Üvey Baba

1.7K 109 15
                                    

Uçak yavaş yavaş haraket ediyordu. Ama fazla endişelenmiyorudum bu sefer. Tamam hâlâ içimde kelebekler kıpraşıyor ama ilkinci kadar değil.

Hızla kulaklıklarımı takıp dışarıyı seyretmeye başladım. Şarkım bitince değiştirmek için başımı çevirdim. Ve gözüme Berke takıldı.

Melis'e bakıyordu!

Tamam bakması normalde bu neden sırıtıyor?

Melis'e dönüp baktığımda dudaklarını büzmüş kitap okuyordu. E ne var bunda sırıtılacak?

Berke'nin tam yan tarafında çok güzel kızlar var. Neden onlara bakmıyor? Sanırım bu mal Melis'i seviyor. Umarım Melis'te onu seviyordur. Umarım.

Başımı telefonuma çevirip, şarkı değiştirdim. Ve tekrar dışarıyı izlemeye başladım..

Bor kaç dakika sonra bir hostes bize sandviç meyve suyu getirdi. Teşekkür edip yavaşça yemeye başladım. Çok fazla aç değildim yani daha yeni yemiştim.

Tostu ve meyve suyunu bitirdikten sonra hostes geldi ve tepsileri alıp gitti. Dışarıya baktığımda yere çok yakın olduğumuzu fark ettim. Sanırım inicez.

Herkes kıpırdanmaya başlayınca iniceğimizi anladım.

Uçak yavaş yavaş havaalanına indi ve herkes eşyalarını alıp hostes eşliğinde uçaktan inmeye başladı. Bizde indik ve bir taksi tutup evimizin yolunu tarif ettik.

Taksi haraket edip bizi eve doğru götürürken aklıma Connor geldi. Şuan Connor'ın evine çok yakınız.

"Arkadaşlar, ben şimdi ineyim. Bi Connor'ın yanına gideyim." Dedim.

"Tamam." Dedi hepsi.

"Bavulum sizi emanet. " dedim ve güldüm.

"Amca burda durur musun? Ben şimdi ineceğim." Dedim ve şoför beni onaylayıp durdu.

"Hadi görüşürüz. " dedim ve indim. Kapıyı kapatıp arkama bakmadan yürümeye başladım.

Bir kaç dakika içinde Connor'ların evinin önüne vardım. Telefonumu çıkarıp onu aradim. Açtı.

"Sevgilim kapıyı aç bay." Dedim ve bişey demesine fırsat vermeden kapadım.

Ayak sesleri duydum ve kapı açıldı. Hızla koşup Connor'ın üstüne atladım ve dudağını öptüm.

"Senden bir gün bile ayrı kalamıyorum. Be Connor!" Dedim.

"3 yıl sonra seninle evlenicem. " dedi. Kararlıydı.

"Bi bana sor." Dedim.

"Sormama gerek yok. Zaten evlenicez." Dedi. Güldüm o da güldü. Tabi ki de onunla evlenicem.

"Ya cidden seni çok özledim. " dedim daha da sıkı sarilirken.

"Bende." Dedi ve devam etti.

"Bekle üstüme bi ceket alayım. Biraz dolaşalım. Hatta ben acıktım. Burger King's gitmek istermisin?" Diye sordu.

"Olur." Dedim. O da başını sallayıp hızla içeri gitti. 10 saniye içersinde elinde bi ceketle geldi.

"Hadi gidelim. " dedi ve elimi sıkıca kavradı. Yürümeye başladık.

"Connor? Kaçıncı yüz bin defa söyleyeceğim bilmiyorum ama.. Seni seviyorum. " dedim.

"Bende seni seviyorum." Dedi ve tuttuğu elimi öptü. Bende onun yanağını öptüm.

10 dakika sonra Burger King's varınca sipariş vermek için sıraya geçtik. Sıra bize gelince ne istediğimizi söyleyip beklemeye başladık.

Etrafıma baktığımda bir sürü sürtük vardı. Ve hepsi Connor'ı yiyecekmiş gibi bakıyordu!!

Amerikalı ÖküzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin