(19 Haziran 1600)Daha önce hiç bulunmadığım bu evrende beni neler beklediğini bilmeksizin korkak ve yavaş adımlarla ilerliyordum ki aniden burnumun ucundan bir okun teğet geçmesiyle olduğum yerde kalakaldım ve ayaklarımı bir şeyin sarmaladığını hissettim.
1 Gün Önce
(18 Haziran 2027)"Hadi ama bu senin hakkın bu makineyi ilk olarak sen denemelisin."
"Teşekkür ediyorum Okan ama daha neyin ne olduğu hakkında bir fikrimiz yok. Ya çalışmazsa, ya gittiğimiz yerden dönemezsek, ya makina bozulur ve içine hapsolursak? Bu ihtimalleri görmezden gelemeyiz."
"Ahh. Hadi ama Mel. Bunları defalarca kontrol ettik ve gayet iyi çalışıyordu. Yoksa... Yoksa sen korkuyor musun? Gitmemek için bahane aradığını söyleme bana?"
Hayır tabiki korkmuyordum. Ama benim de kendimce endişelerim vardı. Bu arada merhaba ben Melisa 27 yaşında teknoloji ve yazılım ile arası bayağı güçlü, başarılı bir mühendisim. Ki bunun en büyük kanıtlarından birisi olan makine şuan tartışma konumuzdu.
2 yıl boyunca ara vermeden çalıştığım bu icat olumlu sonuç verecek miydi onu test edecektik. Ama elimde olmadan korkuyordum. Makine bizi sadece geçmişe götürebiliyordu.
Yani ben öyle umuyordum. Daha önce bir kere bir nesnenin üzerine kamera bağlayarak onun üzerinde deneme yapmıştık ve iyi bir sonuç elde etmiştik. Ama insanda nasıl bir etki yaratacağına dair bir fikrimiz yoktu."Bak Okan ben korkmuyorum, yani tamam endişelerim olabili- neyse tamam gidiyorum hazırlıklara başlayalım. Ne kaybederiz ki?"
Sevinç ile yanıma gelip bana sarıldı. Onun da bu projede çok emeği vardı benim asistanımdı. Emek harcamıştık ve haklıydı ki karşılığını almak istiyordu. Aslında zaman makinesini ilk olarak o kullanmak istemişti ama onu riske atamazdım. Onun bir ailesi, annesi babası ve kardeşleri vardı. Benim ise kimsem yoktu. Arkadaşlarımdan başka. Bunu yapan kişi ben olmalıydım.
"İşte bu be, tamam ben makinenin son kontrollerini yapayım sen de kendi hazırlıklarını yap yarın sabah denemeyi yaparız."
Derin bir nefes aldım ve ona ufak bir tebessüm yolladım. Daha sonra vedalaşarak laboratuvardan ayrıldık.
O arabasına binip uzaklaşırken ben de deponun üstünde olan evime çıkmıştım.
Üzerimi değiştirip bir şeyler atıştırdıktan sonra odama yöneldim. Yatağımın baş ucundaki komodinden defterimi aldım ve her ihtimale karşı bir şeyler yazmaya başladım.
Ben Melisa Çetin , 27 yaşındayım, Mühendisim, zaman makinesinin mucidiyim. Okan Sönmez 25 yaşında benim asistanım, güvenilir birisi...
Birkaç bir şeyler daha yazdıktan sonra defterden o sayfayı kopardım ve kağıdı katlayıp defterin arasına koydum. Yatağa uzandım ve rahat bir pozisyon alıp düşünmeye başladım. 16 yaşında ailemi bir kazada kaybetmiştim. O kayıptan bir süre sonra kulağa değişik gelebilir ama izlediğim bir filmden etkilenerek zaman makinesi yapabileceğime kendimi inandırmıştım.
Yapmıştım da başarmıştım. Yalan yok korkuyorum. En büyük korkularımdan birisi de hafızamı kaybedebilecek olmaktı. Ne olur ne olmaz diyerekten kağıda bilmem gereken birkaç bilgiyi yazmıştım. Elektriğin ve tabiri caizse boyut değiştirmenin vereceği yan etkiyi bilememek beni deli ediyordu.
Çanta hazırlamak istedim. Yattığım yerden doğruldum ve dolaptan ufak bir sırt çantası aldım. Ne olur ne olmaz diyerek doldurmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEKTEN GELEN
Science Fiction#YGağustos2021 (Yarışmaya katılım için yazılmıştır.) ☆"Yazma Günlükleri Kazananı"☆ 🏹 Daha önce hiç bulunmadığım bu evrende beni neler beklediğini bilmeksizin korkak ve yavaş adımlarla ilerliyordum ki aniden burnumun ucundan bir okun teğet geçmesiyl...