Kirishima çukurda geçen Azıtma Günleri hakkında bir kabus görüyor (çünkü Twitter'daki oylamada bu çıktı.) Pek hoş değil ve bu konularda hassassanız hepsi italic olarak yazılmış olacak, geçebilirsiniz.
İyi okumalar.
Bitkin ve gerginken, yabancı bir yerde ve Alfa'sının kolları arasında ilaçlar sayesinde uyurken Kirishima rüya gördü.
Tanıdık ve daha çukurdan bile çıkmadan önce gördüğü bir rüyaydı.
Dünyası tamamen karanlıktı. Kulübesinde titrerken hiç ışık yoktu, betona yaslanmışken dizlerini kendisine doğru çekti ve kıvrıldı. Uzaktan ayak sesleri geldi ve görmeyen gözleri iri iri açılırken donup kaldı, sesler uzaklaşana kadar nefesini tuttu.
İçindeki rahatsız edici his dikkatini dağıtmaya çalıştı ve Kirishima neredeyse kendi diliyle boğulacaktı. Kabusunda Azıtma Dönemindeydi ve bilmelerine izin veremezdi. Korku damarlarında sıcacıktı, kendi kalp atışları kulaklarında gümbürdüyordu.
İçinde bir yerlerde rüya gördüğünü ve böyle bir işkenceyi bir daha asla yaşamayacağını biliyordu ama bu dehşeti engellemiyordu. Görüşünü bulanıklaştıran göz yaşlarını ve kaldığı kafesi dolduran kendi sıvısının kokusunu almasını engellemiyordu. Tatlı kokuyordu, Güneş'in altında çürüyen meyve gibiydi ve öğürmemek için elini ağzına bastırdı. Eğer yaklaşırlarsa kokuyu onlar da alabilirdi. Ona ihanet eden bedeninin kokusunu alabilirlerdi.
İçinde bir parça istiyordu. İçinde bir parça bulunmak istiyordu. İçinde bir parça bir kurtun zincirlerinden gelen sesleri duyuyordu ve yaklaşmak istiyordu. Hiç mantıklı değildi- orospuların kafeslerinde kurtlar olmazdı ve zaten pis kurtların Azıtma Dönemi geçiren orospulara yaklaşma ayrıcalığı yoktu. En yüksek para verene satılırlardı; kirli paralar kaeşılığında temiz ellerce dokunulurlardı.
Kirishima ağzında kanın tadını aldı ve Sıvısının kokusu onu da bastırıyordu. Azıtma Dönemini sonlandıramazdı. Ellerini yırtık pantolonuna bastırdı, durdurmak istiyordu. Kan onlarla ilgilenenleri alarma geçirmezdi, o yüzden yere tükürdü.
Her şey karanlıktı ve çok, çok korkuyordu. Yalnız hissediyordu ve dehşete düşmüştü, yanında hiçbir komşusu yoktu. Her ses sonun başlangıcı gibi geliyordu ve saklanabileceği bir yer yoktu. Yaşadığı bu ufak yerin köşesi dışında gidebileceği bir yer yoktu ve her an nöbetçiler değişebilirdi ve biri onu böyle görebilirdi, nefes nefese ve kıpkırmızı ve seks kokarken.
Kırık dişleriyle ısırdığı dili kanıyordu ve yere daha fazla kan tükürdü. Kan ve sıvı ellerinde ıslaktı. Dolu hissetmek için kıvranıyordu ve bu yüzden kendisinden nefret etti. Bulunmak istiyordu, böylece bu kabus gibi karanlıkta tek başına olmazdı ama masayı veya ipleri istemiyordu. Kirishima elini kendi üstünden çekti ve sıcak parmaklarını ağzına soktu, sıvısının tadını kırık dilinde alabiliyordu.
Bu onu tekrar öğürttü ve kendi kokusunu ne kadar yutarsa yutsun güvende hissedemeyeceğini biliyordu.
Ayak sesleri var olmayan bir koridordan yükseldi ve Kirishima kendisini olabildiğince küçültmeye çalıştı. Başı dizlerine çarptı, sıkıca saçlarını avuçladı ve ufak, sessiz nefesler alıp vermeye çalıştı. Onu bulacaklardı ve ne kadar karşı koyarsa koysun onu alacaklardı.
Metal takırdadı ve Omega kafasının içinde içgüdüsel olarak mırladı, dokunuşlar için heyecanlı ve çaresizdi. Kirishima bundan nefret etti. Bundan nefret etti ve onu hapseden korkudan nefret etti ve ışığın ve güvenliğin özlemini çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matcha Steam
Hayran KurguRoom for Cream'in direk devamı! Kirishima ve Bakugou birkaç geceliğine bir ryokan'a gider. Yarım yıllık ilişkilerinde ilk defa böylesine baş başa kalırlar ve bu durum Kirishima'yı biraz gerer. Sıcak jakuzilerin sessizliği onlara güven verir ve ikisi...