BERK'İN AYBİK İ

21. Bölüm 🌃1 Hafta🌃

Merhabalar, ben sahne sahne yaptım. Bölüm sonunda hangi sahneyi en çok beğendiyseniz onu yazarsınız.

1.

Sabah uyandığımda Berk uyanıktı. Gözlerimi elimle ovalarken Berk bir anda "1 hafta" dedi. Ben sadece " Ne 1 hafta Berk?" Diye bilmiştim.Berk az doğruldu. Bende onun gibi oturma pozisyonumu aldım.

Berk: Aybike bir hafta sadece sabahları işe gidelim. Geceleri birlikte takılalım. Gecelere akalım.Hem 5 haftadan beri her gece ofiste kalıyorsun. Görmüyorum sanma. Belkide dün gece 5 haftadan peri kapatamadığın gözlerini kapattın.

Aybike: Berk ama ofisin bana ihtiyacı-

Berk benim dudaklarıma kapanması ile cümlem yarıda kalmıştı. Geri çekildim. Çünkü 'Berk'in evinde,Berk'in odasında ve en önemlisi BERK'İN YATAĞINDA öpüşmek doğru olmayacaktı.' diye düşündüm. Berk karşılığını alamadığı ikinci öpücüğü yüzünden dudağını büzmüştü.

Aybike: Bana hiç öyle bakma! Gecelere akmak falan yo-

Derken dudaklarıma hızlı bir buse kondurup yataktan kalktı.Ben şaşkınlıkla ne oldu ne bitti derken Berk odadan çıkmıştı. Boşlukta gibi hissetmiştim. Bir kaç dakika sonra şaşkınlığımı ata bildim. Salona gelince, dün gece Berk yüzünden göremediğim kocaman yemek masası vardı. Berk sandalyeye yayılarak oturuyordu. Ne ara kahvaltı hazırlamıştı? Berk'in karşısına oturdum.

Yemek yerken Berk, bıçak ve çatalını tabağının yanına koydu. Bana doğru baktı ve " Aybik bana itiraz edecek olursan...seni öperim. Az kafa dinleyelim. Bugün ayarlayalım herşeyi. Yarın başlayalım ve 1 hafta geceleri, İstanbul'u gezelim. Hem kaç yıl geçti bir kere bile lunaparka gitmedik?" Dedi sanki benden bir cevap bekler gibi.

Aybike: Of,Tamam Berk! Hadi yemeğimizi yiyelim ve işe gidelim. Hem sende istersen odana uğraya bilirim.

Berk'in ağzının sulandığını göre biliyordum. Diliyle dudaklarını yaladı ve " hay hay, istediğiniz zaman gelebilirsiniz küçük hanım." Dedi.

🖇
2.

Yemek boyunca birbirlerimize bakarak kahvaltı yaptık. Ben üstümü değiştirmek için eve gittim. Üstüme fazlaca giydiğim beyaz bol gömleğim ve altıma dar paça siyah keten pantolonumu giydim. Çanta olarak da Siyah Baguette El ve Omuz çantası aldım.

Şirketlerin önüne gelince Berk'in ofisine girdim. Yani bizim ofisimize. Odasına girdiğimde Berk'in asistanı YAĞMUR hanım Berk'ime dokunuyor du. Ama Berk hiç oralı olmuyordu.

Yağmur 'un iş kıyafetlerine bakınca dar beyaz gömlek ve siyah dizlerinde bir etek vardı. Ve gömleğinin üç düğmesi açıktı.

Aybike: Şerefsiiizzz !

Dediğim anda Berk'in omuzlarına koyduğu pis elerini çekti. Berk zaten çok kızgındı. Yağmur 'a saldıracağım sırada "Özür dilerim" dedi ve odadan hızlıca çıktı. Arkasından "kovuldun!" Diye bağırdım. Yüzüm ateş gibi kıpkırmızı olmuştu. Çok sinirliydim. Berk geniş siyah koltuğundan kalkıp benim yanıma geldi.

Berk: Omuzlarım az ağrıyordu. Önce masaj yapacağım dedi sonrada-

Derken işaret parmağımı dudaklarının üzerine koydum.

Aybike: Şştt, artık senin asistanını ben ayarlayacağım. Bana bırak herşeyi.

Dedim sonrada barmağım ı dudaklarının üzerinden çektim. Berk elerini belime koydu ve yandaki siyah koltuklara doğru beni yavaşca iktirdi.
Sırtım koltuğa değince garip oldum. Berk ayakta duruyordu. Elleri koltuktan destek alıyordu. Onu yana doğru koltuğa iktirdim. Üstüne dün geceki gibi oturdum. Dizlerimi koltuğa dayadım. Berk eliyle belimde gezintiye çıkıyordu. Ben de elerimi Berk'in saçlarına koydum. Berk bir elini belimden yavaşca çekti ve saçlarımı arkaya doğru attı. Boynuma küçük küçük öpücükler bırakmaya başladı. Arada emiyor arada ısırıyordu. Berk'in odasını inlemelerim dolduruyordu. Berk'in arada saçlarını çekiyordum. Oda inliyor du.