Amerikalı Öküz

Kaza.

Karşımda, otelde sevgilimden dayak yiyen Joe duruyordu.. (Joe'yu hatırlamayanlar 'Depresyon Sıtayla' adlı böülümü açsın lsiadlaffkps)

Donuk bi şekilde ona bakıyordum. O da bana.

"Duru kim geldi." dedi Berke.

"Otelde bıraktıgım bi ibne.." dedim.

"Ne?" dedi Berke yanıma gelirken.

"Kendıne gel Duru! Özür dilemeye gelmiştim. Ama sen özürlere layık değilsin. Seni sürtük.." dedi. Berke ben arkaya yavaşça itip çocugun onune geçti.

"Bu eve şerefsizler gelemez." dedi Berke, Joe'ya yumrugu yapıştırırken. Joe da ona karşılık vercektı ama Berke onu yere yatırmıstı. Ben onları saf saf izliyordum. Banane aq ben nıye yerımden kalkıyım?

Joe, Berkeyi ittirip kaçtıktan sonra içeri girip kapıyı kapadı.

"Bu da kim?" dedi.

"Koltuga otur anlatıyım." dedim. İkimizde koltuga yerleştikten sonra ona olan bıten herşeyi anlattım.

"Hıım. Dayagı hak etmiş madem." dedi.

"Evette o benım adresımı nerden bulmuş." dedim.

"Resepsiyon dan almıştır." dedi Berke omuz silkerken. 'Olabilir' diye fisildadim.

"Berke ben Melis ve Doğa yi çağıracam  parti vercez katılmak istermisin?" Diye sordum.

"Neye? 3 kisilik bi kız partisine mi ? Yok ben almayayim." Dedi gülüp.

"Ne olamaz mı? " Diye sordum.

"Olamaz." Dedi siritip olduğu  yerden kalkıp giderken.

"Nereye? " Diye sordum.

"Odama. Uykumu  tam alamadım." Dedi.

"He tamam." Dedim. Hemen telefonuma  girip Whatsapp'a girdim. Her iki mala  da (Melis ve Doğa ) gelin dedikten  sonra gelmelerini  bekledim.

5 dakika sonra zil çalınca  olduğum  yerden ayaklanip kapıyı açtım.  Hayvan gibi içeri daldilar.

"Ee kanka napiyoruz?" Doğa hayvan gibi.

"Partiyyyy. " dedim olduğum yerden zıplarken.

"Onu anladık. İlk başta napcaz? " dedi Melis.

"Şarkı açıp dans etsek?" Dedim.

"Olur!" Dediler.

Tabi olcak olum ben istiyom çünkü.

Tamam Picorella sen haklısın.

Hemen televizyon dan şarkı açtım ve dans etmeye başladık (?)

Şaka be ne dansı  sanki King Kong'taki  goril  gibi gollarimizi  açıp sallanmaya başladık.  Tabi onu da doğru düzgün yapamadık düşünün yani..

Ben artık dayanmayıp 'yeter' diye bagırdıktan sonra lunaparka gitmeyi teklıf ettım. Kabul ettıler. İkisi de eve gidip üstlerini giyindiler bende odama cıkıp ne giyceğimi karar vermeye başladım. 

Üstüme mavi bol bi tişört üstündede zincir baskısı var altıma da kot yırtık şort. Cok tatlı. Hemen bizinkilere mesaj atıp dışarı cıktım. Onlarda dışarıdaydılar. 

Melis üstüne kırmızı göbeği açık bi gömlek altına kot şort.

Doğa üstüne beyaz bol tişort üstünde New York basksı altına kot şort giymişti. 

Kıyafetlerımız  güzel biz beledıye çöpü. 

"Hadi kızlar ilk burgere gidelim." dedi Melis.

"La aç hayvan daha yenı kahvaltı yaptık." dedi Doğa.

"Olsun yürüyerek gidelim acıkırız." dedim. İkiside olumlu cevap verınce dedıkodu yapa yapa gitmeye başladık. Ondan bundan şundan bahs ede ede varmıştık.

Hemen siperişleri verdik. O eğilde Burger cok pahalı.

"Çünkü pahalı. Nalet olasıca fakirlik. Hadi gidelim Osman." dedim.

 "Mal fakir olsaydın ayfonu nerden bulcaktın?" dedi Doğa. 

"Haklısın tosunum." dedi. (şimdi burda demek istediğim Duru fakir değil o yzuden Doğa ya boyle bi cümle yazdım. nedeni burdan bırı cıkıp bızım durumumuz iyi değil ama benim ıphone'um var dicek. neyse bay  dsakjhka.)

Siparişleirmiz geldikten sonra bi masaya geçtik. Besmele cekipp tıkınmaya başladık.

Unutmayın bız imanlıyız.. Göz kırpan emoji. 

Tıkındıktan sonra ayı sesleri çıkarmaya başladık.

"Waa hoooo hiiii ölüyom Duruğğğ. Ayhhhhh." dedi Melis.

"Bende ayğğğ bittim." dedim.

"Aağağağağağa çok yediimm." dedi Doğa. Biraz çalkalandıktan sonra hemen kalktık ve lunaparka doğru yürümeye başladık.

Lunapark'a vardığımızda hemen bir sürü bilet alıp korku treni sırasına geçtik. Korkunç dğeildi ama biniyoduk işte.

Sıra bıze geldıgınde hemen biletleri verip en arkaya bindik. Neyse kı koltuklar genişti ki 3ümüz sığa bildik. Alet haraket eince hunharca gülmeye başladık. Nedenını bilmiyoz ama gülüyoz.

Öndekiler bize pis bakışlar atınca sustuk. 

Araç tan inip gondola  bindik  en arkaya.. Araç haraket etmeye başladı.

Ben normalde çok korkarım. Kami kaze yi  daha çok severim. Araç hızlanma bir başlayınca içimdeki ağlak,  korkak, hissiz, yanlız kız ayaklanmaya başladı. Başım ı  geriye yasladim, gözlerimi yüzüp bu anın bitmesini bekledim.

Yanagimda sıcak sıvı bişey hissedince ağladığimi anladım. Takmadim.

"Aracı durdurun kız aglıyo!!" Diye sesler duydum.  Gözlerimi araladim.  Benden bahsediyorlardi.

Tabı senden bahs etcekler mal bitek sen ağlıyorsun.

Haklısın.

Araç durduğu n da hemen inip kendimi sirkeledim. 

"Iyimisin.?" Dediler.

"İyiyim sağolun." Dedim. Ve başka bi alete geçtik. ..

♡°♡°♡°♡

Lunapark tan çıkıp bara gitmeye başladık.  Orda karar vermiştik. Götümüz yemiyor du ama gitcez işte.

O gün ki gittiğimiz bara gitcez desem yalan olur malmisiniz? Oraya gidersek Connor 'a haber verirler. Çünkü çalışanlar onun arkadaşı.

Önümüze ilk çıkan bara girdik ve zar zor bulduğumuz boş biryere oturduk. Garson gelip siğarişleirmizi aldı. 3ümüzde votka içicektık. 

Müzik çok yüksek olduğu için bağırarak konuşuyorduk. Siparişlerimiz gelince yavaşça içmeye başladık. Boğazımdan geçen acı tat geçtiği her yeri yakıyordu. 

Şişeyi bitirir bitirmez beynimin uyuştuğunu hissediyordum. Herkesin içeceği bitince eve gitmek için ayaklandık. Dışarı cıkıp yürümeye başladık. Bir sürü araba geçiyordu. Hepimiz sarhoştuk sanırım. Arabalara dikkat etmeye çalışarak karşıya geçiyorduk ki..

2 tane kocaman ışık, çığlık sesleri ve karanlık...