Gökyüzünün kaybı, ruhun ölümü oldu..Sessizlik sağır edici bir şekilde kulaklarını rahatsız ediyordu. Gece çökmüştü şehre, tıpkı ruhuna 2 yıldır çöktüğü gibi. Akrep ve yelkovan birbirini peşi sıra kovalarken zihni ona haince geçmişten kasetler seriyordu gözlerinin önüne.. Ah geçmiş, haindi..
Onun geçmişi hep haindi, olmadık zamanlarda gelirdi aklına. Çökerdi gecesine gündüzüne zehir edene kadar bırakmazdı peşini.Zihnine en güzel anılardan biri düşmeye başladığında uzandığı yerden doğruldu. Ağlamaktan sırılsıklam olmuş yastığına baktı. Tam karşısında ayna vardı ve sokak lambasının odasına vuran yansımasından kendini izledi.
Çöküş dedikleri kelimenin somut haliydi. Saçları dökülüyordu hastalığı yüzünden, göz altlarında ki mor halkalar ile yaşamaya alışmıştı. Ve bedeni morluklar ile doluydu.
Yer yer bayılıp düştüğünde vücudu bir yere çarptığı için morarıyordu. Yediği yemekler vücuduna vitamin olarak gitmediği için zayıflamıştı.
Boyuna göre zayıftı, 1.55 boyu vardı ve 39 kiloya düşmüştü. Ellerinin bitmek bilmeyen titremesi 1 yıldır baş gösteriyordu.
Kaçmaya çalıştığı ânı tekrar aklına gelince beynine sinsi bir ağrı saplandı.. Kaçış yoktu, anılar bırakmıyordu peşini..
"Ya kaybolursa?"
"Ney?"
"Gökyüzü diyorum, ya kaybolursa"
"Kaybolmaz.. Her şey kaybolur, gökyüzü kaybolmaz." Gözlerini kendi gökyüzüne çevirdi genç kız, onun gökyüzüsü sevdiği dostunun gözleriydi. Eli ile dostunun gözlerini işaret ederek:" Peki ya burada ki? O kaybolursa?" Onun benzetmesi hoşuna giden genç kız, karşısında ki çok değer verdiği dostunun gözlerine eğilip konuşmaya başladı:" Ne zaman orada ki kaybolursa," dedi eli ile yukarıda ki gökyüzünü işaret ederek " Anca o zaman senin gökyüzün kaybolur."
"Yani bu demek oluyor ki," dedi genç kız. Arkadaşının gözlerinde ki her hareyi ezberlemek istermiş gibi "Gökyüzü/m hiç kaybolmaz."İkisi de aynı cümleyi söylediklerinde yüzlerinde bir gülümseme oluştu. Yorgun düşen bedenini arkadaşına yaslayarak, kafasını arkadaşının omzuna koydu. Derin nefes alarak konuşmaya başladı.
"Arya?"
"Efendim?" Dedi genç kız mahmurlaşmış sesi ile.
" Bugün gökyüzünün altında uyumak istiyorum." Dedi git gide sesi kısılırken.
" Uyu bakalım." dedi genç kız gözlerini kapatırken.
"İyi geceler gökyüzü." dedi kendisinin bile zor duyduğu seste..Gökyüzü o gün onların öyle uyumasına şahit oldu. Bir terasta güneşin en vurucu saatinde, gökyüzünün altında uyuya kaldılar.. Belki de son kez, gökyüzü onların o anlarına şahit oldu. Yer gök parçalansaydı da son kez olmasaydı diye düşündü.
Ne zaman aktığını bilmediği göz yaşlarını elinin tersi ile silerken, ayağa kalktı. Başı müthiş bir şekilde dönmeye başlarken umursamadan mutfağa doğru ilerledi.
Ne zaman ayağa kalksa hiç yokluğunu hissettirmeden başı müthiş bir şekilde dönerdi. Sağ eli ile mutfak kapısına doğru tutunurken, gözlerini kapatıp dinlenmeye çalıştı. Son 2 yıldır yürümek onun için bir işkenceydi.
Susuzluktan kurumuş dudaklarını yaladı. Eline aldığı bardağa su koymaua çalışırken tüm gücünün bittiğini hissetti ve hissetmesiyle bayılması bir oldu.
Elinde ki bardak yere düşüp kırıldı, zayıf bedeni yer ile buluştu ama kimse fark etmedi. Gecenin bir köründe zayıf bedeni sabaha kadar cam kırıklarının arasında bayılıp kaldı.
Kanları ile sanat eseri oluşturdu parkenin üzerinde.. Ve güneş doğduğunda yorgun vücudu hala yerde baygın bir şekilde yatıyor olacaktı..
*Tek bir şey söyleyeceğim, zihnimde ki senaryoları benimle okumaya hazır mısınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Gökyüzü
Novela JuvenilBir gökyüzünün kayboluşu, bir ruhun yıkılışı oldu.. Gökyüzü yeryüzüne döküldü, parçası küçük çocuğun bedenine isabet etti. Küçük çocuk gökyüzü ile beraber yok oldu. 08.08.21: #başlangıç 12. Sırada 🌌