BERK'İN AYBİK İ

18. Bölüm 🍕kıskanç Berk🍕

Artık başlık koyacağım.
Heyecanımız a kaldığımız yerden devam.

Berk'den cevap gelmeyince tekrardan
Aybike: Kime diyorum! Ne yapacağız Berk?!

Berk: B-bilmiyorum ama duracaklarıda yok gibi.

Aybike: Burada az daha durursak bize de kurşun gelecek. Bu masa ne kadar dayana bilir ki. Örtüden geçer-

Berk: Şşşşt durdular galiba.

Silah sesleri kesilir ama adım sesleri duyulmaya başlar. Cam lar tamamen indiği için içeri rahatlıkla adamlar girer. Berk ve Aybike'nin tam başucuna gelirler. Aybike, Berk'i az kendine doğru çeker. Berk'de masanın tamamen altındadır. Adamlar, masanın üzerine bir kağıt bırakır ve giderler.

Aybike: Gittiler Berk
Der ve masanın altından çıkar. Berk'de çıkar. Sonra Berk hemen masanın üzerindeki kağıt ı eline alır.

**Kağıt da yazanlar**

Siz kimiz? diye soracaksın biliyoruz Berk. Biz annenin abileriyiz. Tabi sen yok diyorsun dur ama biz senin öz dayılarınız. Adam larımız la bunu şu yüzden yaptık. Baban korksun diye. Sizi videoya aldık. Babana göstereceğiz. O nasıl bizim kardeşimizi öldürdüyse bizde onun en değerli varlığına , sana dakunacağız. Tabi Baban öyle bilecek. Sadece babanın korkması için böyle bir şey yaptık. Baban bizim en değerli mizi aldı ve ondan alacağımız daha çok şey var. Size bir daha bir şey yapmayacağız. Çünkü senin bir suçun yok.Bu arada yenge güzelmiş.

Berk kağıtda ki leri dışından okumuştu. Yani Aybik'de duymuştu ve duyduğu şeylerle azda olsa rahatlamış tı ama yinede içinde kötü bir his vardı. Berk'in yanına geldi ve Berk'in belini kollarıyla sıkıca sardı. Berk'de kağıt ı masaya bıraktı ve Aybike'ye sarıldı.

Berk: Benim yüzümden, özür dilerim.
Dedi ağlamaklı sesiyle

Aybike: Bunda özür dilenecek bir şey yok. Zaten senin suçun da yok.
Dedi,Berk'i az da olsa bu vicdan azabından kurtarmak için.

Berk: Sen nasıl iyi bir insansın. Senin o ağızını-

Derken Aybike birden Berk'den ayrıldı ve lafına girdi. " Pizza söyleyelim mi... kırılmış camlara döndü ve lafına devam etti.
Burda yemek yapmayız.Ayağımıza cam batar. Buradan çıkalım." Dedi ve kapının kulub unu çekip mutfaktan çıktı. Berk "çıkalım bakalım" dedi ve oda Aybike'nin arkasından çıktı. Salona geçince Aybike'nin gözleri duvara menteşelenmiş büyük televizyona takıldı. Berk'e dönüp "Çalışıyor mu?" Dedi, eliyle televizyonu göstererek.

Berk: Evet , içinde Netflix de var.
Dedi ve televizyo sehpasının yanına gitti. Üzerinden kumandayı alıp televizyonu açtı. Sonrada gıri eşofmanın çevinden telefonunu çıkarıp pizza sipariş etti. Yandaki siyah le koltuğa yayılarak oturdu. Aybike'de Berk'in yanına oturdu. Film ararken 10 dakika geçmişti bile. Zil sesi geldi ve Aybike yerinden kalkıp kapıya, kimin geldiğine bakmaya gitti.

Berk bir anda ayağa kalktı. Aklına, Aybike'nin sadece üzerinde t-shirt olduğu geldi. Onu o şekilde kendinden başka kimsenin görmesini istemiyordu.

Aybike kapının kulub unu çekip kapıyı açtı. Pizzacı çocuk , karşısında sadece üzerinde siyah düz t-shirt ve az nemli kıvırcık saçlı , güler yüzlü kadına görünce nutku tutulmuştu. 'Ne kadar da güzel' dedi içinden. Aybike pizza kutusunu çocuğun elinden aldı ve "Teşekkür ederim. Ben size parayı getireyim" derken belinde bir sıcaklık hisedi. Bu Berk'in eliydi. Berk cepinden 50 TL çıkardı. Çocuğa verdi ve bir anda kapıyı kapattı. Aybike, Berk'den ayrıldı ve "Ne yapıyorsun Berk! Neden kapatın çocuğun yüzüne kapıyı!" Dese de Berk hiç umursamadan siyah Le koltuğuna geri oturdu. Arkasındaki sinirden kızarmış olan Aybike'ye kafasını çevirip "Aybike yemek yemeğeyecek miyiz?" Dedi ve önüne döndü.