6,5'luk yorucu bir seyahatin ardından Ege ve Egemen'in kafa beşyüz olmuştu.Ama sonunda varmışlardı.Baba Egemen arabadan inip bavullara yüklendi.
-Hadi bakalım evimize.
Ege bavulunu alarak babasını izledi.Evleri deniz ile iç içeydi neredeyse.Evlerinin hemen önünde kumsal vardı.Enterasan olan birşey vardı.Çok fazla nüfusun olmasına rağmen deniz bomboştu.İnsanlar yoktu.Evlerinin önüne geldiler.Ercüment bir anahtarlık çıkartıp kapıyı açtı.Ev biraz havasızdı.Hemen camları açtìlar.Ardından oda dağılımı yaptılar.Ege whatsap,facebook,twitter,instagram,yahoo herşeyde foto paylaştı.Amacı Elif'i kıskandırmaktı.Bu işi bitirdikten sonra Egemen ile birlikte dolaşmaya çıktılar.Bodrum;denizi olsun,kumsalı olsun,kızları olsun mükemmeldi.Burada hayata yeni bir sayfa açmak harika birşeydi.Fakat hala kaçaktılar.Bunu düşününce içi titriyordu.
-Abi be.Şu denizde yüzelim mi?
-1..2..
Ege lafını söylemeden Egemen koşmaya başladı.
-3..!!!
-Bu sayılmaz ! Hile yaptın.
İkiside beraber cumburlop denize atladılar. Birbirlerine su attılar. Kulaç yarışı yaptılar.Aradan yarım saat geçmişti ama farkında değildiler. Ender ve Egemen bu yarım saat boyunca çocuklarını aramışlardı.En sonunda bir ağacın altında kestirirken buldular. Ercüment ile Ender bunu görünce gülümsediler ve deniz kenarında ayaklarını ıslattılar.Egemen bunu görünce hafifçe abisine dokundu.
-Birader.Şunlara biraz su fantazisi yapalım. Ne dersin?
Ege bunu ciddiye almadı fakat sonradan hınzırca gülümsedi.
-Hücuuuuuuummm !!
Beraber anne ve babalarının üstlerine atladılar.Hepsi denizde sırılsıklam olmuştu. Babası oğlanlara kızgın kızgın baktı. Anlaşılan şakadan hoşlanmamıştı.
-Telefonum ! Telefonum !
İyi fazla kızmamıştı. Sonra toparlanıp el ele evlerine doğru yürüdüler. Güneş son ışıklarını etrafa yayıyordu...