⛧BÖLÜM 3⛧

4 0 0
                                    


- ⌛6 AY ÖNCE⏳-

Her sabah  olduğu gibi ilk iş  balkondaki çiçklerimi suladım . Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım . Marta giriyoruz ama hava hala soğuk . Ayağıma panduflarımı giyip mutfağa geçtim , çayın altını yaktım .
 Yumurta haşladım kahvaltılıkları da  masaya koyduktan sonra kahvaltıma başladım .
Abimle Fırat  üç gün önce Ankaraya geri dönmüşlerdi   ikisi de beni çok yalnız bıraktıklarını düşünüp gelip bende dört gün kalmışlardı o dört gün çok güzel geçmişti . Çok eğlenmiştik . Beni çok sevindirmiştiler . Saatime baktım gecikmeye başladım . Hemen masayı topladım mutfağı da güzelce toparladıktan sonra hazırlanmak için yukarı odama çıktım . Siyah ispanyol paça pantolon giyip üzerine beni saran ince sıkı bir kazak giydim üzerine de kot ceketimi alıp çıktım arabanın yanına . Korumalara alışmaya başladım artık diyebilirim .
O kadar da korkutucu değiller . Tabi şu kel ve etrafa sinirle  bakan  hariç ona karşı hala şüphelerim var .Etrafa katil gibi bakıyor.İnsan bi tebessüm eder bari !
Neyse korumalarda biri beni hastaneye bırakmak istediğini söyledi  ben de itiraz etmedim . Arkamızdaki iki siyah araçla hastaneye geldik beni bırakan koruma :
-"Efendim bir şey olursa biz her zaman burdayız emredin yeter "dedi .
-"Teşekkür ederim bi şey olursa söylerim" deyip tebessüm edip arbadan indim .
Ah bu çocuklar bazen fazla korumacı olabiliyorlar diye içimden geçirip hastaneye girdim.Asansörü çağırmak için düğmeye basıp bir şarkı mırıldanıp  beklemeye başladım .Tam o esnada arkadan duyduğum sesle arkama baktım benim korumalara benzeyen otuza yakın adam girdi ve hepsinin de ceketlerinin altında silah var .
Sedyeyle içeri bi adam taşıyorlardı adamın üzeri bayağı bi kanlıydı ah hayır adam yaralanmış gözleri kapanmış  zannımca bilinci kapalıydı adamlardan biri "nerde bu doktorlar kimse yok mu laaaan"diye kükremeye başladı.Ne kadar ayıp burası  bi hastane bir sürü hasta insan var diye geçirdim.Aynı adam tekrar bağırınca sedyedeki adamın yanına gittim tam adamın gömleğinin düğmelerine uzanmışken az önce bağıran adam sen kimsin dedi ve sertçe bileğimden tuttu .
Canımı acıtıyo ayı .Hemen kendimi toplayıp "ben bu hastanenin doktoruyum şimdi çekil önümden de işimi yapayım "deyip adamın bileğimdeki eline sert bir bakış attım.
Adam elini çekip "doktor bu adamı kurtaracaksın başka çaren yok"dedi .
Bu adam kendini ne sanıyor böyle.Başka zaman olsa çok güzel ağzının payını verirdim ama şimdi sırası değildi. Hemen yaralı adamın düğmelerini açtım vaka silahla yaralama,adam büyük ihtimalle yirmili yaşlarının sonunda, bilinci kapalı ,bayağı bir kan  kaybetmiş kurşun sağ göğsüne derinden isabet etmiş.Adam fazla kan kaybettiği için fazla zamanı yok eğer bi kaç dakika daha müdahile edilmezse ölecek .Kendimi toplayıp hemen müdahileye başladım etraftaki tüm insanlar çalışanlar hastalar hayret dolu  gözlerle bize bakıyordu hatta bazıları sanki çok iyi bir şey varmış gibi vidyoya almışlardı.

Üzerimdeki ceketi çıkarıp kurşunun isabet ettiği yere tampon yapmaya başladım ama adamın kanaması gerçekten çok fazla kanamasını durduramıyorum elimi boynuna şah damarın olduğu yere götürdüm nabız giderek zayıflıyor.Son bi çare sedyeye ağırlığımı vermeyecek şekilde adamın üzerine çıktım kalp masajı yapmaya başladım içimden sayısız dualar ediyordum adam henüz çok genç .Dakikalarca elim uyuşmasına rağmen hala kalp masajı yapmaya devam ettim .Aradan  yaklaşıkon beş dakika geçmişti hastanın nabzı durmuştu  ama ben hala kalp masajı yapmaya devam ediyordum belki bi ihtimal o duran kalp yeniden atar diye.En sonunda arkadan belime sarılan Yavuz abinin elleriyle EX yani ölen hastanın üzerinden alındım .Ellerim kan içinde kalmıştı beyaz kazağım boydan boya kırmızı olmuştu.
Ben daha olayın şokunu atlatmaya çalışırken soğuk iki el boğazımı sardı . Zannımca ölen adamın sağ kolu az önce bağıran adamın elleriydi. Delirmiş gibiydi .Beni duvara yaslayıp  parmaklarını iyice sıklaştırdı . Kafam duvara çarpıyordu.Gözlerimin içine bakıp :
"doktor abimi sen öldürdün ,kurtaramadın şimdi bende seni öldüreceğim"dedi bağırarak.
Korkudan tüm vücudum elektirik verilmiş gibi titriyordu.
Boğazımı iyice sıktı artık nefes alamıyordum  galiba gerçekten ölüyorum .

OPERASYON MİHRİMAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin