right nude, wrong dude

major

Jeongguk, sevgilisinin kendi doğum gününü unuttuğunu biliyordu.

Bu hafta onun için o kadar karmakarışık ve dolu geçmişti ki, unutması kadar normal bir şey yoktu.

Ama Jeongguk onun için güzel şeyler planlanmıştı.

Küçük çocuk uyurken, o da yavaşça saçlarını okşadı. Öncelikle bugün saçlarını boyamaya ikna edecekti onu.

Dibi geldiğinden değildi, Jimin siyah saçlı da çok tatlı olurdu. Ama Jeongguk birkaç gün önce onun telefonunda notlar uygulamasının açık kaldığını ve orada da saçlarını pembeye boyamak istediğini yazdığını görmüştü.

Lisa ile Jimin'i dışarı gönderecek, orada saçlarını boyamasına izin verecekti. Onlar dışarıdayken de Namjoon ile arka bahçeyi biraz süsleyecekti.

Ona çok yakışacağını düşündüğü bir hediye almıştı, dün gece o yokken eline ulaşmıştı.

Ve ayrıca, sevgilisi artık reşit olacaktı.

Bu Jeongguk'un gülümsemesine sebep oluyordu.

Masum? Belki.

Jeongguk dün Jimin'in annesine de ulaşmıştı, okul kayıtlarında bir velinin numarası vardı. Bu yüzden oradan kendisine yazmıştı.

Jimin'i daha fazla parçalamaması için.

Jeongguk kendisini haklı buluyordu, küçük çocuk annesini hatırlamak istemiyordu işte. Zorlamanın bir manası yoktu.

Jimin, Jeongguk'a her zaman alkol eşiğinin çok düşük olduğunu söylerdi.

Jeongguk içen bir adamdı ve bazen küçüğüne de bir bardak teklif ederdi.

Jimin de hemen sapıtmak ve yük olmaktan korktuğu için redderdi.

Bu gece ona bir şeyler içirmeyi düşünüyordu.

Ne kadar sapıtacağını görmek istiyordu.

Jimin'in, kendi göğsüne dağılmış olan saçlarını okşadı.

"Bebeğim, kalkmak ister misin?"

Jimin mızmızlandığı zaman Jeongguk kıkırdadı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Hadi Jimin, bugün okula göndermeyeceğim seni."

Jimin doğrulup kaşlarını çattı ve Jeongguk'un dediğinin doğruluğunu anlamaya çalıştı.

"Ciddi misin?"

"Elbette, bugün okula gitmeni istemiyorum."

Jimin yüzüne bir gülümseme kondurup yataktan kalktı.

"O zaman Lisa ile dışarı çıkabilir miyim?"

Jeongguk'un planı kontrolü dışı bir şekilde tıkır tıkır işliyordu.

"Tabii, Namjoon da gelsin. Biraz sohbet ederiz."

Jimin kıyafet seçerken konuştu.

"Ne gibi sohbetler?"

"O üniversite sınavına girecek unutma."

Jimin anladığını belli eder şekilde kafa salladığında Jeongguk kontrolsüz bir şekilde kendine gülümsedi.

Tabii ki üniversiteler hakkında konuşacaklardı.

"Hatta saçlarını da boyatmaya ne dersin?"

"İzin verir misin?"

"Jimin, bir şey yaparken benden izin almana gerek yok güzelim. Sadece hayatını yaşa, ne olacağına sonra karar verebiliriz."

Jimin mutlu bir şekilde tekrardan kafasını salladı ve bir şort ile tişört çıkartarak sevgilisine yaklaştı.