3.Bölüm: HOGWARTS

28 5 1
                                    


Hogwarts'a gitmeye karar verdim. Ailemle Diagon yoluna gidip kazan, asa, ders kitapları ve gereken diğer eşyaları almıştık. Ve bir de çok tatlı siyah bir baykuş aldık. İsmini Twilight koydum. Sonra ailemin daha fazla gelmesini istemedim ve onlarla zor da olsa vedalaşıp Platform 9¾'i aramaya başladım. Ve işte şimdi de Hogwarts'a gitmemi sağlayacak  9¾ peronundayım. Daha doğrusu girmek üzereyim. Benim gibi bir cadı olan kız şu duvara koşmamı söyledi ve ben şuan heyecandan ölmek üzereyim. Tamam, bunu yapabilirsin Daisy. Hadi bakalım! Koşmaya başladım. Ve... BAŞARDIM!! Tamam, sakinim. Merakla etrafıma bakındım. Yüzlerce kişi vardı. Aileleriyle vedalaşanlar, trene binenler, hayvanlarına sahip çıkmaya çalışanlar... İnsanları izlemeyi bırakıp ben de diğerleri gibi trene bindim. En sonunda boş bir vagon bulup yerleştim ve trenin kalkmasını bekledim. Ben heyecanla yerimde otururken içeriye kızıl saçlı, yeşil gözlü, muhtemelen benimle aynı yaşta bir kız girdi.

''Merhaba. Buraya oturabilir miyim?'' Kız o kadar tatlıydı ki...

''Tabii ki'' 

''Teşekkür ederim.'' diyerek gülümsedi. Ben de gülümsemesine karşılık verdim.

''Bu arada ben Lily. Lily Evans.'' diyerek elini uzattı. Tereddüt ederek ben de adımı söyledim.

''Daisy Butterfly.'' diyerek elini sıktım.

''Seni daha önce görmemiştim. Yeni misin?''

''A evet, yeniyim.''

''Eminim Hogwarts'ı çok seveceksin.''

''Umarım...''

Ve en sonunda Hogwarts'a vardık. Gerçi Lily ile zaman çok eğlenceli geçmişti. Böyle iyi bir arkadaş edinmek güzeldi.

Şimdi de Büyük Salon'dayım. Seçmen Şapka denilen konuşan eski şapka benim hangi binaya gitmem gerektiğini söyleyecekti. 

''Butterfly, Daisy.'' McGonagall'ın ismimi okumasıyla yanına gittim ve sandalyeye oturdum. Profesör şapkayı kafama koydu. Herkes bana bakıyordu. Bazı kız ve erkeklerin fısıldadığını görmüştüm. 

''Hmmm...Seni nereye koysam acaba? Ravenclaw? Hayır, olmaz.'' Lily'nin anlattığına göre Ravenclaw'a zekiler gidiyormuş. Ama şapka bey ayıp oluyor böyle herkesin içinde salaklığımı öne vurmanız. 

''Buldum! GRYFFINDOR!'' Yanlış hatırlamıyorsam Gryffindor'a da cesurlar gidiyordu. Benim nerem cesur ki?

Oturduğum sandalyeden kalktım ve Gryffindor masasına döndüm. Lily'nin bana gülümsediğini ve el sallayarak yanına çağırdığını gördüm. Ben de ona gülümseyerek yanına gittim ve oturdum.

''Tebrik ederim. Aynı binada olduğumuza sevindim.''

''Teşekkür ederim Lily.'' Lily beni kız arkadaşlarıyla tanıştırdı. Hepsi iyi kızlara benziyordu. 

''Hey, Evans!'' Konuşan çocuğa döndüm. Siyah dağınık saçlı bir çocuktu. ''Benimle çıkar mısın?'' Bu çocuk herkesin içinde Lily'e çıkma mı teklif etmişti? Ya Lily kabul etmezse? Ya çocuk rezil olursa ve çok çok çok üzülürse?

''Hayır, Potter. Bunu sana daha kaç kere söylemem gerek?'' Şokla Lily'e döndüm.

''Neden reddettin? Çok üzülmüştür şimdi.'' Lily bana  tatlı bir şekilde gülümsedi.

''Potter bana uzun zamandır çıkma teklif ediyor zaten. Her seferinde reddediyorum ama nafile...'' Sonra siyah, kıvırcık saçlı bir çocuk kulağıma eğilerek konuştu.

''James herkesin içinde reddedilmeye alışık, merak etme.'' 

''Onun adına üzüldüm...''

''Üzülme. James Evans'ın onu bir gün kabul edeceğine oldukça emin.'' Gülümsedi ve son anda aklına gelmiş gibi elini uzattı.

''Bu arada kendimi tanıtmadım. Adım Sirius Black.''

''Daisy Butterfly'' diyerek uzattığı eli hafifçe sıktım ve bıraktım.

''Bunlar da en yakın arkadaşlarım; James Potter, Remus Lupin ve Peter Pettigrew.'' Gösterdiği çocuklara da bakıp gülümsedim aynı şekilde onlar da bana gülümsedi.

Yemekten sonra Lily ile Ortak Salon'a gittik. Lily bana okul hakkında bilgi verirken ben de onu dinliyordum. 

''Daha önce hiç büyü yaptın mı Daisy?'' Lily'nin sorusuyla içimi bi tedirginlik kapladı. Ben bir tane büyü bile yapmamıştım ama yaşıtlarım benden kat kat daha fazla büyü biliyordu. Ne yapacaktım ben?

''Şeyy... Ben daha önce büyü yapmadım... '' Lily anlayışla baktı yüzüme.

''Merak etme ben sana yardım ederim. Boş zamanlarımızda önceki senelerdeki konuları çalışırız.'' Gülümseyerek baktım ona ve hızla sarıldım.

''Teşekkür ederim, Lily.'' O da bana sarıldı.

''Önemli değil, arkadaşlar bunun içindir.'' Arkadaş? Benim daha önce hiç arkadaşım olmamıştı. Lily benim ilk arkadaşımdı. Bunun sevinciyle daha da sıkı sarıldım Lily'e. Lily benden ayrılarak gülümsedi.

''Gel hadi, yatakhaneye gidelim. Yarın büyük gün nasılsa.'' Başımla onayladım ve yatakhaneye gidip uyuduk.

Herkese Merhabaaa!! Önceki bölümler biraz kısaydı. Bu biraz daha uzun oldu. Diğer bölümü de uzun yaptım. Umarım Beğenirsiniz. OYLARINIZI BEKLİYORUUMM^^

Bölüm: 3
Kelime: 572 
Takipçi: 3






Hogwarts'ta (A)Normal Bir GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin