama buradan çıkmam la-
Natsu'nun gözleri kocaman açılmıştı. Anahtar sesi geliyordu koyu karanlığın içerisinden. Sonra bir insan gölgesi belirdi. Bu-Bu! MİCHELLE! Natsu:
- Michelle! Nerelerdeydin?! Neyse. Hadi çıkar bizi buradan da Lucy'i bula-
- Olmaz.
- ??
- Eğer seni buradan çıkartırsam, onu kurtarırsın. O yıldızı verirsin. Zaten sana karşı hisleri vardı. Kendini tamamen sana verir ve beni unutur.
- MİCHELLE! SENİNLE BUNU HALLETTİĞİMİZİ ZANNEDİYORDUM!
- Hiç bir zaman ruhumdaki bu sıkıntıyı defedemedim. Artık onu kendi yanıma almaya çalışmayacağım. Sevdiklerini alacağım ki benimle konuşsun. Bebeğe dönüştüğümden beri aynı masada duruyorum. Büyük büyü oyunlarından beri yüzüme bile bakmıyor.
- MİCHELLE!
- Özür dilerim Natsu-san. Böyle olmasını ben de istemezdim.
- !!! LUCY'E BİR ŞEY YAPARSAN VEYA ÜZERSEN, SENİ GÖZÜMÜ KIRPMADAN ÖLDÜRÜRÜM MİCHELLE !!!
Happy ilk defa Natsu'yu böyle kızgın ve hırslı görüyordu. Lucy daha önce de kaçırılmıştı öyle değil mi? Ama aslında bu seferki daha farklıydı. Natsu, hep Lucy'le olmak istiyordu. Onu mutlu etmek istiyordu...